♬
Sıkıntıdan elimdeki bitmiş dondurmanın kabıyla oyarken derin bir iç geçirdim.
Hare bana baktıktan sonra televizyondaki herkesin birbirini yediği amaçsız yarışmayı kapattı.
"Çok sıkıldım." dedim somurtarak.
"Hava çok güzel ve biz evde pinekliyoruz. İzmir'deyiz kızım, İzmir!! İstanbul'dan o kadar yolu evde pineklemek için mi geldik yani?"
"Ee napıyoruz o zaman?" dedim. Eliyle yaklaş işareti yaptıktan sonra fısıldayarak, "Bu gece evden kaçıyoruz." dedi.
"Ne !?!" diye bağırdıktan sonra Hare'nin dedesi yan odadan geldi.
"Arya, bir şey mi oldu evladım?"
"Yok bir şey Salih Dedeciğim, yarışmayı diğer kız kazanmış da ona şaşırdım."
Salih dede televizyona bakıp gözlerini kıstı.
"Ama televizyon açık değil ki evladım."
Adam dikkatli işte hajshsj
"Şimdi kapattık." dedim gülümseyerek.
Hare'nin dedesi ikna olarak gittiğinde Hare'ye fısıldayarak bağırmaya başladım -evet fısıldayarak bağırıyorum :D-
"Nereye kaçacağız manyak mısın sen? Nerde kalacağız sonra, hayatta olmaz!" dediğim zaman Hare gözlerini devirerek,
"Kızım sende cidden bir sorun mu var? Salak bu gecelik kaçacağız sonra geri geleceğiz tabiki." dedi.
"Nereye gidebiliriz ki?" dedim.
"İstanbul'da bi bar vardı hatırlıyor musun? Hudut Bar. Aynı yer burda da var, ikinci şube tipi bir şey. Hem gayet güzel bir yerdi, oraya gidiyoruz hayatım." dedi göz kırparak.
Hudut Bar'ı hatırlıyordum. Okulumuzun popüler öğrencilerinden Miray ve Ahu ikilisinin sürekli takıldığı bir mekandı. Miray ve Ahu demişken, bugün popüler ikilimiz tarafından arandık. -Evet bu önemli bir şey- bizimle takılmak istediklerini ve bugün Hare ve bana gelen mesajla ilgili konuştuk. Kaya Koleji'miz sanki hiç sosyal değilmiş gibi bir de yazın sosyal etkinlik yapmak için bizi okula çağırıyormuş. Neyse ki İzmir'deyiz de annem ve babamı buna ikna edebildim. Yoksa beni zorla da olsa gönderirlerdi. Neyse konumuza dönelim. Hudut Bar. Oraya da onların bir partisi sayesinde gitmiştik zaten. Evet, olabilirdi aslında.
"Tamam." dedim ve plan yapmaya başladık.
İstanbul'da yaşamanın verdiği özgürlükte bir iki kere böyle mekanlara gitmiştim tabi ama ben o tip bir kız değilimdir. Yani okul zamanı genelde evde otururum. Ders çalışır, sosyal medyada takılırım. Fazla sosyal bir insan olduğum söylenemez. Ama benim aksime Hare eğlenmeyi bilen bir insandır. Bu yüzden birbirimizi tamamlıyoruz. Onunla anaokulundan beri beraberiz ve şimdiye kadar hiç ayrılmadık. Başka arkadaşlarım da olmasına rağmen Hare hep en güvendiğim ve en yakın gördüğüm olmuştur. Tatilde evde pineklemekten sıkıldığım için Hare'nin dedesinin İzmir'deki yazlığına gelme fikrini seve seve kabul etmiştim. Daha iki gün önce gelmiştik ama çok çabuk sıkılan bir yapımız var, ikimizin de. Bu yüzden gece kaçma olayı ufak bir kaçamak olabilir diye düşünüyorum.
Her şeyi ayarlamıştık. Hare'nin dedesi uyuduktan sonra klasik yorganın altına yastık sokuşturma olayını tamamlayıp giyinmiştik. İkimiz de şort atlet kombinasyonunu tamamladıktan sonra kendimizi arka kapıdan dışarı attık.
Sevinçle sokağın ortasında dans ederken bir yandan yakalanmaktan da korkuyorduk. Taksiye atlayıp Hudut Bar'a vardığımızda içeriden canlı müzik sesleri geliyordu. Kendimizi koltuklardan birine atıp sahnedeki çocuğun sesini hayranlıkla dinlemeye başladık, sesi gerçekten de çok güzeldi. Hare her zamanki gibi kendini havalara sokup çocuğu ayarlamayı kafasına koymuştu, bakışlarından anlamak zor değildi. Çocuk sahneden inince arka tarafa geçti. Hare de beni bırakarak onu takip etmeye koyuldu. Gözlerimi devirdikten sonra bar kısmına gidip içecek bir şeyler istedim. Arkamı dönüp yerime geçeceğim sırada Hare yanıma gelip, "Of, bulamadım. Sanırım gitmiş." dedikten sonra bir çocuk bana çarptı ve buzlu meyveli kokteyl ayaklarımın dibine düştü. Her ne kadar üstüme dökülmediğine sevinsem de ayaklarım donmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HUDUT
Teen FictionSınırları ve duvarları olan bir kız, duvarlarını ve sınırlarını yok etmeye gelen bir çocuğa ne kadar güvenebilir? Daha doğrusu onu sevebilir mi? Peki bir şarkıcıya aşık olmak... Buna ne dersiniz? Peki o şarkıcı göründüğünden daha kötü bir çocuksa? ...