Acılar varlığımızın somut kanıtıymışçasına ruhumuza faça atmaktan geri kalmıyor, hatta yetmezmişçesine ilmeklerini sıkı sıkı boynumuza bağlıyorlardı. Can acısıydı ya bu, geçmiyordu işte. Yıllarca tattığım, artık yokluğunun bile garip geldiği o can sancılarım gözlerimin önündeki manzarayı izledikçe körelmiş bıçaklarını keyifli bir şekilde kalbime batırıyordu.
Gözlerimi kırpmadan karşımdaki acı manzarayı seyrettim, artık bu duruma alışmak ve yüzümü bir maske geçirmek daha kolaydı. Jeongguk, dünyadaki tüm güzellikleri kendi bünyesinde bulunduran, gökteki yıldızlardan ışıklarını çalan o eşsiz adam, gözlerimin önünde kız arkadaşı Minsoo'yu öperken, tek yapabildiğim şey sadece gülmekti. Gülüyordum gülmesine, lakin bir yandan da yanıyordum, ruhum haps olduğu kafeslerde tekrar ve tekrar can verirken sustum ve bu can yakıcı manzaradan gözlerimi kaçırarak kalabalığı seyre durdum.
"Gguk-ah, burası yeri değil." Kulağıma belli belirsiz dolan Minsoo'nun ince sesinin ardından kendimi sıkarak onlara dönmemeye, bu azaba daha fazla ortak olmamaya çalıştım. Daha sonrası karmakarışık bir halde, benim sermestliğin kıyılarında gezinen zihnim sayesinde bulanıktı. Tek yaptığım şey gözlerimle dans eden, eğlenen insanların yüzüne bakarak iç çekmekti. Keşke, diyordum, keşke şu Jeongguk'un boynuma bağladığı parangalardan kurtulabilsem ve yıllarca tatmadığım onlarca güzel duyguyu tadabilsem.
"Taehyung..." İsmimi her zikredişinde daha da ona bulandığım adama döndüm. Minsoo'nun yanında olmayışı gözümden kaçmamıştı, işte sevdiğim adam şimdi daha güzeldi. Ona olan bakışlarımı fark edip güldü, sanki bir cennet doğmuşçasına ferah bir his yüreğime dağıldı. "Taehyung... Ben çok kötü aşık oldum." Kelimeler yuvarlanıyordu teker teker dudaklarından, her bir harfe karşılık çektiğim acı göğsüme doldu. Göz bebeklerime çekilen puslu yaşlarla birlikte neredeyse sarhoş olan arkadaşıma baktım ve burukça gülümsedim. "Ben de aşık oldum, Jeongguk." Fısıltım yoğun müzikten ötürü ulaşmadı kulağına, o gece sessizce içimde biriken onlarca duyguyu itiraf ettim. Jeongguk duymadı, her zaman ki gibi kulaklarını bana tıkadı ve bir kez bile ne dediğimi merak etmeden yanına gelen sevgilisiyle ilgilendi. Jeongguk beni o gece defalarca yaktı, son beş yıldır sürekli yaptığı gibi.
•••
The serisinin 3. Kitabıdır.
Yeni bir kurgu, yine bir ben :') Ne kadar uzun olur bilemiyorum, umarım seversiniz 🙇