29.Bölüm 'Requiem'

2.6K 156 49
                                    

Melody Of Rain

29.Bölüm ‘Requiem’

Not:Bölüm bazılarınızı epey hayal kırıklığına uğratacak.Çünkü bir çoğunuzun bu hikayeyi sevme sebebi olayların gerçekci ilerlemesiydi.Ama bu bölüm...Öhöm neden böyle bir şey yaptıımı daha sonra açıklayacağım :D

Not 2:Ruquiem;ölülerin ruhu için okunan duadır.

**

‘’Eve gidelim Sehun.’’ Pencerenin önündeki bedene biraz daha yaklaştı.Akşam ışıkları sarı saçlarına düşüyor ve kusursuz yüzünü aydınlatıyordu.Dudaklarının kıvrımlarını izledi.Her aldığı nefeste önündeki camı buğulayan nefesini ve her iç çekişinde şişip inen göğsünü.

‘’Sehun.’’ Elini omzuna koyup bakışlarını kendisine çevimesini sağladığında kelimelerinin yerini buruk bir gülümseme aldı ve uzun olanın koluna girip arabaya kadar ona eşlik etti.

‘’Luhan.’’ Kulaklarını dolduran pürüzlü sesle keyifsiz bir iç geçirdi JongIn.

‘’O iyi,Sehun.Düşündüğümden bile iyi karşıladı.’’ Yalan söyledi.Söylemek zorundaydı.Sehun’u yeniden ağlarken görmek istemiyordu.

Bunu önceden beslediği karşılıksız duygular yüzünden değil,yıllardır yanında olan dostu olarak istemiyordu.

Onu unutmuş muydu?

Bilmiyordu.Tek emin olduğu Luhan’ın yokluğundan hiçbir zaman faydalanmayacaktı.Sehun’la olduğu süre boyunca ona dokunmayacak ve kendisine dokunmasına izin vermeyecekti.

**

‘’Yemek ye,Luhan.’’ Göz altları mor halkalarla çevrelenmiş ve suratı tıpkı bir ceset kadar solgun görünen çocuğu seyretti.Yemesi için kaşığı tabağa daldırmış ve Luhan’ın dudaklarına yaklaştırmıştı.Ama o kabul etmedi.Her zaman ki gibi.

MinSeok’un elindeki kaşığı şiddetle itti ve sonrada önündeki yemek tabağını devirip küçük olanı ürkütücü bir şekilde izledi.

MinSeok görüşünü bulandıran yaşları elini alnına dayayarak gizlemeye çalıştı.Ama elbette başaramamıştı.

Durdu Luhan.

Ağlayan figürü seyretti bir süre,ama sonrasında kafasını çevirmiş ve önüne dönüp ağır adımlarla yürümeye başlamıştı. Nereye gittiğini bilmiyordu.Ne yaptığını ya da neden böyle olduğunu da.

Duygularını yitirmişti.

Ağlayamıyordu,gülümseyemiyordu.Sadece ışığı sönmüş siyah gözleri ve adeta bana yaklaşma diye bağıran jilet izleri vardı.

Eskisi gibi değildi.

Kesinlikle eski Luhan kadar güzel değildi.Neredeyse on beş kilo vermişti böyle devam ederse de çok geçmeden ölecekti.

Tıpkı istediği gibi.

Ona kalsaydı çoktan şah damarını parçalardı ancak bir yemini vardı.Sehun tüm yeminlerini bozmuştu belki ama Luhan aynısını onun için yapmayacaktı.

Sessizce bekleyecekti.Ölümünü…

Yanına gitmek için sabırsızlanıyordu.Onu görmek istiyordu,bir an önce ona kavuşmak istiyordu.

Her şey yıllar önceki gibiydi.

Sehun’un hayatına girmediği zamanki gibi.

O olmadan hayatı tamamen karanlıktı.Sehun onun ışığıydı ve Luhan ışığı olmadan göremezdi.

~Melody Of Rain~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin