26. Bölüm-Ben Mafyayım!

620 59 567
                                    

Kusura bakmayın bölüm geç geldi. Rahatsızım.
Tüm geçmiş olsun dilekleriniz için teşekkür ederim!

Yazar Tarafından:

Kızların Eylül'ü yalnız bıraktıktan sonra Eylül lavaboya girip elini yüzünü yıkadı.
Derin bir nefes alıp Ali'nin odasına ilerledi. Odanın büyük balkonunda oluşan gölgeden orada olduğunu anladı. Ağır adımlarla ilerledi. Ali'nin yanına oturdu.
Eylül:A-Ali...
Ali:Ben mafya olduğum için aşık olamayacağımı sandım. Sevgilim olsada aşık olamayacağımı biliyordum. Ama benim hep hayalimdi. Aşık olayım, sevdiğimin gözünün içinde kaybolayım, güldüğünde güleyim, ağladığında ağlayayım. Evleneyim, çocuklarım olsun. Hayatım boyunca hiç bir kadının gözüne bakmadım. Gözlerinde kaybolmadım, İpek gibi olan saçlarının kokusunda hipnoz olamadım, ağladığında ağlamadım, canını acıdığında canımı ona vermek için Allah'a yalvarmadım. Sonra sen çıktın karşıma... İlk görüşte değildi ama ben sana aşık oldum. Seninle evlenip çocuklarım olsun istedim... S-Sen?
Eylül:A-Ali özür dilerim ben an-anne olmak istemiyorum.
Ali'nin kulaklarında yankılanıyordu. "Ben anne olmak istemiyorum!" Gözünden yaş aktı. Sıkıca yumdu gözlerini. Eylül Ali'ye sarıldı. Ali karşılık vermeyince anladı nasıl kırıldığını. Ayrıldığında Eylül'e döndü.
Ali:Sağlık olsun! İyi geceler!
Kalkıp odasına girdi. Gardırobundan ince bir tişört çıkardı. Altına eşofman giyip yatağa yattı. Çok geçmeden Eylül'de geldi. Eylül tişörtünü çıkarmak için yeltelendiğinde Ali hızla arkasına döndü.
Eylül:Niye arkana döndün?
Ali:Hani biz hiç çocuk yapamayacağız ya, belki seni o şekilde görmemi istemezsin.
Gözünden akan yaşa aldırmadan giyinmeye devam etti Eylül. Yatağa girip Ali'nin yanına uzandı. Arkasından beline sarıldı.
Eylül:Özür dilerim. Lütfen kızma...
Ali:Kızmadım zaten!
Dedi kızgın bir ses tonu ile.
Ali:Eylül uyumak istiyorum.
Ali ağır hareketlerle vücudunu tavana çevirdi. Eylül Ali'nin boyuna gelerek şakaklarına uzunca bir öpücük kondurdu. Dudağına gelen ıslaklıkla geri çekildi. Ali'nin gözyaşları şakakların ilerliyordu.
Ali:Be-Beni neden sevmedin?
Eylül:O nasıl laf!? Seni seviyorum! Sa-Sadece...
Duraksadı Eylül.
Ali:Anne olmak istemiyorsun..!
Dedi sesi titreyerek. Eylül Ali'nin çenesinden tutup kendine çevirdi hafifçe. Dudağına uzun bir öpücük kondurdu. Çok geçmeden uyuyakaldılar.

Sabahın ilk ışıklarında uyanan koltukta uyuyakalmış Bahar ve Oğuz oldu.
Oğuz:Off, boynum.
Bahar:Uyukalmışız.
Oğuz:Yok artık ben dans ediyoruz sandım!
Bahar:Dalga geçme! Zaten moralim bozuk!
Oğuz:Benimde bozuk.
Bahar:Şu Ali'yle Eylül'ün çocuk meselesi dimi?
Oğuz:Aynen öyle. Bu işe bir el atmalıyız.
Bahar:Bizim yapacak bi'şeyimiz yok. Bu onların kararı. Ali ne kadar çocuk istese de Eylül'ü canından çok seviyor. Çok üzülecek ama alışacak. Eylül'den ayrılacak değil ya!
Oğuz:Haklısın. En en azından ikine etseydik?
Bahar:Eylül'ü biz değil Ali ikna edecek.
İkisi de banyoda rutin işlerini hallettikten sonra mutfağa geçtiler. Kahvaltı hazırladılar.
Bahar:Ben diğerlerini uyandırayım.
Diyip mutfaktan çıktı. Ozİp uyandırdı. Ardından EsAlp çifti. Ali'nin odasına girdi. Ali ve Eylül'ü beraber uyuduğunu görünce tebessüm etti. Bir süre onları izledi. Mutlu olmayı sonuna kadar hakediyordu.

