Sena'dan
Dilara ve Ege' yi uğurladıktan sonra bizde arabaya bindik. Zar zor tekrar güvenini kazanmıştım ve bu olay bizi tekrar ayırmıştı. Tek umudum bu tatilin Dilara' ya iyi gelmesiydi. Onun için endişeleniyordum ama yanında Ege'nin olması beni biraz olsun rahatlatıyordu. Eskiye göre daha olgun davranıyordu , bu olaylar onu da değiştirmişti. Daha az konuşuyordu mesela ve sürekli bişeyler düşünüyor gibiydi.
Deniz kaç gündür ortalarda yoktu. Olmasındı zaten yoksa tüm sinirimi ondan çıkarabilirdim. O gün hastanede ona bağırdığımdan beri çok fazla konuşmamıştık . Pek ortalarda görünmüyordu , ailesiyle ilgisi vardı belki de bilmiyorum ama tek bildiğim şey hâlâ ona kızgın olduğumdu.
Araba durduğunda eve geldiğimizi farkettim ve bir teşekkür mırıldanıp arabadan indim. Yağmur yağıyordu ve ben inince iyice hızlanmıştı. Giderken bileğimi tutan Çağatay'a döndüm.
"Bak.. Eğer yalnız kalmak istersen anlarım ve seni rahat bırakırım ama yanında da olmak istiyorum. Istersen biraz kafanı dinle. Istediğin zaman ben hep burdayım." Dedi ve rahatlatıcı bir şekilde gülümsedi.
Bende kafamı salladım ve arkamı döndüm . Belki biraz odunca olmuştu ama gerçekten kafa dinlemeye ihtiyacım vardı. Kafamı yerden kaldırdığımda, kaldırımda oturan sırılsıklam bir Deniz gördüm. O da yorgun bir ifadeyle bana bakıyordu. Kafamla gel anlamında içeriyi işaret ettim ve önden bahçeye girdim. O da oturduğu yerden kalktı ve arkamdan geldi. Tüm sinirimi ondan çıkarabilirdim ama şuan bunun için fazlasıyla yorgundum.
Cebimden anahtarları çıkardım ve kapıyı açtım , şansıma annemler evde yoktu. Birlikte yukarı çıktık , Deniz kardeşimin odasına doğru giderken ben de üstümü değiştirmek için odama girdim. Deniz'in de Hasan'ın dolabında mutlaka yedek eşofmanı olurdu.
Üstümü değiştirip aşağıya indiğimde onun çoktan inip kahve yapmak için su kaynattığını gördüm.
"Saçlarını kurutmamışsın ." dedi. Evet üşenmiştim.
"Haklısın, şuan tek problemimiz saçlarımın ıslak olması." Dedim ve kendimi koltuğa bıraktım. Bozulup bozulmaması umrumda değildi.
"Ne desen haklısın , ve yapacak düzgün bir açıklamam da yok. Özür dilerim ama.."
"Özür dilemen gereken kişi ben değilim."
"Biliyorum, ama sonuçta benimde bir hayatım var sürekli onun yanınsa olamam olamayız. Hem kendi başının çaresine de bakabilir ayrıca."
Ağzım açık bir şekilde ona bakıyordum. Bunları söyleyen Deniz olamazdı. Dilarayla aramız bozukken bizi barıştırmaya çalışan bu çocuk olamazdı. Bunlar kesinlikle onun kelimeleri değildi ama bu son damla olmuştu.
"Sen ne dediğınin farkında mısın Deniz!" Bu ani çıkışım korkmasına sebep olmuştu.
" Dilara bizim arkadaşımız değil anlıyor musun beni kardeşimiz! Bunları söyleyen sen olamazsın. "
" Evet belki ben değilim ama bu doğru olduğu gerçeğini değiştirmiyor."
"Bi dakika bi dakika " elimle dur işareti yaptım.
" Evet ben değilim derken ? Kim o peki?!"
Derin bir nefes alıp verdi."Hiçkimse."
"Kim dedim!" Sesim gittikçe yükseliyordu. Alaycı bi şekilde güldüm.
"Yoksa biz Dilara ' ya kan ararken o sürttüğün kız mı?!"
"Ona böyle diyemezsin!" Çıkan sesle o an ne yaptığımın farkına vardım. Evet , ona tokat atmıştım. Ama hak etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Kötü Kız•
Ficção AdolescenteHep iyi kız kötü çocuğa aşık olur. Peki ya iyi çocuk kötü kıza aşık olursa?