Arline kucağındaki bebeği sallamaya başladı. Ama ne yaparsa yapsın bebek susmak bilmiyordu. Onu göğsüne yatırarak sırtını ovalamaya başladı. Londra'dan Holmes Chapel'a döneli üç gün olmuştu. Yeni üniversitesine alışamasa da Luisa'yı çok özlemişti.Arline bebeği sakinleştirdikten sonra tekrar bebek arabasına koydu.
"Aferin sana Anna."
Onun küçük parmaklarına bir öpücük kondurdu. Uzaktan bakılırsa aslında çok iyi bir anne olmuştu.
Bebek arabasının arkasına geçerek itmeye devam etti. Ama yan tarafındaki mağazada bir kalabalık sezdi. Merakına yenik düşerek bebek arabasını kalabalığın içine sürdü. Düşündüğünün aksine sadece kitap fuarı vardı. Ama tüm kitaplar yarı fiyatındaydı.
Ne olur ne olmaz diyerek bebeğini kucağına aldıktan sonra boştaki eliyle bebek arabasını içeri itti. İnsanlar tıklım tıklım kitaplarla boğuşuyordu. Burada her türden kitap vardı. Ders kitabından cep kitabına kadar. Arline heyecanlanmıştı. Kitap okumayı çok severdi. Özellikle yarı fiyatına olan kitapları.
Anna kalabalıktan dolayı ağlamaya başladığında Arline onu tekrar bebek arabasına yatırıp kemerini taktı. Onu kimsenin kaçırmasını (!) istemezdi.
Kitapların en başına geldi. Burada çocuk kitapları yer alıyordu. Arline heyecanla Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler hikayesine uzandı. Heyecanla kitabı Anna'nın gözü önüne getirdi.
"Sana uyumadan önce bunu okuyacağım."
Tekrar gülümsedikten sonra hikayenin ücretini ödeyerek onu Anna'ya uzattı. Biraz daha ilerledikçe ders kitaplarına geçti. Bunlara ihtiyacı olabilirdi. Çünkü Arline İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyordu. Parmaklarını ders kitaplarında gezdirirken üzerindeki isim dikkatini çekti.
Tüm Ayrıntılarıyla İngiliz Dili ve Edebiyatı Harold Styles
Arline aklında canlanan korkunç anılarla birlikte elini geri çekti. Gözleri dolmuştu. Ne şans ki Anna da ağlıyordu. Onu bebek arabasının içinden alarak sakinleştirdi. O sırada sırtında hissettiği el ile yerinden sıçradı.
"Arline?"
Gözleri aylar sonra yeşillerle buluştu. Yorgun gözler Arline ve kucağındaki bebekte dolaşırken Arline'in mavileri tamamen yere bakıyordu.
"S-sen Londra'ya gitmedin mi?"
Arline yutkunarak kucağındaki bebeğe sarıldı.
"Birkaç günlüğüne g-geri döndüm."
Harold aylar sonra bulduğu sevdiği kadını baştan aşağıya inceledi. O, çok değişmişti.
"Seni inanılmaz özledim A-Arline. Yemin ederim her günümde aklımdaydın. Sana çok ulaşmaya çalıştım ama-"
Harold'ın sözünü Anna'nın ağlaması kesmişti. Harold Arline'i süzmekten kucağındaki fark edemediği bebeğe baktı.
"B-bu bebek kimin?"
Arline derin bir nefes alıp Anna'yı bebek arabasının içine yerleştirdi.
"Luisa'nın kızı."
Belki yanımda olsaydın ikimizin kızı olabilirdi.
Harold başını sallayarak geri çekildiğinde Arline bebek arabasını hızla çıkışa doğru sürmeye başladı. Ağlayacaktı ve bunu Harold'ın görmesini istemiyordu. Ama Harold ona rahat vermeden arkasından koştu. Aylar sonra onu bulmuşken bırakamazdı.
"A-Arline dur."
Arline olduğu yerde durarak dudaklarının içini dişledi. Gözleri dolmuştu ve bir an önce bundan kurtulmak istiyordu. Arkasını dönmeden titreyen sesiyle konuştu.
"N-Ne istiyorsunuz Bay Styles?"
Harold acıyla gülümsedi.
"Tekrar başa mı döndük Bayan Connor?"
Arline elinin tersi ile göz yaşlarını silerek Harold'a döndü.
"Tekrar diye bir şey yok Bay Styles."
Harold Arline'e doğru iki adım atarak arlarında bir adımlık mesafe bıraktı.
"Oysa ki ben tam şu anda öğrencime tekrar aşık oldum."
Arline yutkunarak bir adım geri çekildi. Bir yandan da tek eliyle bebek arabasını tutuyordu.
"Bu çok yanlış Bay Styles."
Harold Arline'in bileğini tuttuktan sonra onu sertçe kendine çekti. Arline'in göğüsü Harry'nin göğsüne sertçe çarpmıştı. Geri çekilerek bileğini kurtarmaya çalıştı.
"Seni seviyorum Arline, neden hala inat ediyorsun?"
Harold'ın sitemkar çıkan sesine karşı Arline öfke dolu mavilerini Harold'ın yeşillerine dikti.
"Bunu neden biz birlikteyken söylemedin?"
Harold'ın yüzüne çarpan gerçekler canını acıtmıştı.
"Arline durumumu biliyorsun-"
"Artık o kandırdığınız küçük öğrenciniz büyüdü ve sizinle savaşmaya dâhi tenezzül etmeyen bir kadın oldu, nasıl iyi mi böyle?"
Harold acıyla Arline'in yüzüne baktı. Arline ne zaman bu kadar bencilleşmişti?
"Arline her şeyi geride bırakalım-"
"Üzgünüm Bay Styles evli ve çocuklu adamlarla fingirdeşmiyorum."
Arline bileğini Harold'ın parmakları arasından kurtardıktan sonra bebek arabasını tekrar tutarak sürmeye başladı. Harold ise hala pes etmiş değildi. Arline'in arkasından bağırmaya başladı.
"Sensiz ayık olduğum bir gün bile yok, her gün alkol alıyorum çünkü o zaman seni halüsinasyonlarımda görüyorum. O kadar gerçekçi ki, şu anın bile bir halüsinasyon olduğunu sanmıştım. Seni sevdiğim için özür dilerim Arline Connor!"
Arline bebek arabasını bırakarak tekrar Harold'a döndü. Gözleri dolmuştu ve fazlasıyla öfkeliydi. Elini kaldırarak parmağındaki yüzüğünü işaret etti.
"Evli olan sadece sen değilsin, artık bırak peşimi."