30. Bölüm-Kardelen

339 43 29
                                    

Şaşkınlığını ve de acısını gizleyemiyordu. Omzundaki acı bir hiçti. Gözyaşları ile Ali Asaf'ın düştüğü uçuruma baktı Selin. Ardından yerde kanlar içinde yatan Eylül'e. Tüm beynindekileri silip kurtarılma ihtimali olan Eylül'ün yanına koştu. Yanağına hafif tokatlar atıyordu.
Selin: Uyan! Ö-Ölme. Eylül!?
Kafasını kaldırıp Öykü'lere seslendi. Arabayı getirmelerini istemişti.

Araba yaklaşınca kollarından tutmuştu. O sırada diğer kızlar geldi, yardım ettiler. Eylül'ü ayık tutmaya çalışıyorlardı. O sırada arabanın içini telefon sesi doldurmuştu. Eylül'ün ceplerini kontrol etti. Telefonu alıp arayan kişinin kim olduğuna baktı. Oğuz. Korkuyla telefonu cevaplamıştı, kulağına götürdü.
Oğuz: Eylül siz neredesiniz? Ali'yi aradım ama ulaşılmıyor.
Selin: Oğuz b-benim Selin.
Oğuz: Eylül'ün telefonunun sende ne işi var!?
Dedi bağırarak. Boğazı düğümlenmişti Selin'in. Ne diyeceğini, neyin doğru, neyin yanlış olduğunu bilmiyordu ki. Gerçi aşık olduğu adam uçurumdan düşmüştü. Bu tarif edilemezdi.
Selin: O-Oğuz, Eylül vuruldu, Ali'de uçurumdan düştü...
Oğuz: N-Ne!?

"Kardeşim" dediği kişi uçurumdan düşmüştü. Eylül vurulmuştu. Mavilerinden bir damla yaş aktı Oğuz'un. Bahar korkuyla sarstı onu.
Bahar:Hayatım? Ne oldu?
Oğuz:S-Siz hastahaneye gidin.
Bahar:N-Niye!?
Oğuz:E-Eylül vurulmuş, Ali uçurumdan düşmüş...
Gözlerini sıkıca kapatıp açtı. Sinirle ayağa kalktı. Arkasında ağlaya kızları umursamadan. Kapının önündeki adamların yanına gitti.
Oğuz:Kızları *** hastahanesine götürün.
Ozan ve Alp ile birlikte arabaya binip uçuruma doğru sürmeye başladı.

Gözyaşlarıyla beraber Eylül'ün olduğu ameliyathaneye ilerlemeye başladı Bahar, Esma ve İpek. İkinci şokunu geçiriyordu. Öykü'ler buradaydı. Sinirle Öykü'nün yanına gitti, yakasına yapıştı.
Bahar:Herşeyi bana anlatacaksın!
Dedi boğazını tahriş etmek istermişcesine.
Selin:Kimsenin suçu yok.
Arkasındaki Selin'e baktı şaşkınlıkla. Koluna pansuman yapılmıştı.

Ellerini saçlarına geçirmiş sakin kalmaya çalışıyordu. Kafasını kaldırıp Selin'e baktı.
Bahar:Eylül, Ali'nin uçurumdan düştüğünü gördü mü?
Olumluca kafasını salladı Selin.
Bahar:Hangi uçurum?
Selin:Kardelen uçurumu...
Bahar:En tehlikeli uçurum. Aldatıcı. Uzaktan bakarsın. Kokusu burnuna dolar, yaşamak istersin. Ama sonra ona yaklaşırsın. Suyun kayalarla vurduğunda çıkan çığlıklar insanı korkutur. Ama bir o kadarda sevdirir kendini. Sorun çıkmaz diye düşünüp dokunursun. Seni kendine çeker tüm gücüyle, asla bırakmayacağını düşünürsün ama o seni diğer kıyıya atar. En acı kısmıda burası zaten. Seni beklememesi, sevmemesi...

Derince nefes alıyordu Oğuz. Arama kurtarma ekipleri gelmişti. Ali'yi arıyorlardı.
Oğuz:Allah'ım sen onu koru.
Kafasını yerde dizlerinin üzerine çökmüş duran Alp'e baktı, yanına gitti. Konuşmaya başladı Alp.
Alp:Niye? Niye çektirdin bu acıyı bize Kardelen?
Destek verirmişcesine omzunu sıkmıştı.
Oğuz:Kurtulacak.
Kurtulacak? Kendisi bile tedirgindi ki zaten. Dua etmekten başka bişey yapamıyorlardı. Polisler gelmişti yanlarına. Uzun uğraşlar sonucu bizim oğlanları göndermişlerdi. Tam gidecekken arkasından birileri seslenmişti.
Polis:Bu kayıp ihbarı verilen kişinin olabilme ihtimali var mı?
Dedi elindeki ceketi göstererek. Cekete baktı hüzünle, acıyla.
Alp:Abim...
Dedi yere çökerek, vücudu daha fazla dayanamamıştı. Yavaşça gözlerini kapattı. Sedyeye almıştı. Ali'nin ceketini alıp arabaya binip hastaneye sürmüşlerdi.

Acı tüm bedenini olduğunu gibi de ruhunuda sarmıştı. Açmıştı mavilerini. Çok net değildi ama galiba ona sürekli "iyisin, iyi olucaksın" diyen kişi Bahar'dı. Gözlerini kapatıp geri açmıştı. Görüş açısında ki kişilere baktı. Bahar, Esma, İpek, Selin...
Hatırlamıştı. Ali'nin uçurumdan düşüşünü, kendisinin vurulma anını... Gözyaşları çoktan firar etmişti.
Eylül:A-Ali... Ona ihtiyacım var...
Bahar:Biliyorum, o kurtulacak.
Dedi saçlarını okşarken. Yavaşça doğruldu. Kapı açılınca herkes o yöne döndü. Bahar kalkıp Oğuz'a sarılmıştı. İpek'te aynı şekilde Ozan'a.
Esma:Alp nerede?
Oğuz:Daha fazla dayanamadı. Bayıldı, yan odada.
Esma Eylül'e bakmıştı. Onay alınca sevdiğinin yanında gitti. Oğuz Eylül'ün yanına oturup alnına bir öpücük kondurdu. Eylül hiç oralı olmamıştı. Oğuz'un elinde ki cekete kilitlenmişti.
Eylül:A-Ali'nin ceketi?
Dedi korkuyla. Yavaşça ceketi ona uzatmıştı Oğuz. Hepsi odadan çıkınca daha da fazla gözyaşı akıtmıştı. Uzunca cekete baktı. Ardından ceplerini karıştırdı. Sol cebi kontrol ettiğinde elini sağ cebine atmıştı. Tam elini çekicekti ki bişeyin olduğunu hissetti. Yavaşça çıkardı. Artık onu kimse durdurmazdı. Hıçkırıkları çığlığa dönüşmüştü. Sesleri duyunca diğerleri de içeriye girdi. Hepsi hüzünle Eylül'ün elindeki yüzük kutusuna baktı.
Ali Asaf ona bugün evlenme teklifi edecekti...
~~~

Mafya Aşkı(Devam)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin