~ Bölüm 7 ~

31 5 1
                                    

Meraba gençler :DdD Umarım hikaye hoşunuza gidiyordur. Bugün bir ilk yapıp iki sert çocuğun ağzından okuycaksınız hikayeyi. Beğenmeniz dileğiyle fazla uzatmıyorum öpüldünüz :**

Enes'in yaptığı makarnaları mideye indirdikten sonra odama geldik. Normalde kızlar buraya giremez. Yani yasaklı bölge. Burayı el değmemiş cennet tipi bir yer yaptım. Bana özeldi. Sadece Enes'in ve benim girebileceği bir yer. Enes'le her gece takıldığımız kızları leke gibi görüyorum. Her gece bizi daha da karanlığa gömen siyah lekeler. O yüzden burası temiz bölge.

Arya'yı hastaneden getirdiğimizde buraya yatırmıştım. Biraz tereddüt etsem de beni buna pişman etmediği için minnettarım.

Arya yatağıma kıvrıldığında gülümseyerek kapıyı kapattım. İlk defa bu kadar huzurlu hissediyorum. Hayatımı kenara bırakıp sadece bu kızla yaşıyo

rum.

"Sen de yemek yapabiliyo musun?" diye sorduğunda ona döndüm. Hızlı konu değiştirişleri kafamı dağıtıyordu.

"Bazen." dedim saçlarıyla oynarken.

"Bazen derken.. Yarın olabilir mi mesela?" diyerek gülümsedi.

"Benim yaptığım yemeği sadece sen yiyebilirsin, o yüzden bazen derken yalnız olduğumuz bir zaman olabilir mesela." dedim ve belinden tutup öpmeye başladım. Ancak öpüştüğümüzde susuyordu. Bazen çenesini kapatması için gerçekten mükemmel bi yol olabiliyor.

Beni ittiğinde biraz şaşırsam da sonradan bir şey diyeceğini anlamıştım.

"Enes'le nasıl tanıştınız?" dedi. Nerden çıktıysa şimdi? Enes ibnesi her seferinde güzel bir öpüşmeyi bozuyor.

"Uzun hikaye." diyerek homurdanıp dudaklarına uzandığımda ellerini göğsüme koyup,

"Yeterince vaktimiz var gibi." diyerek gülümsedi.

"Çocukluk arkadaşım. Daha detay istiyo musun yoksa şu güzel ana dönebilir miyiz?"

Gülümseyerek ellerini göğsümden çekince dizlerimi iki yanına koyarak onu öpmeye devam ettim. Hala benden utandığını hissedebiliyordum. Biraz ileri gittiğimde titremeye başlıyordu. Aslında doğru düzgün öpüşmeyi bile becerebildiğini söylemek zor ama ona öğretebilirim. Bence yeterince vaktimiz var.

**************************************

Göğsümde yatan yaramaz kız yine kıpırdanmaya başlamıştı. Yatalı en az 3 saat oldu ama bir türlü rahat edemiyor. Tam uykuya daldığım sırada kıpırdanarak beni uyandırıyordu ve gittikçe sinirleniyordum. Her zaman yaptığım gibi ona karşı sert olmamaya çalıştım. Ne zaman normal kızlara davrandığım gibi davransam ürküp benden kaçmaya başlıyordu. O yüzden böyle idare edebilirim sanırım. En azından bana alışıncaya kadar.

"Nasıl rahat ediyosan öyle yat." dediğimde kafasını kaldırıp yüzüme baktı. Belli ki biriyle sarılıp uyumaya alışık değildi. Ben de alışık değilim ama idare ediyorum, değil mi Arya? Kesinlikle fazla rahatına düşkünsün.

Benden ayrılıp yüzüstü yatınca gülümsemekten kendimi alamadım. Yine de onu yanımda hissetmek için yanına gidip beline kollarımı doladım. Böyle kesinlikle daha iyi.

Kollarımın arasındaki kıpırdanma yine uyandığına işaretti. Bu kız neden hiç uyumuyor? Yine de ses çıkarmıyordu. Ellerini yüzümde hissettiğimde irkilmemek için kendimi zor tuttum. Parmaklarını saçlarımda gezdirdiğinde uykulu çıkan sesimle,

"Sen hiç uyumaz mısın?" dedim.

"Senin yanındayken uyuyamıyorum, uyumak zaman kaybı gibi geliyor." dedi. Yine yüzünün kızarmaya başladığına bahse girerim. Gerçekten çok çabuk utanabiliyor.

HUDUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin