Dong Hyun'un tedavisi bitmişti. So Hyun u da odaya almışlardı. 8 yaşındaki küçük bir kız için bu yaşananlar ağır gelmişti. Wonho herkese bağırıp çağırıyordu. Wonho'ya sakinleştirici yapıp onu da odaya aldılar. Durumu gerçekten kötüydü. Yatıp dinlenmesi gerekiyordu ama Wonho bunu asla kabul etmiyordu. Sürekli Cansu'nun yanına gitmek istiyordu.
Cansu'da hala bir değişiklik yoktu. Doktorlar sürekli kontrol ediyorlardı. Wonho biraz daha sakinlesmisti. Güneş' e haber vermesi gerekiyordu.
Güneş hastaneye geldiğinde çok telasliydi.
- Wonho! Cansu nerde? Neden sahip çıkmadın ona? diyerek vuruyordu.
Dong Hyun Güneş'in kolundan tutarak;
- Yeter, sakın ol. İyileşecek.
- Bir dakika sen de onlardansin. Ne cüretle buraya gelirsin. Sizin yüzünüzden benim canım orda ölümle cebellesiyo. Eğer o ölürse dünyayı başınıza yıkarım.
~~~~~~~
3-4 ay geçmişti. Cansu hala aynı durumdaydı. Wonho iyice zayıflamıştı. Güneş her ne kadar bu olanlardan Wonho'yu sorumlu tutsa da ona iyi bakmaya çalışıyordu. Haftada 1 kere Cansu'yu ziyarete gidiyorlardı. Çünkü doktor onunla konuşmanın durumu daha iyiye getirebileceğini söylemişti.
Gene hastaneye ziyarete gitmişlerdi. Her zaman önce Güneş konuşurdu. Bugün önce Wonho konuşmak istedi.
Içeri girdiğinde gözlerindeki yaş artık dayanamayıp akmıştı.
Cansu'nun yatağına doğru ilerledi. Oturdu. Cansu'nun elini tuttu. Ağlayarak;
- Cansu, yetmedi mi artık bana , bize cektirdiklerin. Uyan artık bir tanem. Kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Nolur kalk artık. Çok özledim seni. Sen uyan hiç uzmicem seni. Ne istersen yapicam söz.
- Ne istersem mı?
Wonho bir anda başını kaldırdı.
- Ne? Uyandın mı? Cidden mı? Hemen doktoru çağıracağım bekle beni burada...
Doktor bütün kontrolleri yaptıktan sonra;
- Şanslıyız ki Cansu Hanım dayanıklı çıktı. Durumu şuan gayet iyi ama bir-kac hafta daha misafir edicez sizi. Hastayı sakın üzmeyin. Ani hareket yapmasın. Durumu eskisi gibi olabilir ama bu sefer kurtulamaz.
- Peki doktor bey. Çok teşekkür ederiz.
Wonho içeri girdiğinde So Hyun, Güneş ve Dong Hyun da ordaydı. Kahkaha atıyorlardı. Dong Hyun komik şeyler anlatıyor, saçma sapan hareketler yapıyordu.
- Hey sevgilimi rahat bırakın.
- Aiisssshh.. sakın ol Wonho. Ben böyle çok iyiyim. Ama bir sorun var. ( Dong Hyun'u gostererek) Bu arkadaşın kafasına saksı düştü heralde. Beni öldürmek istiyorlardı.
Dong Hyun;
- Ben gerçekten özür dilerim. Min Joon ' un bu kadar ileri gideceğini düşünmemiştim.
- Tamam. Sıkıntı değil. Önemli olan şuanda ne düşündüğün. ( telaşlı bir şekilde) So Young nerde? O da benimleydi. Ona bir şey olmadı değil mı?
Dong Hyun;
- O ana dair( içeceği getirdiği kısımdan bahsediyo ) hiç bir şey hatırlamıyor musun?
- ...Yeni bölüm karşınızda. Bugünlerde herkes soğuklaşmış gibi geliyo. Arkadaşlarım, siz. Neyse yorum atmayı ve oy vermeyi unutmayın. Kendinize iyi bakın. Sizleri gerçekten çooooooooooooo...k seviyorum... ❤❤❤ 사랑해요
![](https://img.wattpad.com/cover/141903710-288-k890223.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEYTANİ AŞK
Romanceİlk kitabım. Umarım beğenirsiniz. Hatalarımı mazur görün. Sizleri seviyorum... ❤❤❤