Umarım hikâyemi beğenirsiniz. Lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Iyi okumalar :)
Ben Dilara. Anne ve babasını trafik kazasında kaybetmiş ve yetmezmiş gibi sevgilisi tarafından yakın arkadaşıyla aldatılmış ve 2 kişi dışında kimseyle konuşmayan kız.
Bugün lise son sınıfın ilk günü ve 8 de dersim başlıyor. Saat ise 7.50 .Bunu umursayacak mıydım ? Tabiki hayır.Yine de okulun ilk gününden hocaların diline düşmek istemiyordum. Kalktım ve duşa girdim hızlı bir şekilde duştan çıktım, siyah taytimi üstüne de bad girl yazan siyah tişötümü giydim.Neyseki okulumuzda serbest kıyafet uygulaması vardı. Olmasaydı da o aptal formaları giymezdim zaten. Siyah tam olarak beni yansıtıyordu ve bu yüzden neredeyse her şeyim siyahtı.Sarı ve uzun olan Saçlarımı taradım ve tabiki de siyah olan konverslerimi giydim. Ailemi geçen yıl trafik kazasında kaybetmiştim. Zengin bir aileydik ve onlardan bana epeyce büyük bir miras kalmıştı.Babam şirketini, bütün mal varlığını ve şuan tek başıma oturduğum bu koca evi de biricik kızına bırakmıştı.Tabiki sirketle ben ilgilenmiyordum. Koca evde tek başımaydım. Onlar vefat ettiğin de 18 yaşında olduğum için çocuk esirgeme yurdu gibi bir derdim olmamıştı. Sadece iki tane dostum vardı hatta kardeşim. Biri Sena diğeri ise Deniz ( erkek) di . Zor zamanlarımda beni hiç yalnız bırakmamışlardı. Hızlı adımlarla evden çıkıp arabama bindim.
20 dakika sonra okuldaydım.Hemen arabamı park ettim ve okuldan içeri girdim. Şahsi arabaların okulun bahçesine girmesine izin yoktu. Ne sacma bir kural ama ! İstiklal marşı , konuşma gibi şeyler bitmiş ders başlayalı 5 dakika olmuştu. Sınıfıma giderken biriyle çarpıştım. "Hey önüne baksana sen !" diye bağırdım. Çarptığım çocuk çok taştı ama kemik bir gözlüğü vardı ve inek gibi duruyordu. Sanırım okulda yeniydi. Beni görünce baya şaşırdı. Ne yani daha önce kız görmemiş miydi ? Çarpıştığımız için elindeki kağıtlar yere dökülmüştü.Ve onları toplamaya çalışıyordu. Umursamadan tekrar sınıfıma doğru yürümeye başladım. Ama arkamdan koşarak beni durdurdu. Ona ne var gibisinden baktım. Sonra umursamayıp yürümeye devam ettim. " Ben Ege " diye bağırdı sanki adını sormusum gibi salak şey. Onu yine umursamadım. Bana yetişti ve benimle yan yana yürümeye başladı.
Bundan hoşlanmamıştım. Bir an önce sınıfıma gitmek istiyorum."12-D nerde? " Diye sordu. Ne yani aynı sınıfta mıydık? " Beni takip et " Sınıfın önüne geldiğimde kapıyı çaldım ve sınıfa girdim.Ders Matematik ti . Her nekadar okulda kötü kız olsamda ben de öğrenciydim. Hiçbirşey demeden direk sırama ilerledim . Kapıyı çalmam tabiki de özür dileyeceğim anlamına gelmiyordu. Yalnız oturuyordum Sena ve Deniz benimle aynı sınıfta değillerdi Sena 12-A Deniz ise 12-C deydi. Vee sınıftaki tek boş yan benimkiydi bu yüzden ŞAPŞAL çocuk kendini tanıttıktan sonra yanıma oturdu. Inek olduğunu tahmin etsem de ezik bir tipi yoktu. Hoca ilk gün olduğu için siz bu sene 12. sınıfsınız sınava gireceksiniz vb. seyler söyledikten sonra boş bıraktı. Benim ders çalışmama gerek yoktu. Barajı geçecek kadar bilgim vardı. Ve barajı geçtikten sonra otomatik olarak şirketi devr alacaktım. Tam yanımdaki çocuğun bana dönüp bir şeyler söyleyeceğini anladığım anda hemen çantamdan telefonumu ve kulaklığımı çıkardim ve Duman- Dibine Kadar açtım. Tam uyuyordum ki telefonuma mesaj geldi.
Kimden:Deniz
Nerdesin ? Tören de yoktun.
Kime: Deniz
Yeni geldim .
Kimden: Deniz
Tenefüs de her zamanki yere gel.
Kötü ve sert kız olsam da Deniz ve Sena ya karşı daha iyiydim. Yine de isimlerini saçma sapan bir şekilde kaydetmemiştim. Genelde Sena ve Deniz dışında kimseyle muhattap olmazdım. Deniz Sena ve ben okulun popüler gurubundaydik ama tabiki bunu da umursamıyordum. Zil çalınca hemen yerimden kalktım . Tam dışarı çıkacakken biri kolumdan tuttu kim olabilir tabi ki de şapşal çocuk. "Tanışabilir miyiz ? " diye sordu bu çocuk kendini ne sanıyordu ?
"Bak ne ben kimseyle muhattap olurum ne de kimse benle anladın mı ?Sadece şurada oturan iki kisi benim arkadaşım hatta kardeşim onların dışında konuştuğum kimse yok ve olmayacakta . Şimdi ben yokmuşum gibi davran !" Şaşkın ve Üzgün bir şekilde bana bakıyordu. Kırılmıştı sanırım ama umrumda değildi. Bağırarak konuştuğum için herkes bize bakıyordu.
" Herkes önüne dönsün!" bunu söyleyen ben değil Denizdi. Deniz sayesinde herkes önüne döndü. Ve Deniz birden kardeşim diye sapsal çocuğa sarılmıştı. Ağzım şaşkınlıktan açık kalmıştı. Deniz az önce kardeşim mi demişti ? Ben hâlâ şaşkın bir sekilde onlara bakarken Deniz açıklama yapma gereği duydu."Dilara bu Ege , Ege bu da Dilara . Ege benim kuzenim ve bir nedenden dolayı buraya Izmir den taşındılar. Sizin orada oturuyorlar." Bizim oraya , ı taşınmışlar? Hiç farkında değilim. "Dilara, Ege benim kardeşim gibidir ve çok iyi çocuktur bu yüzden ona iyi davranırsan sevinirim."Gözlerimi devirdim ve sadece tamam diyip Senayla birlikte her zamanki yerimiz olan Kamelya ya ilerledik. " Sanirim ona haksızlık yaptın ."
"Umrumda değil Sena ."
" Umrunda olmayabilir ama sonuçta Deniz in kuzeni ve bu yüzden ona iyi davranmak zorundasın. "
"Hayır , değilim ." dediğim sırada Deniz ve Sapsal çocuk neydi adi ha Ege geldiler. Sena kulağıma eğilip
" Ondan Özür dile ." diye fısıldadı bense ona cevap vermek yerine ters bir şekilde baktım.Ondan özür falan dilemeyecektim. Sessizliği bozan Deniz oldu."Ege , Dilara nın adına senden Özür dilerim ,senin gibi çok kötü şeyler yaşadı kusuruna bakma." Ege bana doğru döndü ve "Sorun değil, anlıyorum. " dedi ve gülümsedi. Gamzelerinin olmasini umursamadan ayağa kalktım. " Özür dileyecek olsaydım bunu kendim yapardım. " Dedim. Tabiki de çikolata almaya gidecektim. Çikolata hayatta sevdiğim 3. şeydi . Depresyondayken , Üzgünken ve .. Hayır mutluyken demeyeceğim çünkü bu 2 yıl içerisinde hiç mutlu olmadım.Deniz ve Sena bile beni mutlu etmeyi hatta gülümsetmeyi başaramamışlardı. Ege Deniz in kulağına nereye gidiyor diye sordu. Ona neyse artık.Hayır Dilara sakin ol , sakin ol.Yumruklarımı sıkıp kantine doğru ilerledim.
Bu çocuk ta sinirimi bozan birşeyler vardı. Bunu ben de çözemedim. Neymiş ona iyi davranacak mışım , çok beklerler.Ben ve Deniz ile Sena dışında birine iyi davranmak ha ? Okulda beni tanıyan kimse benimle konuşmaya çalışmazdı çünkü onların gözünde kötü kız profili çiziyordum ve öyleydim de . Şu son bir yılda uyuşturucu dışında her şeye bulaşmıştım. Ah tabiki de sürtük değilim kimseyle yatmadım. Yemek yemiyor sürekli içki ve sigara içiyordum. Böbreklerim iflasın eşiğine gelene kadar devam ettim. Neredeyse ölüyordum ama Deniz ve Sena beni hastahaneye yatırdılar ve uzun bir süre tedavi oldum. Tüm yazım hastahanede geçmişti ve bu süreçte Sena ve Deniz hep yanımda olmuştu. Ve okulda bir kızı da benimle dalga geçtiği için öldüresiye dövmüştüm.Tamam belki de iki kız ama o sayılmaz çünkü o kızla aslında Sena kavga ediyordu ve kavga esnasında Sena ya küfür etmişti. Benimde sinirimi birinden çıkarmaya ihtiyacım vardı ve sen Sena ya nasıl küfredersin diye iyi girişmiştim. Küçükken dövüş dersleri almıştım . Sırf disiplin cezası almamak için olayı para ile örtbas etmiştik iki seferde de . Okuldaki herkes bunu biliyordu ve benden uzak duruyordu.Ama tabiki de Ege hariç. Ege beni tanımadığı için benimle konuşmaya , arkadaş olmaya çalışıyordu. Denizin kuzeni olmasi beni ilgilendirmiyordu . Off aslında ilgilendiriyor eğer ona iyi davranmazsam Deniz bana küser ve ben benim için değerli olan birini kaybetmeyi göze alamam. Deniz yüzünden sevmediğim birine iyi davranmak zorunda kalacaktım . Düşüncesi bile kötüydü. Bunu Deniz e ödettirirdim ama bunu umursamıyordum . Bir de bu çocukla komşuyduk. Bende şans olsaydı bu halde olmazdım zaten. Bu düşüncelerle kantine doğru ilerlerken gördüğüm şey karşısında olduğum yerde donup kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Kötü Kız•
Teen FictionHep iyi kız kötü çocuğa aşık olur. Peki ya iyi çocuk kötü kıza aşık olursa?