"O gülümseme hiç hayra alamet değil." dedi Emir başını sallayarak.
Elimdeki kartı yığına bıraktım.
"Hayır." diye yakındı. "Yapamazsın bunu."
"Dur daha bitmedi." elimde kalan tek kartı hava kaldırıp "Uno!" diye bağırdım.
"Bu 4.oyunumuz ve hepsinde yenildim." diye yakındı.
"Şimdi 5 olacak ve ben ödül kazanacağım yey."
"Aslında sana bir şey söylemem gerek."
"Yo yo böyle işlemiyor. Kaçamazsın oyundan." dedim elime aldığım kartları özenle karıştırırken.
"Yaa." dedi gülerek. "Oyun değil mesele."
"Sus. Sus ya dün aynı hileyi yaptın. Sonra gittin dizi izledin. Yemezler."
"Fırat, ben gidiyorum."
"Hoaydaaa. Dinliyor musun sen beni?"
"İyi be." diye homurdandı. "Dağıt bakalım. Razı geleceğim artık kaderime."
"Ha şöyle." diyerek sırıttım ve kağıtları dağıtmaya başladım.
"Sen hile yapıyorsun bence. Sürekli yenmen mantık dışı."
"Kıskanç olma. Sen şansızsan ben ne yapabilirim?"
"Son şonsozson bon no yopobolorom?" Heheheh burada mesele iskender. Şans ne ya."
"Pü Emir. Tanımamışsın beni. Hiç hile yapar mıyım?"
"Yaparsın." dedi başıyla onaylayarak.
"Al sen dağıt." diyerek kartları uzattım. Kartları yere döküp. Jokerleri tek tek ayırmaya başladı.
"Salaksın." diye mırıldandım. Beni ciddiye almayarak işine devam etti. Bir süredir böyleydik. Samimi, ne bileyim eskisi gibi. Her şey o kadar güzeldi ki her an uyanabileceğim bir rüyada gibi hissediyordum. Ama biliyordum bu bir rüya değildi. Çünkü bir rüya olsaydı kuşkusuz onu öpebilirdim.
"Tamam bitti." diyerek kartları dağıtmaya başladı. "7 sana 7 bana. Adelet sağlandı."
"Senin hile yapmadığını nereden bileceğim?" diye sordum eğlenerek.
Kafasını kaldırıp "Ah ah." dercesine salladı. "Bunu duymamış gibi yapacağım."
"Neyse hadi başlayalım."
Sonuç olarak yine ben kazanmıştım ve iskender yemek için yurttan çıkmıştık.
"Hayır yani anlamıyorum. Sen en son 8 kart birden çekmiştin ne ara bitti onlar?" diye söylendi Emir.
"Hazmedememe kokusu alıyorum."
"Haksızlığa uğradım ben!"
"Bunu iskender yerken konuşalım."
O söylenmeye devam ederken nihayetinde bir dönerciye girip sipariş verdik. Telefonumu çıkartıp onun somurtan bie fotoğrafını çektim. Ardından onu da alarak bir selfie yaptım. Bedava yemenin mutluluğu ile gülücük saçıyordum.
Yemek yedikten sonra bir süre etrafta dolanmıştık.
"Sana bir şey itiraf edeyim mi?" dedin bir parkın önünden geçerken.
"Dinliyorum."
"Hani seninle insan tahmin etme oyunu oynamıştık ya."
"Ne zaman?"
"Ya geçen ay işte. Hatırlıyor musun?"
"Haa evet. Ben yine kaybetmiştim."
"Aslında ben onda hile yapmış sayılırım." dedim. "O çocukları tanıyordum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANAFOR (BOYXBOY)
Teen Fiction"Bir gün pişman olacaksın biliyorum." dedi genç çocuk neredeyse fısıltıyla. "Ama her şey için çok geç olacak." "Senin de bana ne kardeşim demeye ne de yüzüme bakmaya yüzün olacak." ??? // 2 erkeğin aşkını içermektedir. Rahatsız olacaksanız okumak zo...
