~Melody Of Rain~

10.Bölüm 'Geçmiş'

Melody Of Rain~

10.Bölüm

[FlashBack]

Sehun birkaç içkiyi daha kafasına dikip homurdanıp duran sevgilisinin omzuna kolunu attı.

‘’Parti yapmak senin fikrindi bebeğim?Ama şimdi şikayet edip duruyorsun.’’

Sonunda küçük bardaklardan sıkılan Sehun iki kapılı buzdolabını açıp iki büyük içkiyi kaptı.Birini içerken diğerini açmaya uğraşıyordu.Fışkıran içki KyungSoo’nun tshirtünü ıslatırken homurdanmaları artmış Sehun’un elindeki içki şişesini kapıp kafasına dikmişti.

‘’Wuw!İşte benim Soo’m’’ Sevgilisinin elindeki şişeyi çekip kuru dudaklarını ıslak dudaklara bastırdı.İki farklı içki tadı birbirine karışırken Sehun’un sertliği Soo’nun baldırlarına sürtmeye başlamıştı.Soo küçük ellerini karşısındaki uzun adamın gögüslerine yerleştirip ağzına doğru inledi.Geri çekildiğinde Sehun’un gözleri zevkle parlıyor KyungSoo’ysa nefessiz kaldığından derin derin soluyordu.

‘’Bir oda bulalım.’’ Küçüğün elini yakalayıp çekiştirirken söyledi Sehun.

Evdeki yoğun kalabalığı delip merdivenlere ulaştılar.Yüksek müzik sesi kulakları tırmalıyor insanlar yer zaman bilmeden birbirleriyle sevişiyorlardı.

‘’İğrenç bir görüntü.’’ Gözlerini arsızca inleyen çıplak kızın üzerinden çekip suratını astı.

‘’Tanrı Aşkına bugün neyin var KyungSoo?İlk defa görüyor değilsin.Yeterince içmedin bebeğim.’’

Sehun elindeki şişeyi yeniden dudaklarına götürüp kafasına dikti ve sonra dolu ağzını KyungSoo’nunkiyle birleştirdi.Sehun’un ağzındaki içki KyungSoo’nun dilini ıslatırken Sehun’un kendisine bıraktığı tüm içkiyi yutmuştu.Dudağının kanarından akan damlaları bluzunun göbeğini kapatan kısmıyla kurulamış sonrada ıslanmış bluzu çıkarıp bir kenara atmıştı.
Sehun’un geniş sırıtmasına dudaklarını ısırarak karşılık verdi ve sonrada uzun olanın sırtına çıkıp sevgilisinin dudaklarını dişleri arasına aldı.
Sehun patlamak üzere olan pantolonu yüzünden koşmaya başlamış karşısına çıkan ilk kapıyı tekmeleyerek açmıştı.
Yataktaki iki kızı ayağıyla iterek yere attı.

‘’Gidin sevişecek başka yer bulun lezbiyenler.’’

KyungSoo’yu yatağa fırlatmış yerde kendisine şaşkınlıkla bakan iki kızı kolları arasına alıp kapıya kadar taşımıştı.
Sürtükleri dışarı attıktan sonra tahta kapıyı dirseğiyle kapatıp pantolonunun kemeriyle savaştı.

KyungSoo seksi bir şekilde dudaklarını yalayıp,Sehun’u azdırmak istercesine çıplak kalçasını okşarken sevgilisi çoktan üzerine atlamış altındakinin cevap vermesini beklemeden kontrolü tamamen kendi eline almıştı.
Orta parmağını haber vermeden küçük deliğe itip gözlerini kıstı.KyungSoo’nun gözleri acı ve zevkle karışık irileşirken dudaklarını beyaz tenin boynuna gömüp fısıldamıştı.

‘’Sen sahip olduğum en güzel şeysin biliyorsun değil mi?Dünyanın en muhteşem sürtüğüne sahibim.’’

**

KyungSoo erkekler tuvaletinde kendisine oral yapılmasına izin veren sevgilisinin saçından tutup dışarıya sürükledi.
Sehun acıyla inliyor Soo’ya bırakması için yalvarıyordu.

‘’Tanrı Aşkına gelmek üzereydim.’’ Pantolonun fermuarını çekip suratını asarken söyledi.

‘’Sehun benim için bir şey yapmak zorundasın.’’

Sehun kolunu ince bele sarıp dudaklarını güzel boynuna bastırdı.

‘’Ne istersen.’’

KyungSoo işaret parmağıyla hemen karşılarındaki sınıfı,sırasında oturmuş kitap okuyan çocuğu gösterdi.

‘’Onu istiyorum,Hun.Ben-ben sanırım aşık oldum.’’

Sehun’un gözleri şaşkınlıkla büyürken gözlerini Soo’sunun işaret ettiği yöne çevirdi.

‘’Tanrım,Soo.O çok çirkin.Nasıl okuldaki onca erkek arasından onu seçersin.’’

KyungSoo aptalca gülümseyip ellerini ceplerine attı.

‘’Soru sormaktan vazgeç Hun.Sadece dediğimi yap.Onunla tanışmanı istiyorum.Konuş onunla.Hakkındaki her şeyi öğren.Zamanı geldiğinde karşısına çıkıp onu benim yapacağım.’’

[FlashBack Son]

Sehun otel odasına dönüp baksırı dışında düzerindeki tüm kıyafetleri çıkardı.Komidin’in çekmecesinden sigarasına uzanmış içlerinden birini alıp dudaklarına götürmüştü.

JongIn’le tanıştığı günü düşündü.Eski sevgilisi KyungSoo,Sehun’un JongInle arkadaş olmasını istemiş ona dair her şeyi öğrenmesini söylemişti.
KyungSoo o zamanlar kesinlikle şimdiki gibi değildi.Aktif,hareketli,zeki ve Tanrı’nın sayılı mucizelerinden biriydi.KyungSoo ve Sehun’un arasında hiç romantik bir şeyler yaşanmadı.En azından KyungSoo’nun bakış açısından.KyungSoo için Sehun yalnızca bir seks arkadaşıydı.Sehun’sa ne hissettiğinden emin değildi.Aşk gibi değildi,ama yalnızca bir seks arkadaşlığı olduğuda söylenemezdi.Sırf bu yüzden Sehun Soo ile arasına girdiği için JongIn’den nefret etti.JongIn’in ilk arkadaşı Sehun’du ve tek arkadaşıda öyle.Yalnızca Sehun’un yanındayken mutlu olur onunlayken gülümserdi.Arkadaşın ne demek olduğunu kendisinden nefret eden Sehun ona öğretmişti.JongIn Sehun’un neden böyle olduğunu bilmiyordu.Ama sorgulamamıştı da.Onu seviyordu.Kaybetmeyi göze alamazdı.Kısa bir zaman öncesine kadar tüm günü ders çalışmak ve kitap okumakla geçen JongIn şimdi zamanının yarısından fazlasını Sehun’la eğlenerek geçiriyordu.Sehun JongIn’e alışmaya başladı.Ona değer verdi.Onu sevdi.Ve sonunda en yakın arkadaşı oldu.Sehun’un duyguları kuvvetlenmişti doğru ama bu JongIn’in duygularının yerinde saydığı anlamına gelmiyordu.Sehun kendisine iyi davrandıkça JongIn ona daha çok bağlandı.Kendisine sunduğu her gülümsemede kayboldu.Ona dokunduğu her saniye kalbine işledi.
Önceden eğlenceyle geçen günler JongIn için ızdırap olmaya başlamıştı.
Ona anlatmayı düşündü.Onu sevdiğini söyleyecek ve Sehun’un cevabı her ne olursa olsun kabullenecekti.Sehun JongIn’e buluşma teklif etti.JongIn karnındaki binlerce kelebeğin verdiği heyecanla kabul etti.
O gece için hazırlandı.Saçlarını kestirdi ve kendisine yeni kıyafetler aldı.
Aynaya baktığında onun kesinlikle kendisi olmadığına emindi.Kendisine bakan esmer ten mükemmeldi.O yakışıklıydı.Ezik JongIn gitmişti.Yerini tapılası Kai aldı.Dolgun dudaklaırnı izledi,parlayan gözlerini küçük burnunu ve güzel vucudu.Vucudunu saran beyaz gömlek esmer tenle mükemmel bir uyum içerisindeydi.Altındaki dar paça becerilesi kalçasını sarıyor,kusursuz hatlarını ortaya çıkarıyordu.
Bugün güzel olacaktı.JongIn emindi.Sehun onu reddetmeyecekti kabul edecektive sonrada mükemmel bir çift olacaklardı.
Yol boyu Sehun’un kendisine dokunduğu her bir anın hayalini kurdu.Yumuşak dudaklarını dudaklarına bastırdığını,büyük ellerini vucudunda hissettiğini.Geniş kolları tarafından sarılmak istiyordu.Kokusunu içine çekmek,onunla uyuyup onunla uyanmak.
Mutluydu.Sadece onu düşünmek bile kendisine huzur veriyordu.
Buluşme yerine geldiğinde etrafındaki kızlar ona ışıldayan gözlerle bakıyor,normal erkekler bile karşılarındaki yakışıklı adam yüzünden düşünme yetileriniyitiriyorlardı.
Sehun JongIn’i bulduğunda ona sıkıca sarılıp çekiştirmeye başladı.
JongIn daha büyük bir tepki veriyordu.Filmlerde olurdu ya,çirkin kız güzelleşir balo gecesi merdivenlerden inerken asıl erkek ona aşk dolu gözlerle bakardı.
Hayalindeki gibi olmamıştı.Yinede ümidini yitirmedi.
Sehun’un elini tutan eline hayatı buna bağlıymışcasına sarılıp gülümsedi.
Taki gözleri tanıdık olmayan bedenle buluşuncaya dek.

‘’Seni tanıştırmak istediğim biri var JongIn.Ona Merhaba de.’’

JongIn karşısındaki kısa adamı tanıyordu.Onu birkaç defa Sehun’la öpüşürken görmüş ve ondn tiksinmişti.
Hayallerindeki adama istediği gibi dokunabiliyor onu öpebiliyordu.Tanrı bilir Sehun onunla kaç kez yatmış,ona kaç defa dokunmuştu.
JongIn ellerine dokunan sıcak elin verdiği histen nefret etti.KyungSoo’dan nefret etti.Sehun’dan nefret etti.JongIn küçük adamla tanıştığı lanet olası günü bir daha hiç hatırlamak istemedi.
JongIn,KyungSoo’nun her şeyiydi.
Ama KyungSoo,JongIn için yalnızca bir hiçti.

**