🖤S.K. BÖLÜM 6🔥

820 33 0
                                    

Kendisi mayhoş olup yüz hatları yumuşadığında kasığına tekmeyi geçirdiğim gibi iki büklüm olmuştu.

Lavaboya bıraktığım havluyu kaptığım gibi banyodan çıktım. Şansıma kapı kilitli değildi.

Odadan çıktığımda büyük koridorda boş bulundum. Aşağı inen merdivenleri gördüğümde koşarak oraya gittim. Hem koşuyor hem havluyu vücuduma doluyordum. Karşıma kimin çıkacağını bilemezdim.

Islak saçlarımdan sular damlıyordu yerlere. Merdivenlerden indiğim gibi kocaman salondaki büyük kapıya koştum. Allah'ım çok şükür.

Merdivenlere göz gezdirdiğimde Ateş görünmüyordu. Büyük kapıyı sonuna kadar açtığımda dışarıda bekleyen ondan fazla adamı görmeyi kesinlikle beklemiyordum.

Adamların alımlı bakışları bende geri adım atma isteği duymuştum. Geriye adımlarken çarptığım kişinin Ateş olduğunu düşünerek arkasına saklandım. Kapıyı sertçe kapattığında ona baktım.

"Doğan!"

Arkadan gelen sesle gözlerimi ondan çekip Ateş'e döndüm.

Onu hatırlıyordum...

Geçmiş...

"Lütfen... Doğan bana sadece sebebini söyle." demistim. Ancak o ne benim acıyan yüreğimi ne de gözlerimden süzülen yaşlarımı umursuyordu. Onlarca yaşadığımız anılar. Onunla gecirdigim 4 yıl hep yalanmış. Ben degil o söylüyordu. Beni seviyormuş ama başkasına aşık olmuş. Kendine engel olamıyormuş. Beni nasıl yaktığını hissetmeden. Döndü arkasinı ve son kelimelerine fısıldadı rüzgara.

" Evine git Hayal!" Dedi. Ve adımlarımı başkasının sonsuzluğuna doğru sürüklerken beni de diri diri üzerime toprak atıyordu! Yakmıştı beni. Her hücreme kadar yok etmişti benliğimi...

Ateş beni çekiştirerek yukarıya götürürken ben ardımda kalan adama bakıyordum. Bir anlığına geçmişe gitmiştim. Neredeyse ölecektim! Neredeyse bu pislik yüzünden intihar edecektim!

Onunla bir gün elbet hesaplaşacaktım lakin o güne kadar onu hatırladığımı bilmesine gerek yoktu.

Odadan içeri girdiğimizde bedenimi sertçe itikledi. Yere düşüp kafamı da komidine çarpmam çabasıydı.

Havlum düşmesin diye sıkı sıkıya tuttum. Daha neye uğradığımı anlayamadan Ateş üzerime eğilip çenemi sıktı. Dişlerim kırılacak sandım bir an için acıyla inledim.

"Canım yanıyor bırak beni!"

"Öldürürüm seni kadın öldürürüm!" Diye tıslamasıyla olduğum yere sindim .

"Öldür de kurtulayım senin gibi bir pislikten. " Dediğimde gözlerimi yumdum. Tam da bir maldım ölmek için daha ne kadar çabalıyabilirdim..

"Sen daha pislik görmemişsin!" Dediği gibi elini çenemden çekip tek hamlede kolumdan tutarak kaldırdı bedenimi yerden. Çenemi ovuşturmaya bile müsade vermeden beni odadan çıkarıp aşağı kata kadar sürükledi.

Tek elimle havlum düşmesin diye ecel terleri döküyordum. Derken kapıya kadar gelip durdu. Bana şeytani bir gülümseme sergilerken gözündeki karanlık korkumu katlamıştı. Salonun bir köşesinde durmuş bize bakan Doğan'a yalvaran bakışlar gönderdim.

Kapıyı açtığı gibi dışarıda bekleyen bodyguardların ortasına fırlattı. Yapmak istediği şey aklıma dank ettiğinde çoktan kurtların arasındaydım.

"Ateş! Ateş lütfen..." Diye ayağa kalkıp önünde dikildim. Koluna sarıldığım gibi böcek silkelermiş gibi beni itti.

"İşleriniz mükâfatı! " Dedi adamlarına bakıp kapıyı suratıma kapattı.

SIYAH KELEBEK ♧İKİ AŞK♧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin