~Melody Of Rain~

24.Bölüm 'Siktir'

Melody Of Rain~

24.Bölüm ‘Siktir’

‘’Tanrı Aşkına!Durdur onları KyungSoo.’’ Bağırdı BaekHyun KyungSoo’nun gözlerini devirmesine sebep olarak.

‘’Çokta sikimde.Ben mi dedim ona takip et beni diye,ha?’’ 

‘’O ölüyor aptal,görmüyor musun?JongIn ölüyor.’’

Sol eliyle alnını kaşıyıp dudaklarını birbirine bastırdı.
‘’Yani?’’ dedi sonunda BaekHyun’un dilini yanağının altına koyup sinirden titremesine sebep olarak.

‘’Bilmiyorum farkındamısın ama JongIn senin kocan ve senin yüzünden dayak yiyor.’’

KyungSoo suratına doğru tükürerek konuşan arkadaşını itekleyip önündeki kalabalığı dağıttı.
‘’Ne halt ediyorsun Kim JongIn?’’ Karnını tutmuş kan kusan çocuğa tiksintiyle baktı.

‘’Sana çalışacağımı söylemiştim.’’ Dişerinin arasından tısladı KyungSoo.

‘’Se-senin ç-çalışmaktan kastın bu mu lanet olası?’’ Güçlükle konuştu JongIn kafasını dik tutmaya çalışmış ancak başaramayınca yeniden soğuk zemine düşmesine izin vermişti.

‘’Hey JongIn,söylesene ben senin kıçını toparlamak zorunda mıyım?Değilim,değil mi?Haksız mıyım?’’

JongIn cevap vermedi.Gözlerini kapatmış kollarıyla karnını sarmaya devam ediyordu.
KyungSoo ıslanan gözlerini sağ eliye örtüp dudaklarını birbirine bastırdı.
‘Lanet Olası Anılar.’

JongIn’in yalnızca birkaç hafta önce kendisine yaptığı şeyi ona karşı kullanıyordu.

‘’Kendine geldiğinde eve dönersin.Bu halde gelsen bile seni almayacağım.Artık çocuk değiliz,Kai.İstediğimiz her şeyi yapmakta özgürüz.Sen beni Sehun’la aldatırken ben sana engel oldum mu?Hayır.Ağzımı bile açmadım değil mi?Ve şimdi sende,aynını bana yapma hakkına sahip değilsin.Biz çoktan bittik,JongIn.Ah pardon,doğru ya.Zaten hiç ‘biz’ olmamıştık ki.’’

Alt dudağını ısırıp gelmek için çabalayan göz yaşlarına engel oldu.Ondan yalnızca bir cevap duymak istemişti,pişman olduğuna dair.Ya da herhangi bir şaşırma efekti verse bile razı olacaktı.Ancak hiçbiri gerçekleşmedi.JongIn yalnızca duyduğu acı yüzünden olduğu yerde kıpırdandı ve kapattığı gözlerini aralayıp uzun uzun karanlık bir boşluğu seyretmeyi sürdürdü.

‘’Gidiyorum.’’ Mırıldandı KyungSoo elini sol göğsü üzerine bastırmış duyduğu acı yüzünden sessizce inliyordu.
Dışarı çıktığında suratına vuran yağmurla tamamen parçalandığını hissetti.Elleri ayakta durmak için ıslak duvardan destek alıyor ancak bu hiçbir işe yaramıyordu.Dizlerinin titremeye başladığını hissettiğinde bedenini,yere düşeceğini bilmesine rağmen özgür bıraktı.

‘’Oups!Oups!’’ 

Güçlü bir çift kol kendisini bacaklarından tutup kaldırdı ve KyungSoo nefes almak için dahi beklemeden tıpkı oyuncağını kaybetmiş bir çocuk gibi bağırarak ağlamaya başladı.

‘’Ouw!Sana üzüleceğini söylemiştim,bebeğim.Böyle olacağını bilmeliydin.’’ KyungSoonun sırtını okşadı YiFan.Küçük olanı sakinleştirmeye çalışıyor ancak başarılı olamıyordu.

‘’Neden yapamıyorum?’’ Bağırdı yeniden YiFan’ın ürpermesine sebep olarak.

‘’Neden bana soruyorsun?Bu sorunun cevabını verecek kişi ben değilim,sensin.Sana söylemiştim,değil mi?Onu hala seviyorsun demiştim.Ama sen inkar ettin Soo.Ondan nefret ettiğini,intikam almak istediğini söyledin.Anlatmak istediğim şey tam olarak buydu.Ona acı vermek istedin,ama işin sonunda yine en çok acıyı sen çekecektin.’’