Oğuz Bahar'ın gelmemesi üzere yukarıya çıktı. Bahar'ı ağlayarak Ali Asaf ve Eylül'ü uyurken izlediğini görünce Bahar'ın yandan beline sarıldı.
Bahar:Neden Oğuz? Neden!? Mutlu olmayı hepimiz hakediyoruz! Ama olamıyoruz! Şunlara bak!
Oğuz:Haklısın sevgilim. Haklısın! Ama bu onların kararı.
Konuşmalardan rahatsız olarak uyanan kişi Ali oldu. Bahar ve Oğuz'a baktı. Sonra boynunu sıkıca sarmış Eylül'e.
Oğuz:Biz çıkalım.
Kapının kapanma sesi gelince Eylül gözlerini açtı. Ali Asaf'ına baktı.
Eylül:Günaydın..!
Ali:Kahvaltıya inelim.
Diyip ayağa kalktı. Odasında bulunan banyo yerine diğer banyoya gitti. Elini yüzünü yıkayıp odasına geri geldi. Geldiğinde Eylül'ün kalmış üstünü giyerken gördü. Bakışlarını kaçırdı.
Eylül:Bakabilirsin.
Ali Eylül'ün yüzüne bakmadan Eylül'ün yanına gitti. Gardırobun kapısı açıp siyah bir gömlek çıkarı. Siyah pantolon, siyah ayakkabı, siyah ceketini çıkarıp yatağının üstüne attı.
Eylül:Ben çıkayım.

Ali Asaf aşağıya indiğinde herkesin ona baktığını gördü.
Oğuz:Kordoşom soyohloro boronmoşson?
Bahar:Oğuz önce ağzındakini bitir!
Oğuz lokmasını yutup tekrar konuşmaya başladı.
Oğuz:Diyorum ki siyah giyinmişsin. Hayırdır?
Ali:Mafyayım..! Pembe mi giyeyim!?
Arkasına doğru dönüp adımını attı.
Ali:Hee.
Diyip arkasına döndü.
Ali:Mafya gibi giyinin!
Gözlüğünü takıp evden çıktı.
Bahar:Aşkım ne oluyor?
Oğuz:Kötü şeyler...
Eylül:Na-Nasıl kötü şeyler!?
Oğuz ayağa kalktı. Aynı şekilde diğerleri de.
Oğuz:Bilmiyorum, Beyler gelin.
Hepsi odasına gitti.

Kızlar mutfağı temizlikçiye bırakıp oturma odasında oturuyorlardı. Ayak sesleri gelince hepsi bakışlarını merdivenlere çevirdi. Oğuz ve diğerleri simsiyah giyinmişlerdi. Bahar hemen Oğuz'un yanına koştu.
Bahar:Aşkım bu halin ne!?
Oğuz:Sizinle tanışmadan önce hep böyleydik. Şimdi bizim işimiz var. Sakın bir yere çıkmayın.
Bahar:Nereye gidiyorsunuz!?
Oğuz:Siz tanışmadan önce ne yapıyorsak onu. Ali'nin annesini bulacağız. Ya da...
Bahar:Ya da, ne!?
Oğuz:Hollanda'ya gideceğiz.
Kızlar:Ne!?
Bahar:Ya saçmalamayın! Hem sizin Hollanda'da ne işiniz var!?
Oğuz:İş işimiz var.
Hepsi sevdiğinin alnını öptü. Alp Eylül'ün yanına gitti.
Alp:Eylül...
Alnına bir öpücük kondurdu.
Alp:S-Sana yalvarıyorum abimi üzme! O çok acı çekti!
Dedi titrek bir ses ile.
Eylül:Üzmeyeceğim!
~~~

Mafya Aşkı(Devam)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin