39

5.6K 302 440
                                    

Elimdeki testin sonucunu öğreneli sadece birkaç saat olmuştu. Hayatım tamamen mahvolmuştu. Tabii ki bu bebeği dünyaya getirmeyecektim. Ama kendi çocukluğuma bile tahammül edemezken bir çocuk doğurmak tamamen aptallıktı.

Şu an nerede miydim? İç çekerek titreyen parmaklarımı kapı ziline götürdüm. Daha fazla dayanamayarak zile bastıktan sonra açılmasını bekledim. Kapı zili kulaklarımda yankılanırken uyuyor olabileceği ihtimali de aklıma gelmemiş değildi. Saat gece bire yaklaşıyordu ama kendimi anca toparlayabilmiştim. Şansıma uzun kapı yavaşça açıldı.

Tanıdık kıvırcıklar görüş açıma girdiğinde dudaklarımı dişleyerek boynuna sarıldım.

Bir eliyle bana sarılarak öbür eliyle beni içeri alıp kapıyı arkamdan örttü. Geri çekilip gözlerine baktığımda yorgun ve kızarmış olduklarını gördüm. Parmağımı göz kapaklarında gezdirip burnunun ucuna bir öpücük kondurdum.

"Bir sorun mu var?"

Omuz silkip oturmam için kanepeyi işaret etti. Yavaşça kanepeye oturduğumda tam karşıma oturarak iç çekti.

"Ben de seninle bir şey konuşacaktım. Tam zamanında geldin aslında..."

Duraksayarak gözlerini yerden çekip gözlerime kenetledi.

"Sen ne için gelmiştin? Önemli bir şey olmalı."

Dudağımın içini dişleyerek omuz silktim. Onun kararı ne olursa olsun benim yapacağım son şey yine karnımdaki canlının hayatına son vermek olacaktı.

"Pek de önemli bir şey değil, sen anlat..."

İç çekerek başını salladı.

"Pekala... Nasıl anlatacağım bilemiyorum."

Acı dolu bir şekilde gülümsediğinde endişeyle kaşlarımı kaldırdım.

"Ben... haftaya evleniyorum..."

Kalkan kaşlarım geri indi. Şu an resmen beynimden vurulmuşa dönmüştüm.

"N-Ne?"

Yutkunarak derin bir iç çekti.

"Kristie'nin ailesi... Clay için evlenmemizin daha uygun olduğunu düşünüyor... Hayatımı resmen onların dediği gibi yaşıyorum ve bu berbat..."

Dolu gözlerimle ona bakmaya devam ettiğimde gözlerini yere kenetleyerek konuşmaya devam etti.

"Eğer evlenmezsem... mesleğimden olabilirim. Bu meslek benim hayalimdi ve bu mesleğe ulaşabilmek için yıllarımı verdim..."

Kelimeleri zorlukla seçebiliyordu. Aniden yeşillerini gözlerime kaydırdığında gözümden kendiliğinden akan yaşa engel olamamıştım. Göz yaşımı silmek için elini uzattığında geri çekilerek yutkundum.

"Ben çok özür dilerim Arline... Tanrı şahidim olsun onunla evlenmeyi en ufak bir şekilde istemiyorum..."

Oturduğu yerden kalkarak ağır adımlarla yanıma geldi. Hemen yanıma oturarak kollarını bana doladı. Kendimi daha fazla tutamayıp hıçkırıklarımı serbest bıraktığımda kollarımı sıvazlayarak dolan yeşilleri ile beni izledi.

"Şşş, ağlama... Evlenecek olmam senden vazgeçeceğim anlamına gelmez... Bu aşk evliliği değil, sadece bir formalite. Kristie'nin de beni istemediğine eminim..."

İç çekti.

"Ama benim bir oğlum var Arline, mesleğimi hiçe saysam bile gelecek için mutlu bir çocuk yetiştirmem lazım..."

Yanaklarımdan süzülen yaşları sildikten sonra kendi dolan gözlerini de koluna silerek burnunu çekti. Ardından boğazını temizleyerek titreyen sesini düzeltti.

"Her neyse... Sen ne diyecektin?"

Ben de burnumu çekerek başımı sağa sola salladım. Kollarının arasından çekilip kapıya doğru yöneldim.

"Artık hiçbir şey..."

Only Teacher ➳ H.SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin