GİDRUB ALFABESİ

6.BÖLÜM:SIR

Ruby bulunduğu yüksek gerilim ve vücudunda yayılan cehennem ateşi gibi sıcaklığın ardından akan terleri ile her an yine bir şey olacak da mektubu açmasına engel olacakmış gibi hissediyordu. Şu son zamanda yaşadıklarını düşünürsek düşünceleri kulağa gayet de normal geliyordu. Mektubu zarftan çıkardığında ise gözüne ilk takılan annesinin bu mektubu yazarken, ne kadar silse de gözünden akan o bir damla yaşın yazılarda bıraktığı izdi.

"Sevgili kızım,

Sen bu satırları okurken ben hayata gözlerimi kapatmış olacağım. Şunu da belirtmek isterim ki ilk cümlemde yazmış olduğum kelimelerde niyetim seni üzmek değil! Aksine bu satırları sana yazmamın nedeni: yıllardan beri adaletli davranmanın mükafatını aldığını görmem ve ancak sana güvenebileceğimi düşünmem. Sana benim tarafımdan ulaşan ne olursa olsun dikkatli bir şekilde okumanı, yorumlamanı ve izleri sürmeni sonuna kadar gidip sonuca ulaşmanı istiyorum. Ben her şeyi biliyorum ama elimde resmi belgeler olmadığı için doğruluğunu kanıtlayamıyorum. İşte burada da devreye sen gireceksin. Yolculuğun siyahın hükümlüğünü üstlenenlerle başlayacak. Unutma sakın! Siyahın gerçek kimliğinin olduğu yer yolun haritasıdır. Hadi bakalım benim güzel Sherlock Holmes'im, büyütecini hazırla;gidiyoruz. Ben her zaman seninle olacağım. Bunu unutma ve bu şekilde ruhumu huzura kavuştur.

Adaleti yürütmek zor iştir,unutma! Bazen yanıltıcı olabilir.

Seni çok seven annen: Isla Allison."

Ruby, mektubu okurken gözünden dökülen yaşlara engel olamadı. Annesinin övgü dolu kelimeleri karşısında kendini nedensiz bir şekilde ezik olarak hissetti. Bu övgüleri hak ettiğini düşünmüyordu. Ama diğer bir yandan annesinin ona güvendiğini belirtmesi karşısında kendini uzun zamandan beri ilk defa kendini bu kadar mutlu hissediyordu. Sanki annesini görmüş gibiydi. Görmesine ne gerek vardı ki. Onun varlığını hissetti. Bu yetmez miydi?

Mektuba ne kadar zaman ayırmıştı, ne kadar zamandır aklına takılıp anlayamadığı kelime gruplarının sıralanışını düşünmüştü. Düşünerek de ayrıca ne kadar zaman harcamıştı.
Zaman falan bilmiyordu ama anlayamadığı şey annesi ondan tam olarak ne yapmasını istiyordu. Asıl sorun buydu. Yarım kalan soruşturmasını mı istiyordu. Ama bunu açıkça da yazabilirdi. Yoksa çok gizli bir görev mi? Gizli bir görevde neden daha deneyimli, bu konularda usta birini görevlendirmedi. Güvendiğini yazmıştı ama hiçbir bilgisi olmadığı bir konuda nasıl bir doktordan soruşturma yürütmesi beklenebilirdi ki...

"Siyahın gerçek kimliğinin olduğu yer yolun haritasıdır." anlayamadığı diğer cümle buydu. Siyahın kimliği de neydi. Hiçbir şey gelmiyordu aklına. Son günlerde beynini fazla zorlamış. Artık beyin fonksiyonları, ters fonksiyona dönmüş, devredeki ampul yanarken bir anda gelen 250 volt ile ampulu sönüp devreleri toptan yanmaya başlamış gibi hisseden beynini dinlendirmek gerekiyordu. Sağ elini kontağa, sol elini mektubu çantasına koymakla görevlendirmişti. Kontak sağın solunu ölümle bitirmişti. Sabırla geçen kontak çevirme denemeleri sonucu araba çalışmamıştı. Çalışmamak eşitti tam da zamanıydı. Arabadan inip kaportayı kaldırmadan sorunun ne olduğunu anlama gibi bir sihirli gücü olmadığına göre iş başa düşmüştü. Ruby, antika arabasının bu entrikalarına alışmayla geçen süreçte başarılı olmaya çalışacaktı. Çalışmasına çalışacaktı ama araba çalışacak mı o biraz sıkıntılıydı. Akü iflas etmiş, aşağıdan yukarıya doğru soba dumanı gibi tüten dumanlarla birlikte araba tamirinden de anlamadığı cabası olmuştu.