yaratım gücümüzü yasama imkanının kendisi üzerinde bir tüketim mekanizmasına dönüştürdugumuzden bu yana insanoğlu varolmanın anlamını görebileceği duygularla arasına duvarlar ördü .kastettigim şey aslında keşfedilmeyi bekleyen en insani duygularımıza karşı gerçekleştirdiğimiz iradenin kendisidir.kendi insani duygularımızi canavarligin ve vampirlesmenin üstünde tutmak yerine canavarlıkla duygudaşlık kuruyoruz...
Yasamak kendimizi ve narsist isteklerimizi gerçekleştirmenin alanı olarak kullanılmaya başlandığından bu yana hic kimsenin yaşama hakkı kalmadı...çünkü isteklerimiz başkalarının iradelerini engellemekle gerçekleşmekte...en mükemmelini arzulamak en mükemmel benim yarışının stardıni vermektir aslında.neden mükemmel olanı ister ki insan...korkunç olan şu mukemmele sahip olursan sahip olabileceğin başka değerli birşey yok...sahip olursan mükemmeli terkedersin ki buda seni degersizlestirir...yada mükemmel olanın size sahipliği sizi değersiz kilmazmi....en mükemmel olmamalı...en yaşanılası yeterli
Varlığın tüm derin yaralarına dokundun.yazmanın kurak topraklarında görülen seraplara atılan kahkahaların adiligini duyabilmelisin artık..çünkü sen acının parmağında iz bıraktığı bir yasam kaçağının basrolusun...nereye gitmen gerektiğini bilmeden dilinde neşter yaralarıyla kes kanın kırmızı yanaklarini...hadi yasama bir isim verelim damarlarında ki asil kanla ruhumdaki asi anlamları birleştirerek....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dönüş...Kimseden Kendine.
Fantasybelirsiz bir varoluşun çıldırtan yalnızlığında gerçekliğin şimşekleriyle ruhlarını aydınlatmak isteyenler anlamın deliliğinde şarkılar tuttururlar kelimelerin kabına...bu bir delilik serüveninin denemesidir....yaşamın korkunçluğunu katı bir yüreklil...