Yaşamın işgali

18 1 0
                                    

Statükonun tel örgülerine iradesini teslim etmiş bir akıl zihniyet katında köleliği meşrulaştırmanın işlevsel boyutunu görev olarak kabul ederek yaşamsal alanda hüküm sürebilir.çünkü statüko erişilmez kutsallıklar dünyasından süzdüğü mutlak inançlarla toplumların yumuşak karnını işgal ederek varolabilir .statüko tortullaşmış fikirlerin yansımasıdır.verili olanın korunması olabilecek idealliğin bloklanması ambargoya maruz kalmasıdır.çağdaş sanayi toplumlarının kitlesel varoluşu belli organizasyonlar içerisinde vücut bulmanın kendileri için güvenli alan oluşturması manipülasyonunu oluşturmuş durumdadır.bu belirlenmişliğin içinde kader direnç merkezlerinin herhangi bir itkisini zayıflatmak için oluşturulan sentetik bir spekülasyondur.yaşamın sansürlenmesini karakterize eden bir iradenin ruhundaki açlığı doyurmak üzere çalışma dünyasına atılan insanların acılarını kaderle elimine etmesini artık kaldıramayacak kadar yorgun düşen irade dünyasının terki ile birlikte varoluşun yaratım gücünde kaos belirginleşmiş durumdadır.kaos varoluşsal bir belirginlik iken dikte edilen paket epistemolojik yanılsamalar ile birlikte kaos iktidarın ve statükonun merkezi güç olamayaşının bir ifadesi olarak karşımızda durmaktadır.yaşamın yangınların ruhunda yeşereceğini unutan her bilinç donarak uyuyakalmıştır aynı zamanda uymuştur.insanoğlunun içerisine düştüğü doğduğu bu metafiziksel boşluğu yok edebilmesi için metafiziğin mantıksal düzlemiyle kendi hakikat algısını rehabilite etmesi dışında oluşturulacak her yapı fiili olarak intiharın tetikleyici gücü olacaktır.yaşamak intiharı kucaklamaktır.bir şairin ifadesiyle yokluğun tözünde aşk vardır der bunun rafine hali sevgiyle eğlenerek keyif alarak sürdürdüğümüzü sandığımız bu pratiğin tözünde sünger çekilmiş bir Ufuk vardır.dolayısıyla savaşmanın yollarını bulmalıyız kendi benliğimize sürülen kriminal bir gerçekliğin simülasyon olduğunu farketmedikçe hakikatin bilinç boyutunda kendimizi yaratacak güce haiz olamayız.

Başka açılardan bakıldığında durum çok değişkenlik göstermez yüzeysel yansımaların ard alanında motor güç aynınıdır yaşamın işgali....işgal edilen sizin değildir.teolojik işgal ontolojik işgal epistemolojik işgal geleceğin belirlenmiş olduğunu gözümüze gözümüze sokarken direncin kılıçlarını hasıraltı etmek kölelik bilincinin insani olana çivilenmesinin ürünüdür.tanrıyı tekrar konuşturmak zorunda olduğumuz gerçeğini yitirerek gerçekleştirdiğimiz yaşama serüveni patolojik izler bırakmaktan öte hiç bit işleve sahip değildir.intihar onursal bir eylemdir.

Dönüş...Kimseden Kendine.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin