-13-

436 22 11
                                    

İnşallah bir şeyler ters gitmez. Yani öyle umuyorum.

Junkook ve babamı içeri davet ettim. Ardından koşarak odama çıktım. Çünkü üzerimi değiştirmeliydim.

Üzerimdeki tişörtü değiştirmedim fakat altıma mor bir sporcu taytı giydim. Aşşağıya indiğimde JUNKOOK ANNEM VE BABAM KONUŞUYORDU.

Bende salak gibi hafifçe gülümseyip tekli koltuklardan birine oturdum.

Babam- Eee... nasıl gidiyor çocuklar?
B- İ-i-iyii.
Babam- Güzel.
Annem- Hadi yemeğee!
Ben- Geliyoruuuz~

Mutfak masamız 4 kişilikti. Junkook yanıma oturmuştu ve karşımda babam vardı, yanında ise annem. Göz göze geliyorduk. Bu beni tedirgin etmeye yetiyordu.

Yemeğimizi yemeye başlamıştık.

Junkook- Tuzu uzatır mısın BİTANEM.

"Bitanem" kelimesini bastırarak söylemişti. Babam ise bize dönmüştü. Ben ise sade bir şekilde "Tabi~!" cevabını vermiştim.

Babamın yanında endişeliydim. Tuzu Junkook'a uzatır uzatmaz bacağına hafifçe tekme attım. Kaş göz işaretleri yaptı. Ben ne dediğini anlamadığım için "Ne diyon?" Bakışlarımla ona bişeyler anlatmaya çalışırken, babam lafa girdi.

Babam- Ne oluyor çocuklar?!
B- Hiiiiç babacım~ Sadece Junkook'a ayağım çarptı o da ne olduğunu ifade etmeye çalışıyordu bende pardon demek istemiştim. Dimi Junkook? KUSURA BAKMA.

"Kusura bakma" kelimelerini bastırarak söylemiştim. O da anlamış olucak ki klasik bir şekilde "Önemli değil."diyerek geçiştirmişti.

Hadi ama!

Böyle olmamalıydı.

Junkook'un odunluk yapıp konuyu anlamaması gerekiyordu. Bende yemek yedikten sonra ona kızmalıydım. O ise yalvararak benden özür dileyip kendini affettirmeye çalışmalıydı.

Herneyse.

İdare edicez artık.

Yemek yedikten sonra ben sofrayı toplamada anneme yardım ediyordum. Junkook ise babamla birlikte salona geçmişti. Acaba ne konuşacaklar?

Bulaşıkları hemen makineye yerleştirip, lavaboya koştum, dişlerimi fırçalayıp salona döndüm. Onlar ise!...

TELEVİZYON İZLİYORDU!

Koca bir "FACK YOU Bİ*TCH" efekti alabilir miyim? Hiç tahmin ettiğim gibi olmadı. Hiç ekşın yok! Bu ne tatsız tuzsuz?!

Neyse 1-2 saat havadan sudan konuştuktan sonra Junkook gitmesi gerektiğini söyledi.

Junkook- Ben artık kalkmalıyım. Herşey için teşekkür ederim. İyi geceler, iyi akşamlar~
Ben- BEN geçireyim SENİ.

Evet artık yazmaya üşendim. Anlayın artık. Capslock açıkken yazdığım kelimeler sert okunuş içeriyor.😆

Junkook'u hafifçe sırtından iteklemiş tarzında bişeyler yaptım. Neden?

Bilmiyorum?! Onunla uğraşmayı seviyorum😊😀

Junkook- Beni özlersin diye umut ediyorum küçük hanım.
Ben- Bilmem. Mesajımı ulaştırırım büyük bey.
Junkook- Peki öyleyse. İyi geceler! Dedi tek elini kaldırarak. Ben ise elimi salladım.

Bu akşamda böyle geçmişti.

Tuhaf.

Ama güzel!
*****************************************
Merhabaaaaaa! Yeni bölüm biraz çabuk mu geldi? İnşallah öyledir. Hemen yazıp, yüklemek istemiştim.😅💓

Bu arada sevgilimin tipini görmek isteyen var mı? Eğer merak ediyorsanız,medyadaki sevgilim😆💕

Sizce nasıl? Düşüncelerinizi yorumlarda belirtin lütfen😅

Sizi seviyorum❤ görüşürüz♥👋

Aaaa, unutmadan!

Hey! Hey! Hey!

SEN👇

Bana vote (oy) verir misin?😇💝💫

Junkook ile Hayal Et Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin