12.Bölüm

2.9K 195 3
                                    

G.AN = Kiss Mee

Baekhyun ve Chanyeol yanyana yürüyorlardı ama hiçbir şekilde vücutları değmiyordu. Baekhyun sağ elini sol kolunun üzerine atıp okşamaya başladı. Orman gece olduğu için oldukça soğuktu ve Baekhyun üşümüştü. Baekhyun'un kan değerleri düşük olduğu için kolay üşür ve hastalanırdı. 

Yanakları ve burnu kızarmıştı. Ayrıca hala yolu bulmuş değillerdi.

Chanyeol Baekhyun'un titrediğini görünce durdu ve ceketini çıkartmaya başladı. Baekhyun onun bu yaptığı inceliği görünce ceketin önünden tuttu ve onu durdurdu. Chanyeol soru soran ifade ile bakmaya başlayınca,

"S-sen üşürsün..." dedi. Chanyeol kafasını olumsuz bir ifade ile sallayınca Baehyun ısrarla,

"H-hayır. Lütfen." dedi. Chanyeol derin bir iç çekti ve sonra,

"Peki, ama bir fikrin var mı? Gerçekten üşümeni istemiyorum." dedi. Baekhyun,

"Ş-şey.. Neyse boş ver." diyerek kızardı. Chanyeol ise ısrarla,

"Çekinme, hadi söyle." dedi. Baekhyun derin bir nefes alıp onun ceketinin önünün bir kanadını açıp içine sokuldu. Yüzü çok fazla kızarmıştı ve bu yüzden Chanyeol'e bakamıyordu. Chanyeol onu biraz daha kendisine çekerken,

"İyi fikirmiş!" dedi. Bakehyun şimdi bu yakınlıktan adeta yanıyordu. Biraz yürüdükten sonra Chanyeol,

"Acaba Luhan'lar iyi mi?" diye havaya bir soru sordu. Baekhyun sinirlenmişti neden şimdi ondan bahsetmek zorundaydı ki? Gerçekten onu seviyor olmalıydı. Baekhyun yumruklarını sıktı ve öfkenin bedenini kaplamasına izin verip Chanueol'ü itti. Chanyeol şaşkınca onu iten çocuğa bakıyordu.

"Ne oldu?" Diye sorduğunda Baekhyun'un dolu gözlerini görmüştü.

"Baekhyun senin neden gözlerin doldu?" Diye sorduğunda Baekhyun tüm gücü ile bağırmaya başlamıştı.

"SENİN YÜZÜNDEN!" 

"B-benim mi?" 

"LANET OLSUN NEDEN BENİ GÖRMÜYORSUN?! SENİ ÇOK SEVERKEN SEN HALA LUHAN'I DÜŞÜNÜYORSUN!"

"Baekhyun sen ne saçmalıyorsun?" Chanyeol ona bir adım attığında Baekhyun gerilemişti. Kolu ile akan yaşlarını sildi ve arkasına dönüp koşmaya başladı. Chanyeol de onun peşinden koşmaya başlamıştı.

Bakehyun karanlığa aldırmadan koşmaya devam etti. Nereye gittiğini bilmiyordu sadece koşuyordu.

Attığı bir adımın boşluğa geldiğinde yavaşça uçuruma süzülmeye başlamıştı. Yine o kollar güven verici kollar onu sarmıştı.

Chanyeol son anda Baekhyun'un bileğini kavrayınca düşmesine engel olmuştu. Hızla Baekhyun'u kendisine çekip onun sırtı kendi göğsüne gelecek şekilde sarıldı. Bir süre sonra Chanyeol Baekhyun'un titrediğini hissedince yere çöktüler. Baekhyun derin nefes alırken Chanyeol ona bağırmaya başlamıştı.

"Sen deli misin?! Bu karanlıkta böyle tehlikeli yerde koşulur mu?!"

Chanyeol bir kaç derin nefes aldı ve devam etti.

"Kendini öldürmeye mi çalışıyorsun?!" Baekhyun şoktan kutulunca Chanyeol'ün kollarından kurtulmaya çalıştı. Chanyeol'ün sıkı tutuşlarından zorla kurtulunca emekler gibi ondan uzaklaşmaya çalıştı. İkisi de derin derin soluyordu. Baekhyun kafasını sağa sola sallarken,

"Bırak beni!" diye bağırıyordu. Chanyeol onun omzundan baskı uygulayınca,

"Ah!" acı ile tısladı kısa olan. Chanyeol onun kapalı gözlerini görünce sinirle,

"Gözlerini aç ve bana bak!" dedi. Baekhyun ona uyup yavaşça gözlerini araladı. Chanyeol sanki onun yüzünü inceliyordu... Her bir zerresini.

"Şimdi kulaklarını iyi aç ve beni iyi dinle!"

"C-chanyeol?"

"Neden böyle bir şey yaptığını ve bu sonuca vardığını bilmiyorum ama aptal, saf olduğunu biliyorum!"

"Chanyeol!"

"Kapa çeneni!"

O gün sana anlattığım kişinin kendin değil başkasını olduğunu sanman, işte aptalsın!" Baekhyun aniden,

"Peki, sen?!" diye sordu sinirle.

"Benim hissetimiştim Baekhyun... Benim işim yirmi dört saat boyuca seni düşünmek, senin beni düşündüğünü düşünmek"

"Y-yani Luhan'ı sevmiyorsun"

"Evet"

"O-o zaman kimi seviyorsun?" Diye Baekhyun sorduğunda Chanyeol bilmiş bir ifade takındı.

"Sence?" Chanyeol bir süre bu aptal aşığın düşünmesine izin verdi. Baekhyun kızarık yanaklarla ona bakmaya başlayınca Chanyeol onun doğru sonucu bulduğunu düşündü ve ona gülümsedi.

"Y-yani beni mi seviyorsun?" 

"Evet Byun Baek Hyun... Seni seviyorum"

Baekhyun mutlu bir ifade ile bakmaya başladığında Chanyeol gözlerini gittikçe kapatırken ona yaklaşmaya başlamıştı. Baekhyun ellerini yumruk yaptı ve gözlerini kapattı. Chanyeol'ün dudaklarını belki bir iki- Tamam birçok kez öptüğünü hayal etmişti ama bu his gerçekten tarifsizdi.

Chanyeol bir süre sadece bekledikten sonra yavaşça gülünce dikdörtgen olan dudakları kendi dudakları arasına alıp emmeye başladı.

Geriye çekildiğinde Baekhyun'un anlına bir öpücük bıraktı.

Chanyeol yavaşça çocuğun üzerinden kalkıp onun kalmasına yardım etti. İkiside etrafa bakarken,

"Seni ilk dafe sinirli gördüm" dedi. Chanyeol'de ona dönüp,

"Sevmedin mi?" diye sordu. Baekhyun kafasını sağa sola sallarken,

"Hayır" dedi. Chanyeol onu kendisine çekip,

"Sorun değil tek seferlikti" dedi.

İkisi de gün doğana kadar yürümüşlerdi. Bir süre sonra karşılarına Kris ve Luhan çıkmıştı. Alaya döndükten sonra onları aramak için tekrar geriye dönmek için gönüllü olmuşlardı.

"Sonunda bulduk sizi" Dedi Luhan. Baştan Luhan Baekhyun'a sarılacaktı ama sonra onun son zamanlardaki tavırları aklına gelince olduğu yerde durdu. Baekhyun aniden kendisine sarılınca Luhan şaşımıştı.

"Özür dilerim" Dedi Baekhyun ona sarılırken. Luhan şaşkınca,

"Neden?" diye sordu.

"Sana haksızlık yaptım"

"Önemli değil, ben de" Dedi Luhan ve ayrıldılar. Chanyeol komutanına dönüp,

"Efendim, koybulduğumuz için üzgünüm ne ceza verirseniz kabul ediyorum. Hak ettim" dedi. Kris ise sadece gizli bir gülümseme ile,

"Önemli değil Üsteğmen Park" dedi. Chanyeol şaşkınca ona bakarken ilk kez onun böyle içten gülümsediğini görmüştü. *Peki neden o tarafa bakarken, ne var ki orada?* Diye içinden düşünürken Chanyeol Kris'in baktığı yere çevirdi kafasını. *Luhan?*

Kris dikkatle Baekhyun ile konuşan Luhan'a bakıyordu ve ayrıca gülümsüyordu. Bu bir ilkti. * Biz ormandayken bir şeyler değişmiş olmalı*

"Hadi gidiyoruz" Deyince Kris herkes ona uydu ve alaya yürümeye başladılar. 

BÖLÜM SONU

Beni Asla DeğiştiremezsinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin