Sana en baştan demiştim, bu yolculuk zor olacak.Çok kişiyle çıkacağız ama seninle ben varacağız diye.İşte tam o noktadayız.Ama neredeyiz?
İnsana verilmiş üç gün var.Bugün,mutlak zamanını bükebileceğin, dünü ve yarına şekil verebileceğin tek gün.Hakim gün.Diğer ikisinden daha kıymetli , atacağın adımların ise mutlaka dikkatli olması gereken gün.Dün, bugün yaptıklarının sana tokat gibi vurulduğu gün.Değişmez, değişmesi teklif dahi edilemez.İnsanoğlu zaman makinesini bulsa bile.Zaman makinesi sana dünü bozduğun bugünü verecek, değiştirdiğin zaman farklı bir zamana geçecek alternatif bir evrende kırılmış bir zamana varacaksın.Nitekim bu yine de dünün var olduğu gerçeğini değiştirmiyor.Ve yarın, bugün attığın oltaya balık mı takılmış yoksa boş mu kalmış bunu gördüğün zaman.Attığın adımın toprak kaldırdığı , takılıp düşeceğinin sonra kafana çarpacak taş yüzünden öleceğini bilmediğin gün.Bilinmez ve umut dolu gün.Sürprizli zaman ,kaderin avucunda duran bir zaman dilimi.Sahi biz seninle kadere inanıyor muyduk?
Nereden geldiğimizin önemi yok ,seninle gideceğimiz yöne bakacak buna göre plan yapacağız.Dün geçti,değiştirilemez artık.İlk hedef yolda yürürken önüne bakmayı öğrenmek.Hiçbir insan arkasına bakarak yürümez (moonwalk'ı sayma ,o yürürken yere bakıyor).
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnızlıkla Oynayan Adam (Bitti)
SaggisticaHey sen! Hoşgeldin. Öncelikle söylemem gerekir ki eğer yalnız değilsen ve yalnızlığın tanımını sözlükte yazandan ibaret sanıyorsan bu kitabı kapamanı ve o güzel hayatını yaşamaya devam etmeni öneririm.Bu arada kitabı yalnız olduğunu düşündüğün birin...
