Kimden> Junkook💯
- Sanırım... evet.😶Junkook ile uzuuuuun uzuuunnn konuştuk. Beni ilk gördüğü anda hoşlanmaya başlamış. Bana kendinden bende ona kendimden bahsettim. Saat 1'e geliyordu.
Ayrıca yarın Pazar olduğu için Junkook ile dışarı çıkıcaz. Onun içinde çok heyecanlıyım. Ama bir konu içinde çokk mutlu oldum. Babama mesai bırakılmış. Yani yarın da işe gidecekmiş. Yani bana nereye gidiyorsun diye soru yağmuruna tutma ihtimali %0.
•~•ERTESİ GÜN•~•
Sabah saat 8-9 arası uyandım. Junkook ile 10.30'da buluşacaktık. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra, kahvaltımı ettim.Ondan sonrada koşarak odama çıktım ve ne giyeceğime karar vermeliydim. Sonuçta... SEVGİLİMLE BULUŞACAKTIM!! Ne giyeceğime karar verdim. Üzerime beyaz bir pantalon, lacivert kısa kollu bir t-shirt geçirdim.
Güzel durması için t-shirt'ün bir ucunu pantolonun içine soktum. Böyle daha güzel duruyordu.
▪ (İstediğiniz bir saç modeli düşünün👧)Ben hazırlanana kadar saat 10.15 olmuştu. O sırada bende aşşağıya iniyordum. Telefonum mutfakta kalmıştı ve biri beni arıyordu.
[Sevgilimm💫 Arıyor...]
-Alo?
-Efendim aşkım?
-Hazır mısın bitanem?
-Evet.
-Tamam. Bende arabayla geliyorum nerdeyse sizin eve geldim.Annem
- Kız Junkook kapıya kadar gelsin. Görüşelim çocukla.
Ben
- Tamam anne sessiz ol.- Aşkım, annem Junkook'la görüşelim kapıya kadar gelsin birlikte inin aşşağıya diyor.
- Tamam canım. Ben geliyorum.
- Tamam. Bye.
- Bye.Annemle salonda konuşuyorduk. O sırada kapı çaldı. Bende koşarak kapıya ilerledim. Kapıyı açtım Junkook'a sarıldım, o ise beni yanağımdan öptü, ayrıldık.
Junkook
- Merhaba Efendim.
Annem
- Merhaba çocuğum. Nasılsın?
Junkook
- İyiyim. Siz nasılsınız?
Annem
- Bizde iyiyiz. İyi eğlenceler o zaman size.
Junkook
- Teşekkürler. İyi günler.Ayakkabılarımı giydim. Junkook elimi tuttu ve birlikte merdivenlerden indik. Junkook arabanın kapısını açtı ve "Buyrun prenses." Dedi. Bende "Teşekkürler." Dedim ve arabaya geçtim.
Birlikte arabada ilerliyorduk. Sessizce ilerliyorduk. Ama bu durum sıkıcı olmaya başlamıştı. Fakat sessizliği bozan Junkook olmuştu. Bana "Nereye gitmek istersin?" Dedi.
- Hmm... yemek yesek? Sonraaa... bir alış-veriş merkezine gitsek? Ardından daaa... bir kahve içsek? Fena olmaz. Dedim ve istemsizce kıkırdadım.
- Pekala prenses. O zaman? Bende bir öpücük alsam hiç fena olmaz.Junkook'un yanaklarını hafifçe sıktım, onun yüzüne doğru uzandım ve öptüm. Sonra geriye yaslandım ve onun bana masumca 32 diş sırıtarak bakmasına bende sırıtarak karşılık verdim.
Bir restoranta gelmiştik. Aslında klasik ama dikkat çekici bir yerdi. Restorantın üst katındaki büyük camların yanında olan manzaralı masaya oturduk.
Siparişimizi almak için garson bir kız geldi. Giydiği üniformanın büyük bir göğüs dekoltesi vardı ve sırf Junkook'u etkilemek için onunla konuşuyordu.
Junkook ise benim ölümcül bakışlarımı farketmişti. Garson kız "Ne alırdınız beyefendi?" Dedi. Junkook ise bana döndü.
J- Ne yiyelim aşkım?
Ben- Hmm... Bulgogi yiyelim sevgilim. Olur mu?
J- Tamam. Sen nasıl istersen bebeğim. 2 bulgogi ve 2 tane -----.
(Korede olan ya da istediğiniz bir içecek seçin😊)
Garson- Pekala. Siparişiniz alınmıştır.Ben- Aferin sevgilime. Dedim ve Junkook'a uzaktan bir öpücük yolladım. O ise bana sırıttı ve oda bana öpücük yolladı. Şapşikim yaaa...🙅
Bi dakika o benim elimi mi tutuyor şu an?
**************************************************
Evet! Bu bölüm birazcık daha kısa oldu. Arkadaşlar sabredin son 3 sınavım kaldı. Sonra bir sorun kalmayacak.😅Daha aktif olmaya çalışacağım.🙌 Bana çokça sevgi gösterin millet!😸🙏😍
Görüşürüz👋