17. BÖLÜM-DENİZ ZAMANI

1.5K 104 23
                                    

Sabah büyük bir enerjiyle uyandım. Hemen Dora'nın tepesine dikildim. 

"Doraaa hadi kalk çabuk uyan daha hazırlancaz. Hadi ya uğlaştırma beni uyaan!"

"Sabah sabah ne var ya Cemre uyucam ben" dedi karşılık vermedim.

 Kalktım odada bulunan derin bir süs eşyasına su doldurdum ve başından aşağı döktüm. Bağırarak kalktı ve bana eline ne geçirdiyse atmaya başladı. Uyku sersemi attığı için hiçbiri isabet etmedi bana. En sonunda pes etti hazırlanmaya başladık. 

Küçük bir valize yedek bikini, kıyafetler, güneş kremi bütün lazımlıkları koydum. Diğer bikinimi giydim üzerime de kırmızı kot şort beyaz tişört ve sandalet geçirdim. Dora da hazır olunca diğerlerini aradık ve kahvaltıya indik. Kahvaltı burada yapacak daha sonra da sahile inecektik. Sahilde bir kaç gün kamp yapacak sonra tekrar otele dönecektik. 

Kahvaltıya indiğimizde diğerleri daha gelmemişti. Biz de hemen bir masaya oturduk ve onları beklemeye başladık. Kaan hariç hepsi gelmişti. Bora onu kaldıramadığını söyleyince onlara kahvaltılarına başlamalarını benim hemen geleceğimi söyleyerek masadan kalktım ve Kaan'ın odasına gittim. Kartla kapıyı açtım içeri girdim. Kaan ölü gibi uyuyordu. Aklıma müthiş bi plan gelmişti. Onu kandıracaktım. Yanına geçtim ve telefonda biriyle konuşuyormuşum gibi yapmaya biraz yüksek sesle konuşmaya başladım. 

"Ya tamam sevgilim merak etme az kaldı tuzağıma düşecek. Tamam sakin ol az kaldı kavuşacağız onu sevdiğime inandı salak" dedim öyle.

Beni dinlediğini biliyordum. Telefonu kapatmış gibi yaptım o sırada hemen kalktı yataktan tuttu kollarımdan "Ne demek tuzağıma düşecek ne demek sevdiğime inandı salak napmaya çalışıyorsun lan sen amacın ne kızım senin?!!"

"Aaa çok ayıp Kaan sen beni mi dinliyorsun?" Dedim gulmemeye çalışarak. 

"Ya sen nasıl bir insansın ben de nasıl kandım sana!!"

"Bilmem nasıl bir insanmışım ben" dedim hafif ağzımdan kahkaha kaçırarak. Kaan olayı çaktı tabii ki. Bende koy verdim kahkahayı anırıyordum resmen. Kaan da hafiften gülmeye başlamıştı. Üzerime gelmeye başladı. Bende yavaş yavaş gerilemeye. Tuttu kucağına aldı ve öpmeye başladı. Ben de ona karşılık verdim. Nefessiz kalınca ayrıldı benden ama bırakmadı kucağından. 

"Ben istesem benimle birlikte olur musun" diye fısıldadı bana.

"Evlenmeden olmaz canısı avcunu yala" dedim bende.

 "Sen biraz fazla değiştin galiba canısı falan" 

 "Senin sayende oldum ben böyle heeh şimdi gurur duy eserinle"

"Ben seni her türlü seviyorum güzelim" dedi ve yine öpmeye başladı.

 Ben ayrıldım bu sefer ondan. 

"Biraz daha burda durursak ben yine aç kalıcam Kaan, sevgilinin aç kalmasını istemezsin değil mi?" dedim. 

Bir şey demedi güldü indirdi beni kucağından. Kıyafetlerini aldı ve tuvalete gitti. İki dakika da giyinip geldi ve beraber aşağıya indik. Millet kahvaltısını bitiriyordu biz daha yeni başlıyorduk. Hızla kahvaltımızı ettik. Çocuklar eşyaları indirirken bizde kızlarla aşağıda bekliyorduk. Gelince hep beraber arabaya bindik ve yola çıktık. Aslında uzak değildi ama dönüşte belki zor olur diye arabayla gitmeye karar vermiştik. 

Oraya vardığımızda her birimize birer şezlong ve şemsiye kiraladık. Eşyaları yerleştirdik güneş kremi sürdük ve hemen denize girdik. 

"Hadi deve güreşi yapalım gençler eğlenceli olur" diyerek ortaya bir fikir attı Uğur.

Herkes kabul edince de biz kızlar çıktık sevgililerimizin omuzlarına. Bi kaç defa düşüp kalktıktan sonra ben topu almak için denizden çıktım. Koşarak eşyaların yanına gittim ve yine aynı his sardı beni. İzleniyor gibi hissediyordum. Bu iki olmuştu yine hızla çevreme bakındım ama kimse dikkatimi çekmedi yine. Bende topu alarak denize döndüm. 

"Beach voleybol oynasaydık ya burada zor oluyo" dedi Uğur. 

"Aa orospu voleybolu da mı varmış yeni duydum lan sen bize ne oynatacaktın" diyince Bora, herkes onun bu dediğine gülmeye başladı. 

"Bitch değil beach voleybol yani kumsal voleybolu" dedim.

"Haaa öyle desenize yaf" dedi ve Dora tarafından kafasına şaplak yedi.

 Herkes yorulunca çıktık denizden. Bir kaç metre ötede olan duşlara gitti Kaanlar. Onlar gelince de kızlarla biz gittik. Duş alırken yan taraftan telefonla konuşuldugu anlaşılan bir ses geldi. Konuşan bir kadındı. 

"Aynen gözümden kaçmıyor hiç bir şey her hareketlerini kontrol ediyorum, hı hı öyle evet neyse kapatıyorum şimdi bir şey olursa ararım" dedi kadın. 

Acaba bu bizi mi kasdediyordu? Sonra boş kuruntu yaptığımı düşündüm ve takmadan duşumu aldım kurulandım ve giyindim. Bir daha girmezdik denize bugün o yüzden bikinimi de yıkayıp elime aldım. Kızlar dışarıda beni bekliyorlardı. Beraber kamp alanına geri döndük. Bikinilerimizi ve havlularımızı kuruması için oradaki tellere astık. Çocuklar mangalı yakmışlardı. Bizde hemen etleri çıkardık onlara verdik.

 Ben salatayı hazırlamaya kızlar da yere gazete üstüne piknik örtüsü sermeye çatal bıçak falan çıkarmaya başladılar. Etler pisince zaten her şey hazırdı. Sohbet ederek yemek yemeye başladık. Yemeklerimizi yedikten sonra sofrayı topladık çekirdek, fıstık falan yemeye kola, ice tea falan içmeye başladık. O sırada denizde ileride batıp çıkan birini gördüm. Bu bir çocuktu ve boğuluyordu. Hemen yerimden fırladım ve koşmaya başladım. Denize atladım ve çocuğa doğru yüzmeye başladım. Çocuğun yanına ulaştım ve çocuğu tutup kıyıya doğru yüzmeye başladım. Kıyıya vardığımda insanlar başımıza toplandı. 

Çocuğun yuttuğu suları çıkarmasını sağladım. Hemen ambulans çağrıldı. Çocuğun annesi bana ağlayarak teşekkür etmeye başladı. Elimi öpmeye kalktığında "Estağfurullah insanlık görevim bu benim kim görse aynısını yapardı." diyerek ben onun elini öptüm. Ambulansta benim de sağlık kontrollerim yapıldıktan sonra beni bıraktılar. Çocuk diğer ambulansla hastahaneye götürülmüştü. 

Bizimkiler hemen yanıma geldiler. Kaan benimle duşların oraya gelirken diğerleri kamp alanına döndüler. Ben hızlıca duş alıp kıyafetlerimi yıkadım ve Kaan'ın verdiği temiz kuru kıyafetleri giydim. Beraber kamp alanına geri döndük. Biz yanlarına gittiğimizde Uğur gitar çalıp şarkı söylüyordu. Biz de katıldık aralarına. Ben ıslak kıyafetlerimi asmak için ayağa kalkıp arkamı döndüğümde bir kadının bizim oraya doğru baktığını ama benim onu fark ettiğimi gördüğünde hemen arkasını dönüp kaçtığını gördüm. 

Hadi bakalım bu işin kokusu da yakında çıkar nasılsa. Kıyafetlerimi astım ve yanlarına geri döndüm. Uyku tutumlarını çıkarmışlardı. Hepimiz yattık. Yorucu ama güzel bir gündü. Mutluydum sadece bir şeyi çok merak ediyordum bizi izleyen o kadın kimdi?...

ERKEK FATMA (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin