Korku tüm benliğini sarmıştı. İlerlerken Ali'nin adını haykırıyorlardı. Var olan gücüyle koşuyordu. Polisler öndeydi. Biraz daha koştuktan sonra önde koşan polisler durup silahlarını kaldırmışlardı. Eylül onların yanına gelince polislerden birini önünden çekip karşıya baktı. Titreyen elleri ile ağzını kapatmıştı. Düğün, düğün masası, gelin ve damat. Sevdiğine baktı kanlı gözleriyle. Karşısında ki adamlar silahlarını indirmişti. Ali ayağa kalkıp Eylül'e baktı. Hafif topallayarak şokun etkisiyle Eylül'e doğru ilerledi. Eylül gözyaşları eşliğinde sevdiğine koşup kollarına atladı. Dünya durmuştu. Etraftaki kimseyi görmeden Ali'ye sarılmıştı. Herşey ağır çekimdi sanki. Geri çekilip gözlerini Ali'nin kan kırmızısı gözlerine kenetlemişti. Dudaklarına öpücükler kondurduruyordu. Ali'nin nefesini kendi içine çekti.
Eylül:Se-Sevgilim, iyisin.
Ali:Eylül'üm, se-seni çok özledim.
Tekrar sarılmışlardı. İkiside birbirinin boynuna öpücük konduruyordu.İki aşık kayalıklarda oturuyordu. İkiside şoktalardı. Ekipler biraz beklemelerini söyledi. Eylül Ali'nin kollarının arasında kaybolmuştu. Ali ise burnunu sevdiğinin saçlarına gömmüş huzurunu bulmuştu.
Eylül:Çok korktum Ali. Sen gözümün önünde...
Devamını getirememişti. Ağlamaya başladı tekrardan. Ali'nin de gözleri dolmuştu. Güçlü kalmaya çalışıyordu.
Ali:Bende çok korktum Küçük Meleğim, bende. Seni son kez gördüğümü falan sandım.
Eylül'ün çenesinden tutup kendisine çevirdi.
Ali:Ama bak şimdi buradasın, yanımdasın. Seni hiç bırakmayacağım. İstesen de.
Dedi buruksa gülümserken. Eylül'ün alnına bir öpücük kondurup önünde onlara yaklaşan Deniz Polis'ine baktı. Kıyıya yaklaşınca özenle durdular. Ekipler gelip Ali ve Eylül'e binmeleri için yardım ettiler. Ardında Oğuz'lara. Hassan ve diğer suçluları başka bir tekneye bindiler. Hassan ve Omar arkalarından bağırıyordu. Ali ve Eylül teknede yerini almıştı. Ali arkasına dönüp Omar ve Hassan'a baktı. Ali'ye ölümcül bakışlar atıyordu. Ali'de onlara sertçe bakmıştı. Eylül durumdan rahatsız olunca Ali'yi çenesinden tutup kendisine çevirdi.
Ali:Özür dilerim.
Dedikten sonra kolunu kaldırınca Eylül hemen yerleşmişti.Eylül'ler kıyıya vardıklarında onları Ali'nin adamları bekliyordu. Ali şöförün açtığı kapıdan ilk Eylül'e yol vermişti. Ardından kendisi bindi. Adamlarının geçmiş olsun dileklerini geri çevirmemişti. Derin bir nefes alıp kolunu açıp Eylül'e yer vermişti. Karşılarında Oğuz ve Bahar oturuyordu, el ele. Elini arkaya atıp şöför ve arka kısmı ayıran siyah cama vurunca, şöför camı açmaya yarayan butona basınca cam açılmıştı.
Arda:Geçmiş olsun efendim.
Ali:Sağol, eve gidiyoruz.
Şöför onaylayıp önüne döndüğünde Eylül'ün sesiyle durdu, tekrar arkasına döndü.
Eylül:Ya siz ne saçmalıyorsunuz!? Hastaneye gidiyoruz!
Ali:Ey-
Eylül:Ali! Uçurumdan düştün! Yüzünde ki yaralar, bacağın... Ayrıca sabahtan beri omzunu sıvazladığını görmediğimi sanma! Hastahaneye gidiyoruz!
Hepsi şaşkınlıkla Eylül'e bakıyordu. Şöför camı kapatıp arabayı çalıştırdı.
Ali:Bu kadar istekli olduğunu bilmiyordum.
Eylül:Heh şöyle yola gel.
Dedikten sonra kafasını cama çevirdi. Ciddi durmaya çalışıyordu. En sonunda dayanamayıp gülmüştü, diğerleri de katılmıştı.
Oğuz:Çok şükür bunları da atlattık. Hep gülelim.
Bahar'ın şakaklarına uzun bir öpücük kondurdu gülümserken...Doktor kontrolleri yapıp odadan çıkmıştı. Ali'nin eline uzun bir öpücük kondurmuştu.
Alp:Çok korkuttun bizi be abi.
Oğuz:Ulan bir daha ölüme yaklaşırsan ben seni öldürürüm!
Dedi gülerek. Gülüyordu ama yalandan. Kardeşim demişti Ali'ye. Onun uçurumdan düştüğünü öğrendiğinde sanki o da düşmüştü uçurumdan. Dolu gözlerini kimseye belli etmemeye çalışarak müsaade isteyerek çıkmıştı odadan. Gözyaşları firar ederken lavaboya girdi. Yavaşça yere çöküp titreyen elleriyle ağzını kapattı. Düşünüyordu. Ali'nin ölüm haberini alsaydı, diye. Kapı açılınca karşısında ki Bahar'a baktı. Hüzünle Oğuz'a yaklaşınca, Oğuz ayağa kalkıp Bahar'a sarıldı. Bana destek ol, dermişcesine, yardımına ihtiyacım var dermişcesine, seni çok seviyorum dermişcesine...
Bahar Oğuz'dan ayrılıp ellerini iki yanağına yerleştirdi.
Bahar:Sevgilim yeter artık ağlama. Güçlü ol. Bak Ali iyi.
Oğuz:Çok korktum ben Bahar. Ona bişey olsaydı. Benim belimde silah var. O silah kardeşlerimi, sevdiğim kadını koruyamayacaksa niye taşıyayım?
Bahar Oğuz'u tekrar kendine çekmişti. Onu sakinleştirmeye çalışıyordu.Gözyaşları bitince yavaşça ayrıldı Bahar'dan.
Oğuz:Tamam, iyiyim. Bence çıkalım. Çünkü biraz daha burada kalırsak hastahaneden atılacağız.
Dediğinde ikiside gülmüştü. Oğuz gülmesi aniden solmuş yerine sinirli bir hal almıştı.
Oğuz:Ha bir daha Erkekler Tuvaletine girme!
Bahar:Erkekler Tuvaleti mi? İyi de-
Bahar'ın lafını kesen bir kızın çığlığı olmuştu. Oğuz arkasına döndüğünde kızı görmüştü. Şaşkınlıkla ona bakıyordu. Bahar Oğuz'un elinden tutup dışarıya çıkarmıştı. Biraz ilerlediğinde Oğuz durmuştu.
Oğuz:Salak mı lan bu kız!? Hem erkekler tuvaletine giriyor hem de çığlık atıyor!
Bahar Oğuz'a yaklaşıp çenesini tuttuğunda Oğuz çapkın bir gülüş atmıştı. Ta ki Bahar Oğuz'un kafasını çevirene dek. Az önce çıktıkları tuvalete bakıp şaşkınlıkla Bahar'a dönmüştü. Kısa bir şokun ardından kahkahalarla gülmüşlerdi. Oğuz az önce Bahar'a Erkekler Tuvaletine girmemesi için kızmıştı. Bahar gülmesini zorlukla durdurup konuşmaya başladı.
Bahar:Asıl sen bir daha Kadınlar Tuvaletine girme!
Oğuz yanlışlıkla Kadınlar Tuvaletine girmişti.~~~
Uzun bir süre yoktum.
Voteler ve yorumların düşüşünü anlarım ama toparlanması istiyorum.
Özellikle yorumlar... İyi yada kötü düşüncelerinizi bilmek istiyorum...
Saygılarımla, İyi Okumalar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Aşkı(Devam)
FanfictionBu kitabı okumadan önce -> cigdembiniciii <- bu hesaptan Mafya Aşkı adlı kitabı okuyun yoksa hiç bir şey anlamazsınız!