48. BÖLÜM

378 31 2
                                    


Sabah bağrışlarla gözlerimi açtım.

Şaşırdık mı?

Hayır.

Kaan da seslere yüzünü buruşturarak kalktı.

"Abi noluyo yaa" diye söylendi.

Dora ve Bora bağıra bağıra kavga ediyorlardı. Yataktan kalktım gözlerimi ovalayarak kapıyı açtım ve merdivenlerden indim. Mutfak kapısına dikilip kavgayı izlemeye başladım.

"Ya ama Dora altı üstü ne yaptım ki?"

"Ne mi yaptın? İki tabak bir bardak kırdın. Sonra uğursuzluk diye iki tane daha bardak kırdın. Belki tabakta da aynı şey geçerlidir diye bir tane daha tabak kırdın. Ve hala soruyor musun ne yaptım diye?"

"Ama napabilirim ya uğursuzluk gelirse?"

"Bak Bora sus yicen kafana okla(va)yı."

"Tamam bok böceğim sen Ok la ben likelarım."

Dora anlamamış gibi kaşlarını çattı.

"Ne alaka be?" diye sordu.

"Hani sen oklava demek yerine okla dedin ya hani ok okey, okey de tamam demek falan..." derken Bora, Dora elindeki oklavayı Bora'ya fırlattı.

Artık daha fazla tutamadığım kahkahamı koy verdim gitti.

"Hahahahaha Allah sizi hahaha kahretmesin hahahaha." dedim. Kaan da aşağıya inmiş gülmekle meşguldü.

Dora ve Bora ise bize kızgınlıkla bakıyorlardı.

"La Bora sen niye karşılık vermedin bizim cadıya?" diye konuştum en sonunda kahkahalarım durunca.

"He he tabii veriyim karşılığı üç kulhüvallahü bir elham yapın helvamı arkamdan dimi?" deyince yine gülmeye başladım.

"Cemre, Kaan yeter gülmeyin!" diye çemkirince Dora, zorda olsa gülmemeyi başardım.

"Vallahi Bora kusura bakma da Dora haklı." dedim.

Kaan da başıyla bana katıldığını belli etti.

"Tabi tabi o haklı. Aha ben de Bora isem şu andan itibaren hiç birinizle konuşmuyorum."

"E biz?"

"E biz?" diyerek Cem ve Meriç aynı anda konuşmuş oldular.

"Kimin tarafında olduğunuza bağlı." dedi Bora.

"Senin!" dedi Meriç.

"Tabii ki senin!" dedi Cem.

"İşte kardeşlerim benim bee!" diye böğürerek onlara sarıldı.

"Sizle de konuşmuyorum bilginize." diye ekleyip yanına Cem ve Meriç'i de alıp evden çıktı.

Biz de mutfak masasına geçip kahvaltı etmeye başladık. Ben hala gülüyordum.

"Cemre! Gülmesene kızım!"

"Tamam tamam gülmüyorum."

Kahvaltıyı ettikten sonra masayı toplamaya başladık. 

"Ulan nerde acaba bunlar?" diye sordu Kaan.

Tam o sırada kapı kapanma sesi geldi.

"Aha geldiler işte."

Ben iş yapmayı bırakıp Bora'nın karşısına geçtim. Kaan da peşimden geliyordu.

"Bora kanka bizi affetmen için napalım?" diye sordum.

ERKEK FATMA (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin