Mayıs'ın Değişimi

5 9 0
                                    

Karşımda gözlerini kırpmadan pencereden  dışarıyı izliyordu. Bu  kişiyi tanımam uzun zamanımı aldı. Boş bir odada tek bir pencere bulunan küflü bir odaydı. Odada bir yatak ve bir sandalye vardı. Öylece dışarıyı izliyordu. Omuzları açık bir bluz giyinmişti. Kürek kemiklerinde kesikler vardı. Saçlarını kazımışlardı. Hiçbir duygusu kalmamıştı. Baktığı yerde ne gördüğünü bir tek o biliyordu, suratında garip bir tebessüm vardı. Oysaki baktığı yerde sadece dalgalı bir deniz bulunuyordu... Bu kişi mayıs'tı...

İçimde bir acı hissettim. Onu sadece bir yıl yalnız bırakmıştım. Okulunu bitirdiğini ve yeni bir işe başladığı günü daha dün gibi hatırlıyorken, ne olmuştu da bu hale gelmişti. Nasıl onu bu kadar uzun süre aramamıştım. Hafızam bana oyun oynuyor olabilir miydi! Çoğu zaman gerçeklik algımı yitirdiğim oluyordu oysa şimdi, bu bambaşkaydı.

Mayıs Kafasını bana çevirdi;
Mayıs; -sonunda gelebildin! Dedi.
Eylül; -özür dilerim. Neler oldu?
(Cevabını duymaya korkuyordum. )

Mayıs; -çok şey oldu ablacığım. Ben bile çoğu zaman nasıl bu labirentte girdiğimi anlayamadım. Işığımı çaldılar... bu kesikleri yaptıklarında, bütün benliğimi de yaraladılar. İyileşemedim, iyi olamadım. Hafızamda bir şey kalmayana dek hergünü yeniden aynı acıyla başlattılar.

Eylül; -Diğerlerine ne oldu?
Mayıs; -kimden bahsediyorsun?
Eylül; -En son ne hatırlıyorsun?
Mayıs; -hergün bu anı yaşadım. Senin buraya geleceğini ve sana bunları anlatacağımı görüp durdum.

Bana dönüp baktığında gözleri doluydu, ancak tebessüm ediyordu. Dizlerim titriyordu, daha fazla kendimi tutamadım dizlerimin üzerine yığıldım. Gözlerim yanıyordu, ona sarıldım. Anılarımı ona hissettirmeye çalıştım. Kalbini duyuyordum şimdi, başta çok cılızdı sesi , sonra atışları arttı. İlk defa bu beni rahatsız etmedi. Kalp atışı arttıkça , parlamasıda eş değer artıyordu. Saçları, yüzü, cılız kolları, bütün vücudu değişmeye başlıyordu. Başta Nasıl olduğunu anlayamadım, ancak kürek kemiğindeki küçük pırıltıları görünce parçaları birleştirdim. Anılarım onu geçmişe götürmüştü ve kim olduğunu hatırlayınca kendi gücünü toparlayabilmişti. Böylece yenilenmişti. Başından beri; amaç onu durdurmaktı, bu nedenle hafızasını silene kadar hergün aynı işkenceye maruz bırakılmıştı.

Beni unutmamıştı. Çünkü seyahatçiler birbirini unutmazlardı. Sebebi ise ruhların bedenden önce tanışmasıydı. Şimdi önümde uzun siyah saçlı, koyu kahverengi gözlü, uzun boylu kardeşim vardı. Yenilenmişti. Saatler önce gördüğüm görüntü ile bunun arasında adeta bir asır vardı.

Bir şeyleri çözmek zaman alacak gibiydi. Ancak gittikçe suyun girdabına kapıldığımızı hissediyordum. Ve bu girdaba yalnız girmeyecektik.

ÇOCUKLUK YAMALARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin