Melody Of Rain~
40.Bölüm ‘Nedir İki İnsanı Bir Arada Tutan?’
Luhan bir yandan ağlarken,diğer yandan da elindeki fotoğrafları kızına gösteriyordu.Rain parmağını iki babasından uzun olanın suratına vurup kıkırdığında Luhan’da onunla beraber gülmeye başladı.Hem ağlıyor hem de gülüyordu ki bu hiçte iyiye işaret değildi.
‘’Onu gördün değil mi bebeğim?Çok yakışıklıydı.Şanslısın,onun kadar yakışıklı bir baban olduğu için ve aynı zamanda şanssızsın,baban şerefsizin teki olduğu için.’’
Kolunu gözlerine örtüp devam etti.
‘’Sadece…sadece arayabilirdi.Bana geri dönmesi değil,ama en azından sadece nasıl olduğumu soramaz mıydı?Ne yaptığımı?Ya da bana açıklama yapabilirdi.Sadece ‘Gitmek zorundaydım’ dese bile nedenini sorgulamazdım.Ama onunda dediği gibi,yeniden peşinde koşup duran rahatsız edici bir Luhan istemediği için hiçbir şey söylemedi değil mi?Ona yeniden yapışacağımdan korktuğu için?’’ Luhan burnunu yan tarafındaki bitmeye yüz tutmuş tuvalet kağıdından birkaç tane koparıp sümkürdü ve kucağındaki resme her dokunduğunda gülen bebekle konuşmaya devam etti.
‘’Endişelenmesin.Bir daha onu rahasız etmeyeceğim.Seni…tek başıma da büyütebilirim.O olmadan.’’ Luhan Rain’in elindeki resmi alıp komodinin gözüne koydu ve bebeğini kucağına alıp onunla beraber yorganın altına girdi.Rain,babası fotoğrafı eliden aldığından beri ağlıyordu ancak Luhan kendi acısı yüzünden onu görmüyordu.Küçük bebek babasına vura vura uykuya daldı ve Luhan’da aynı şekilde hıçkırıkları boğazında düğümlendiğinde kendini düşlerindeki Sehun’un kollarına bırakmıştı.
*
Düşündü Sehun,gün ağarıncaya dek saatlerce düşündü ve tek bir damla uyku bile girmedi gözüne.Luhan’ı geri istiyordu.Ne şekilde olacağı umurunda değildi.Sadece bir şekilde onu o aptal herife vermek düşüncesi sıyırmasına sebep oluyordu.Onunla yatmış mıydı?Evli olduklarına göre yatmış olmalıydılar değil mi?Sehun yataktan zıpladı ve bir anlık sinirle su dolu sürahiyi yere attı.Ağlamak istiyordu,bağıra bağıra ağlamak.Onun yanında olmasına ihtiyacı vardı.Kendisine sarılmasına ve onu sevdiğini söylemesine.Onu görmeden önce yokluğunun bu kadar acıttığının farkında değildi.Ama o kapıda kendisini izleyen ıslak gözler,titreyen küçük yumruklar,altın sarısı saçlar ve Sehun’un arzusundan kıvrandığı kırmızı dudaklar.Her düşünüşünde vücudu ihtiyaçla geriliyordu ve ardından birkaç hıçkırık cevabı oluyordu düşüncelerinin.Beklemek istemiyordu.Ona zaman vermek,kendisine zaman vermek istemiyordu.Yeterince ayrı kalmışlardı,değil mi?Artık birleşmeleri gerekmiyor muydu?
Ona bir defa zorla sahip olmuştu ve ikincisinde de rızasına ihtiyacı yoktu.Eğer Luhan kendisini reddederse onu zorla kendisine ait yapacaktı.O aklına yalnızca Sehun’un olduğunu kazıncaya dek güç bile kullanabilirdi.
Kafasını iki yana salladı ve yumruklarını yanındaki duvara serçe vurdu.Hayır.Ona daha fazla zarar vermeyecekti.Ona,acı çektirmeden,ağlatmadan sahip olmanın bir yolunu bulması gerekiyordu.
‘’Neden bu kadar zor?’’ Bağırdı Sehun.Aradan geçen iki yılın onları öylesine uzaklaştıracağını kesinlikle tahmin etmemişti.Eskiden kendisine bir nefes kadar yakın olan Luhan,şimdi ulaşamadığı kadar uzaktı.
*
Sehun saat sabahın 7’sini bulduğunda gözlerinin altındaki siyah halkaları umursamadan bir hayaletin sessizliğiyle mutfağa ilerledi ve çöpü döken Yuri’ye bakmadan buzdolabını açıp süt aldı.Yuri açılan dolabın sesiyle elini kalbine götürdü ve kafasını sesin geldiği yöne çevirdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Melody Of Rain~
Lãng mạn''Seni Seviyorum.'' ''Seni Özlüyorum.'' ''Seni İstiyorum.'' Derler ki,bazı aşklar hiç bitmezmiş.Bir taraf gitse bile öbür taraf onu sevmeye devam edermiş. Derler ki,seven hiç aldatmazmış.Sadece sevdiği kişiyi görürmüş gözleri başkalarını istemezmiş...