Extinguished Lonely Stars ×Drastoria×

× Küller: kayıplarımız ×

"Gecenin köründe olmak zorunda mıydı?" diye fısıldadı kız önündeki arkadaşına

Tony durup kıza bakarken konuştu

"Öğrenmek istiyor musun, istemiyor musun?"

"İstiyorum tabi ki" dedi Astoria "ama ya yakalanırsak?"

"Hayalbozan büyüm mükemmel işliyor Astoria, çeneni kapatırsan yaklanmayız biliyorsun"

Astoria fısıltıyla homurdanırken Tony sırıtıyordu. Sonunda ihtiyaç odasına vardıklarında Astoria rahat bir nefes alırken Tony'e kurbağa suratlı kadına yakalanmadıkları için mutlu olduğunu söyledi.

"Dumbledore'un Ordusu'nun gizli sığınağına hoş geldin" dedi Tony kollarını iki yana açıp sırıtarak.

Dumbledore'un Ordusu'na girebilmek için Astoria sol böbreğini bile verebilirdi. Soyadı Greengrass olan biri normalde böyle düşünmezdi elbette ama Astoria farklıydı.

Ailesinin bunu ilk fark edişi tabiki Ravenclaw'a seçilmesiyle olmuştu ama Astoria bunu daha önceden de bildiğini hissediyordu. Hiçbir zaman kan statüsünün nedenini anlamamıştı. O insanlarla ilgilenirdi, insanların safkan olup olmamasıyla değil. Bunu bir defasında ablasına söylediğinde Daphne sanki ona küfretmiş gibi bakmış ve annesine şikayet etmişti. Astoria o haftayı cezalı olarak geçirdiğini hatırlıyordu. Astoria'nın bu farklılıkları arttıkça ailesi dehşete düşmeye başlamış ve Daphne'yi onun başına nöbetçi olarak atamışlardı. Hiçbir muggle doğumlu ile konuşmasına izin yoktu örneğin, kanı bozuklarla da takılamazdı.

Astoria'nın Dumbledore'un Ordusu'na katılamamasının başlıca sebebi de Daphne idi. Onu sürekli gözetlediği için D.O. açığa çıkabilirdi ve Astoria bunu göze almak istemediği için katılmamıştı. Üstelik ablası Umbridge'in aptal teftiş mangasındaydı ve bu riski iki kat daha arttırıyordu.

Bu yüzden Tony ile birlikte D.O. nun olmadığı zamanlar -çoğunlukla geceleri- Astoria'yı çalıştırmak için ihtiyaç odasına geliyorlardı.

"Bunu her gelişimizde yapmasan olmaz mı?" diye konuştu genç kız gözlerini devirerek

"Dilde pabuç kadar" dedi Tony cık cıklayarak "yaptığımız fedakarlıkların karşılığı bu mu küçük hanım?"

Astoria bu konuda Tony'nin haklı olduğunu biliyordu. Tony gündüzleri kendisi çalışırken geceleri Astoria'yı çalıştırıyordu ve haliyle biraz yorgun düşüyordu. Astoria Tony'nin gözünün altında oluşan mor halkaları uzaktan bile seçebiliyordu.

"Bu geceden sonra biraz ara verelim" dedi genç kız "patronus büyüsünü bugün öğrenirsem odamda pratik yapabilirim hem"

"O kadar ümitli olma" dedi Tony "patronus ileri düzey bir büyü, hele ki senin için"

"Aramızda sadece bir yaş var" diye söylendi kız bilmem kaçıncı defa "hem Harry Potter 3. senesinde yapmış demiştin"

"O Harry Potter" dedi Tony biraz hayranlıkla "çocuk Voldemortla kaç defa karşılaştı haberin var mı?"

Astoria genç adamın söylediği isimle nefesini tutarken Tony nefesini vererek güldü.