49. BÖLÜM

331 28 1
                                    

Sesin geldiği yöne döndüğümüzde bizden sadece iki ev mesafe uzaklıktan geldiğini anladık. Koşarak gittiğimizde bizim gelmemiz veya insanların toplanmış olması adamın kadını dövmesini engellemiyordu.

"Hop hop şerefsiz bir dur bakalım!" dedi Kaan bağırarak.

"Bana mı dedin?" dedi adam.

Kaan etrafına şöyle bir bakıp "Etrafımda başka şerefsiz göremiyorum." dedi sakin bir şekilde.

"Ha ha! Duydunuz mu millet benden başka şerefsiz göremiyormuş etrafında." deyince adam, bir tane genç Kaan'ın kulağına "Abi bulaşma mafya babası bu adam." diye fısıldadı.

"Bayrağı bayrak yapan üstündeki kandır, toprak uğrunda ölen varsa vatandır! Yani demek istiyorum ki mafyayı mafya yapan içindeki korkaklıktır, insan uğruna can vermek kötülüğe baş kaldırınca adamlıktır!" dedim. Herkes alkışlamaya başladı.

"Bak bak laflara bak. Kardeşim bak bulaşmayın bana bakın yolunuza! Acımam yakarın hepinizi uzayın şimdi!"

"Dua et de o ikinci şansı biz sana vermek zorunda kalmayalım!" diye araya girdi Meriç.

"Kes lan sen küçük şeytan! O kafanı kopartır dilini arkadaşlarına hediye ederim!" diyerek bizi kastetti adam.

"Allah Allah adama bak şeytan olmadan cin çarpacak! Ama malesef ne biz ciniz ne de sen şeytan olma özelliğine sahip birisin. Şeytan senin yanında halt etmiş be!" dedi Bora. Onu ilk defa bu kadar ciddi görüyordum ve sanırım bir daha bu şekilde görmek istemezdim.

Hazır adamın dikkati dağılmışken kızı elinden tutup bize çektim.

"Yettiniz ama ha!" deyip silah çıkardı.

"Cık cık cık. Yazık olucak mafya babalığına. Çünkü iki dakika sonra kadar baya bir benzetilmiş olucaksın." dedi Bora yine ciddi ama bir o kadar da sinsi bir ses tonuyla.

Adam tetiği çekti.

"Sanırım iki dakika sonra gebermiş olacaksınız." 

"Olsun hiç sıkıntı değil." 

Tam o sırada adam arkasına atılan sert bir tekmeyle yüzüstü yere kapaklandı ve silah patladı. Ama kurşun köşedeki çöp konteynırına gelmişti. Eline basıp silahı çöpe fırlattım.

"Ve sanırım sana ikinci şansı vermek zorunda değiliz." dedim ve herkes adamın üstüne atladı.

Daha önceden aranmış polis ekibi gelince hepsi kenara çekildi. Adamı polisler alırken aynı zamanda kız da güvenli ellere teslim edilmişti. Ama ben bir kere bile vuramamıştım ve içimde kalmıştı.

"Memur bey bakar mısınız!"

"Buyrun hanımefendi."

"Bakın biliyorum belki de şu an bu isteğim suç bile sayılabilir ama böyle şerefsiz birine vurmadan ölmek istemiyorum." dedim. 

Polis kafasıyla onayladı ve elleri kelepçeli bir şekilde vurmam için bıraktı.

Zaten dağılmış suratını biraz daha dağıtmak işime yaramazdı. Ben de pek sevgilisi olan organına sağlam bir tekme atıp karın boşluğuna yumruk attım. Adam zaten elleri kelepçeli olduğu için dengesini sağlayamayıp yere düşmüştü.

"Teşekkürler memur bey." dedim ve bizimkilerin yanına yürüdüm.

"Hala içimde ukte var o pezevengi öldürmeliydim!" dedi Cem.

"Hey gençler tamam çok kolay bir şey değil ama sakin olmalıyız." dedi Dora.

"Şu kadınlara kalkan elleri bir bir kırıp işkence etmek istiyorum! Allah kahretsin ya!" diye bağırdı Kaan.

ERKEK FATMA (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin