anonim / 9 Şubat
Sahildeyim, karşımda okyanus, kulağımda dalagaların sesi, kuşların cıvıltısı... O kadar rahatlatıcı ki kafamın içindeki tüm sesler susuyor bir anlığına. Sadece bir anlığına çünkü telefonun o kulak tırmalayan sesi doluyor kulağıma. Telefonu kapatacağım an arayanı görünce vaz geçiyorum kapamaktan ve cevaplıyorum.
" Lütfen bana güzel bir haber vermek için aramış ol."
"Güzel haberden kastın nedir bebeğim?"
"Hyun-ah uzatmadan lütfen, kafamı dinlemeye ihtiyacım var."
" İyi iyi peki, bugünlük şişirmeyeceğim kafanı. Sana bir iyi bir kötü haberim var. Önce hangisini duymak istersin?"
İyi ve kötü. Duymaktan korkuyorum. Gelecek haberin kötülük derecesinden deli gibi korkuyorum.
"Önce kötü haber ama lütfen sindirmem için zaman ver ve bir dakikalığına bile olsa sus."
"Gitmeye karar verdi."
Başımdan aşağı kaynar sular döküldü sanki bir an. Görüşüm bulanıklaşıyor, titriyorum. Derin derin nefes alıyorum.
" Susacağım dedim ama susamam, o yüzden hemen kendine geliyorsun. Hazırlıklarına başlıyorsun. Gideceğini söyledi ama hemen gitmeyecek, henüz biletini almadı bile. O YÜZDEN SAKİNLEŞ VE HEMEN HAZIRLANMAYA BAŞLA."
200520
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rainbow / Jisoo
Fiksi Penggemarrainbow; seni alıp gökkuşağında saklayasım var, rainbow; o kadar rengarenksin ki gökkuşağı seni tamamen kamufle edebilir ve böylece sende sadece benim olabilirsin. rainbow; sadece bana özel.