Merhabaa :) Kusura bakmayın geciktim umarım beğenirsiniz. darkmarlboro Tumblr adım Tumblr ı olanlar takip edebilir :) Sizi seviyorum ..
Ege' den ,
Kardeşimi özlüyorum. Ama onu geri getiremem. Keşke ozaman elimden birşey gelseydi de o burada olsaydı. Keşke o lanet sınava gitmeseydim! Keşke daha iyi bir abi olsaydım. Ama keşkeler bir işe yaramıyor işte. Onu evde yalnız bıraktıkları için anne ve babamdan nefret ediyorum.
Dilara yı seviyordum. Evet kesinlikle seviyorum.Hatta belki de aşıktım. Çünkü onu her gördüğümde kalbimin deli gibi atmasının , o olmadığı zaman da çok acımasının başka bir açıklaması olamazdı. Onunla ilk çarpıştığımız gün başlamıştı herşey.. Beni Urfaya götürmüştü ya hâlâ inanamıyorum. Bunun için Babamdan iyi bir azar işitmiştim hatta tokat bile yemiştim ama buna değmişti. Sonuçta günümü onunla birlikte geçirmiştim. Daha önce hiç bukadar acı bir çiğköfte yememiştim. Benimle ayranını paylaştı ya . Bir de bana şapşal deyişi.. Bunu Dilara nın ağzından duymak çok güzel..
Kardeşime benziyordu evet ama okadar da aynı değillerdi. Onunla kardeşime benziyorsun diyerek yakın olmaya çalışıyordum. Ama o beni umursamıyordu. Sadece bir kere umursamıştı o da Urfada. Ondan sonra hiç öyle birsey olmadı zaten. Hatta şimdi adımı sorsalar hatırlamayacağını bile söyleyebilirim. Varlığımdan bile haberi yoktur belki de . Ama ben ısrarla onun yanında olmaya çalışıyorum . Beni fark etsin diye yapmadığım şey kalmadı.
Her gün sabaha doğru Deniz' den aldığım anahtarla Dilara' nın evine giriyordum.Okadar derin uyuyordu ki, o uyurken onu izlediğimin farkında bile değildi. Ama uykusu çok az sürüyordu en fazla 3 saat . O yüzden doya doya izleyemiyordum , 3 saat yetmiyordu. Geçen gün sırf onunla konuşabilmek için akşamları 10 da yattığımı söyledim. Dalga falan geçsin de o güzel sesini duyabileyim diye. O ise sadece bana bakıp kaşlarını çatmakla yetindi. Bilmiyordu ki sırf onu izlemek için saat 5 de kalktığımı. Hoş gerçi bilsede hiçbirşey olmazdı. Umursamazdı . O umursamazlığıyla ün salmış biriydi elbette beni umursamazdı.
Ama ya Acarı umursarsa ? Hatta ya ona aşık olursa ?! Ondan hiç hoşlanmamıştım zaten. Dilara kendini korumayı bilen biri ama Acar . Acar. ya bişey yaparsa bunlardan başka hiçbirşey düşünemiyorum.
#
Dilara yuvarlanmaya başlayınca Acar da peşinden koşmaya başladı. Bense olayın verdiği şokla orada donup kaldım. Yaklaşık yarım saat sonra Acar kucağında baygın bir şekilde yatan Dilarayla geldi. Dilara' nın yuvarlanmaktan yüzü çizilmişti , ve dudağı soğuktan mosmor olmuştu. Acarın bağırmasıyla kendime geldim.
" EGEEE! KOŞ VE YARDIM ISTE . DILARA' NIN BAŞI KANIYOR!!"
Başı kanıyor . Başı kanıyor . Başı kanıyor... Bu ıki kelime beynimin içinde dönüp dolaşıyordu. 'Ya ona bişey olursa ? ' düşüncesiyle birlikte elimden geldiğince koşmaya başladım. O hali gözümün önünden gitmiyordu.
. Iyi ki başının kanadığını görmemiştim çünki ben kan görmeye dayanamazdım. Bir yandan koşuyor bir yandan da bağırıyordum..
Sonunda pistin başlangıcına gelmiştik. Bizi Sena ve Çağatay karşıladı Deniz ise ortalarda yoktu. Sena ağlıyor ve herkese bağırıp çağırıyordu. Hemen görevlilere haber verdik ve ambulans çağırdılar. Dilara nın hâlâ başı kanıyordu . Başından bir damla kanın süzülüp kara damlamasıyla ne kadar kendimi tutmaya çalışsamda dayanamadım ve gözlerim karardı o anki hissettiğim acı tarif edilemezdi.
#
Gözümü açtığımda hastahanedeydim. Hemen yattığım yerden kalktım ve koridora çıktım. Çıkınca da bizimkilerle karşılaştım. Çağatay Sena'yı sakinleştiriyordu. Deniz ise hâlâ ortalarda yoktu.Acar da koltuğun birinde oturuyordu. Tek boş koltuk olan Acar' ın yanına oturdum. Burası okadar da büyük bir hastahaneye benzemiyordu.
"Ne oldu ?"diye sordum.
" Nerden biliyim ben ? " diye cevap verdi Acar.
" Daha geleli 5 dakika oldu , biz de bilmiyoruz." Çağatay açıklama yaptıktan sonra doktor geldi.
" Dilara nın yakınlari siz misiniz ? "
" Evet biziz." Bunu Senayla aynı anda söylemiştik.
" Fazla önemli bir şeyi yok çok şükür. Sadece başı biraz derin yarılmış ve kan kaybetmiş. Bu yüzden kan takviyesi yapmamız gerekiyor. Bir de yuvarlanmaktan dolayı yorulmuş olabilir bu yüzden geç uyanabilir, endişelenmeyin. Şimdi kanamayı durdurmaya çalışıyoruz. " dedi ve tekrar içeri girdi. Sonra da bir hemşireyi kan için gönderdi.
Biraz da olsa rahatlamıştık ama tamamiyle değil.
20 dakika sonra ,
20 dakika, 38 saniyedir bekliyorduk ama hâlâ bi ses yoktu. Kan almaya giden bir hemşire eli boş bir şekilde telaşla içeri girdi . Biraz sonra da doktor telaşla tekrar çıktı.
" Ne oldu doktor bey ?" ama cevap vermeden hızlıca geçti. Ondan sonra bir hemşire çıktı hemen önünü kestim.
"Neler oluyor bize bir açıklama yapmak zorundasınız."
" Acelem var lütfen çekilin." Sena da yanıma geldi.
" Ne demek acelem var ya ! Birşeyler söylesene ! O benim kardeşim! " Hemşire sıkıntıyla konuşmaya başladı.
" Kanamayı bir türlü durduramıyoruz ve hastahanede '0 Rh - ' kan mevcut değil.Eğer aranızda birinde varsa benimle gelin . " demesiyle Sena da ben de hemşirenin önünden çekildik ve ona yol verdik. Benimki değildi anlaşılan Senanınki de uygun değildi. Sena Çağatay ve Acar a döndü. Elleri titriyordu.
" 0 Rh - kan grubuna ihtiyaç var. "
ikisi de olumsuz anlamında başlarını salladılar. O sırada Hastahanenin anons sesi duyuldu,
" Acil 0 Rh - kan grubuna ihtiyaç vardır. Bu kan grubuna sahip olanların yetkilli kişilere başvurması rica olunur."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Kötü Kız•
Roman pour AdolescentsHep iyi kız kötü çocuğa aşık olur. Peki ya iyi çocuk kötü kıza aşık olursa?