× Küller: eskinin izleri ×

706 43 104
                                    

Astoria huysuz biri değildi, sınırları zorlanmadığı sürece tabi. Sadece birazcık huzur istemişti o kadar. Onca yaşanan şeyden sonra -savaş, lanet karanlık lordun Hogwarts'ı yok etmeye çalışması, ablasının kendisine yaptığı onca baskı, aile kavgaları.. ve sonunda savaş bitmişti. Her şey iyiydi mutlu son yaşanmıştı falan filan. Astoria savaşın bitmesine tabi ki memnundu ve sonunda sadece ve sadece huzurla okuluna devam edebilmeyi diliyordu. Ama anlaşılan Merlin iyi gününde değildi ya da Astoria'ya karşı özel bir nefreti vardı. Başına gelenlerin başka türlü açıklayabileceğini sanmıyordu.

Her şey Ravenclaw ortak salonunda huzurlu bir biçimde kitap okuduğu sabah başlamıştı. Astoria ortak salonuna bayılıyordu ve genellikle oradan ayrılmamaya gayret ediyordu. Hele ki savaştan sonra tek başına bahçede dolaşmak ona iyi gelmiyordu. Eski hatıraları insanı ister istemez üzüyordu. Savaş ondan bir parçasını almıştı ve bu unutabileceği bir anı değildi. Bu yüzden kendini ortak salona hapsetmeyi tercih ediyordu.

Her ne kadar binasını ve ortak salonunu sevse de bir sorun vardı. Ravenclaw'lar öğrenmeye bayılırdılar ve elbette bu bir sorun değildi,sonuçta o da bir Ravenclaw'dı. Asıl sorun her şeyi öğrenmeye bayıldıklarıydı. Eğer bir Ravenclaw öğrencisi iseniz meraklı olmak sizin olmazsa olmaz bir özelliğinizdir ancak bazen bu özellik sinir bozucu olabiliyordu.

Kısacası öğrenmeye bayılan meraklı bir Ravenclaw'un dedikodu yapmayı sevmesine şaşırmamak gerekirdi, Astoria da bunu yapmayı severdi. Savaştan önce arkadaşları ile yaptığı o konuşmalar aklına geldikçe burukça gülümserdi de. Ancak dedikodu yapılması bazen sınırı aşıp aşırı derecede sinir bozucu olabiliyordu. Tıpkı o sabah olduğu gibi.

Astoria sonunda huzuru bulabildiği için mutlu bir şekilde kitabını okuyordu. Ancak bunun için çok erken konuştuğunun farkına henüz varmıştı. Hemen yanında biten Marietta Edgecombe* ve salak grubu Astoria yokmuş gibi davranarak koltuğa yayıldıklarında huzur kavramının artık olmadığını biliyordu.

"Size söylüyorum" diye konuşuyordu Marietta yüzünde kalan sivilce izlerinden birini kaşırken "Malfoy'lar aklanmış, bir şekilde suçsuzlukları ispatlanmış işte"

"Suçsuzlukları mı?" demişti Astoria kendini tutamayarak "suçlarını affettirecek bir şey bulmuşlar desek daha doğru olur herhalde"

Marietta ona acır gibi bakmıştı.

"Bu konularda yorum yapman fazla cesurca değil mi Greengrass?" dediğinde yanında duran Cho onu dirseklemişti ve Marietta yeniden ciyaklamıştı.

"Ne var? Babası Azkaban'da olan ben değilim herhalde"

Astoria sakinleşmek için tırnaklarını avuç içine batırırken Cho gerginliği dağıtmak adına konuşuyordu.

"Malfoy'ların ceza almaması tamamen masum oldukları anlamına gelmiyor Marie, ölüm yiyenlerin Hogwarts'a girmesi Draco Malfoy'un suçuydu"

Yanındaki kızlar onaylayan mırıltılar çıkarırken Astoria kendini biraz daha sakinleşmiş hissetmişti.

"Ve teknik olarak Snape'in Dumbledore'u öldürmesi de" demişti gruptan başka bir kız

"Bu Dumbledore'un planın bir parçasıydı, Harry hepimize Snape'in bir kahraman olduğunu anlattı" diye konuşmuştu Terry Boot aralarına yerleşirken.

Astoria ile göz göze geldiklerinde birbirlerine burukça gülümsemişlerdi. İkisi de kayıplarının farkındaydı.

"Harry Draco'nun kuledeyken yapamadığını söylemişti" diye diretiyordu Marietta "yani o kısmen suçsuz-"

"Rowena aşkına" demişti Astoria kalkarken, hışımla kitabını alıp çıkışa doğru yönelirken Cho Marietta'ya Malfoy'un ne zamandan beridir Draco olduğunu merak ettiğini soruyordu.

Extinguished Lonely Stars  ×Drastoria×Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin