★ 18. Bölüm ★

4.7K 260 115
                                    


Sizleri ve yazmayı çok özlemişim. Birsürü sorun oldu yazamadım çok özür dilerim ama sorun halloldu artık daha sık yazabileceğim, sizleri çok seviyorum.

Günler hızla geçiyordu. Olayın üstünden neredeyse 1 ay geçmişti ve günlerim yine aynı rutinde ilerlemeye devam ediyordu.

Sınava yalnızca 3 ay kalmıştı. Şu hayatımızı belirliyecek olan sınava. Ama benim hayatım zaten belliydi , şirketin mimarı olarak şirketin başına geçecektim. Başka seçim hakkım olmadığı için özel ders almaya başlamıştım. Tabi ki Ege de benimle birlikte başlamıştı ihtiyacı olmamasına rağmen.

Ege, Mehmet Acar' la ilgili bulduğu para kaçırma işini daha da araştırıp mahkemeye vermişti , bugün karar günüydü ve bende gitmek zorundaydım.

Üstümü değiştirdikten sonra aşağıya indim. Ben inerken kapı çalmıştı ve gelen muhtemelen Ege'ydi çunki beraber gidecektik. Kapıyı açtığımda yanılmadığımı anlamıştım. Ilk önce beni baştan aşağı süzdükten sonra konuşmayı başarabilmişti. Mahkeme olduğu için etek ve gömlek giymiştim ve saçlarımı da toplamıştım.

"S-selam." Şaşkınlığını saklamayı hiç beceremiyordu doğrusu şapşal çocuk.

"Hadi gidelim." Dedikten sonra kapıyı kapatıp arabama doğru ilerlemeye başladım.

#

Mahkeme deliller sayesinde iyi geçmişti. Mehmet Acar'ın şirketten çaldığı paralar tekrar şirket hesabına yatırılmış ve Mehmet Acar'ın hapis cezasıyla sonuçlanmıştı. Bu konuda Ege'ye bir teşekkür borçluydum. Babalarımızın çok çalışmalar sonucunda buralara getirdiği şirketi kurtarmıştı.

Bundan sonra şirkete daha sık gitmem gerekecekti. Üniversiteyi kazandıktan sonra da bir yandan okurken bir yandan da şirkette staj yapmış olacaktım. Herşey belliydi , tüm kariyerim. Uğruna çaba göstereceğim hiçbirşey yoktu. Kaderim önceden yazılmıştı ve bana oynamak düşüyordu.

Eve geldikten sonra duşa girip kendimi yatağa atmıştım ki telefonum titredi,

Bu gün Ege'nin doğum günü ve süpriz bir parti hazırlıyoruz, 20 dakikaya sendeyim hediye almaya gidicez.

-SENA

Tam gelmeyeceğimi bildiren bir mesaj yazmak üzereydim ki telefon tekrar titredi.

Hayır deme şansın yok. Unutma çünki Ege'ye borçlusun!

-SENA

Arada da olsa haklı olmasından nefret ediyordum. Ama neyseki o partiye gidip minik de bir hediye alsam üzerimde ki yük kalkmış olacaktı. Telefonum 3. kez titremişti.

Bu ara da güzel birşeyler giy ;)

-SENA

Salak göz kırpmıştı bide.

#

1 saattir Senayla avm de hediye bakıyorduk. Pardon daha çok Sena bakıyordu ve sıkılmıştım.

" Bu kadar incelemeye ne gerek var ki? Al bi parfüm yeter işte. "

"Allasen Dilara hayatında kaç kişiye doğum günü hediyesi aldın da bilmiş bilmiş konuşuyosun? Bi bana bi de Deniz'e. "

Evet , hanımefendi bu mağzadan da birşey beğenememiş, pardon Ege' ye beğenememişti. Minionlu veya kedili ne gördüyse almıştı kendine.

•Kötü Kız•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin