Junkook elimi tuttuğu için çok gerilmiştim. Tamam yürürken filan elimi tuttuğu olmuştu. Fakat şu an hem ellerimi tutuyor, hemde gözlerimin içine bakıyordu.
~•~10-15 dakika sonra~•~
Junkook ile okul hakkında konuşuyorduk. Sınavlar falan filan. Sonuçta başka ne hakkında konuşabiliriz ki? İkimizde henüz öğrenciyiz.
Ben sevimli mi sevimli ponçik mi ponçik tatlış mı tatlış sevgilimle konuşurken o lanet olası tipli garson geldi ve konuşmamızı böldü. GICIK! SİNİR ŞEY!!
Her neyse...
Yemeklerimiz geldikten sonra Junkook ile karşılıklı yemeğimizi yemeye başladık. Hem sohpet ediyor, hemde keyifli bir şekilde yemeğimizi yiyiyorduk.
Yemeklerimiz bittikten sonra, Junkook ile kasaya yöneldik. Tabikiside hesabı Junkook ödemişti. Yaa ben bunun tipini yerim! Ya ne sövüyonuz? Bu hikâyenin kahramanı benim sonuçta.😋 Neyse.
Ardından Junkook ile birlikte tekrar arabaya yerleştik. Bu sefer araba da ilerlerken konuşmak yerine Junkook müzik dinlemeyi tercih etmişti ki, teype flashı taktı ve hareketli şarkılar açmıştı.
Flashtaki müziklere baktığımda en sevdiğim şarkı olan "DRAKE-God's plan" şarkısını görmüş ve hemen onu açmıştım. Junkook ise heyecanla bana bakmıştı.
J- Hey! Bunu sende mi biliyorsun!?
B- Tabiiki. En sevdiğim şarkı!
J- Bu bizim şarkımız olsun o zaman!
B- Evet!
Junkook ile şarkıyı bağıra bağıra söylemeye başladık. Keyifli bir şekilde ilerlerken AVM'ye varmıştık. Vardığımızı Junkook'un AVM'nin içindeki garaja arabayı park etmesiyle farketmiştim.
Arabadan indiğimizde Junkook elimi tutmuştu ve el ele AVM'ye girmiştik. Yürüyen merdivenlerle 2. kata çıkmıştık ve bir kıyafet mağazasına girmiştik.
Junkook çiftlerin bir örnek giydiği kıyafetleri farketmişti ve beni koştura koştura oraya sürüklemişti. Kıyafetlerle karşı karşıya kaldığımda elimi Junkook'un elinden kurtardım ve çift t-shirtlerini incelemeye başladım.
Aralarından tek dikkatimi çeken şey gri bir tshirttü. Birinin üzerinde siyah yazılarla "BEST" diğerinin üzerinde ise "COUPLE🌈" yazıyordu. Bu çok hoşuma gitmişti. Hemen Junkook'u erkek kabinine itekledim. Kendimde kadınların girmiş olduğu kabine girdim.
Junkook ile aynı anda karşı karşıya kabinlerden çıktık. Aynanın karşısına geçtik ve aynadan fotoğraf çekindik, ardından t-shirtleri alıp mağazadan çıktık.
Ardından da bir kahve dükkanına gittik.
•{Şimdi Starbucks derdimde reklam yapmış olmayayım diye yazmadım.😝} Self servisten kahve siparişimizi verip kahvelerimizi alıp, bir masaya yerleştik.
Bir yandan kahvemizi yudumluyor, bir yandan da sohpet ediyorduk. Saate baktığımda öğlenden sonra 3'e doğru geldiğini farkettim. Babam
5.30-6.00 gibi geliyordu.
Junkook'la kahve dükkanında vakit geçirdikten sonra oradanda kalktık ve AVM'nin garajına döndük. Arabaya bindikten sonra Junkook beni eve bırakacağını söylemişti.
Evin önüne geldiğimizde Junkook ile vedalaşırken öpüşsek mi öpüşmesek mi diye ikilemde kalmıştık.
Aslında başta ikimizde birbirimizin dudaklarına yönelmiştik. Ama ben erken olduğunu düşündüğüm için yanağından öpmüştüm. Junkook ise dudağımın kenarından öpmüştü.
J- Yarın okulda görüşürüz sevgilim. Yarın seni evin önünden alırım, okula birlikte gideriz olur mu?
B- Olur aşkım. Görüşürüz.
Junkook kapıdan girmemi beklemişti ben içeri girince o da lüks siyah arabasıyla evin önünden ayrılmıştı. Ben eve girdiğimde annem meraklı bakışlarla koşarak yanıma geldi. Ben ise "Tamam anne anlatacağım." Diyerek odama üzerimi değiştirmeye gittim.
Üzerime gri bir tayt beyaz bol bir t-shirt geçirdim. Junkook ile aldığımız t-shirtü askıya asıp, dolabıma yerleştirdim. Sonrada telefonumu alıp aşşağıya annemin yanına salona indim.
\A=annem/
\ B=ben/
A- Ee n'aptınız bakalım?
B- Önce yemek yemeye gittik. Bi tane garson vardı kız resmen Junkook'a yavşadı. Ama Junkook hiç bi şekilde yüz vermedi garsonun yanında gözümün içine baka baka bana "Sevgilim ne yiyelim?" filan diye sordu.
A- Ooo hemen sevgilim canım cicim filan, neyse sonra n'oldu?
B- İşte yemek yedikten sonra bi tane AVM'ye gittik. Bir örnek t-shirt aldık yemeklerin hesabını t-shirtlerin hesabını filan Junkook ödedi. Sonra bi kahve dükkanına gittik kahve içtik filan işte öyle.
A- Hmmm... Kaptın tabi cillop gibi çocuğu!
B- Ama çok şapşik anne yaaa!
A- İyi hadi.
B- Bide yarın okula giderken beni evin önünden alcakmış. Okula birlikte gidecekmişiz.
A- Tamam bakalım. Baban gelir birazdan sende git ders çalış yemek yiyene kadar.
B- Tamam annişkocuğumm. Hadi ben odamdayım.
Merdivenlerden çıkarak odama girdim. Çalışma masamın yanındaki kitaplıktan test kitabımı çıkardım ve soru çözmeye başladım. Telefonuma gelen bildirim sesiyle duraksadım.
J- N'apıyosun canım? Ben şimdiden özledim
seni💫
B- Yaa~ yerim seni şapşikim~💓
J- Bende❤ Eee 'apıyorsun?
B- Iyiyim soru çözüyodum📚 annem ders çalış biraz dedi😧 Bende odamdayım işte👓 sen n'apıyosun?
J- Bende odamdayım işte öyle seni düşünüyorum😋♥
B- Yaa Junkook~~ Yapma domates gibi oldum
şu an salak yaa😝😶🙈
J- Neyse aşkım sen ders çalış bizde yemek yicez şimdi. Seni seviyorum bebeğim görüşürüz😚💖
B- Görüşürüz sevgilimm~💓💫
Telefonumu masaya bıraktım ve elimde olmayan bir şekilde kontrolsüzce sırıttım ve çalışmaya devam ettim. Sonrada annemin bana seslenmesiyle aşşağıya indim yemek yiyecektik.
B- Hoşgeldin babacığım!
Babam- Hoşbulduk kızım.
Ardından genel yemeye başladık.
~••~Gece saat: 11.58~••~
Okuduğum kitabı yavaşça yatağımın yanındaki komidine bıraktım ve telefonumdan ses gelince telefonumun tuş kilidini açarak gelen mesaja baktım.
Kimden: Sevgilimm💫
- İyi geceler bitanem♥🌚
Kimden: Yaşama sebebim🌈
- İyi geceler sevgilim😚🌜
Telefonumu şarja takarak gözlerimi yumdum ve kendimi uykunun huzurlu kollarına bıraktım. Seviyorum ya ben bu salağı💖
**************************************************
Kısa sürede uzun bir hatta baya uzun bir bölümle karşınızdayım!💫 Umarım bölüm hoşunuza gitmiştir.💓😍
Sizi seviyorum millet!🙈♥ Görüşürüz👋💖
