1

73 4 2
                                    

Medya;Hayal Seymen ve Aras Önal


'Gitmeni hiç istememiştim, ama gitme de diyememiştim.'

O kadar çok fotoğraf çekilmiştik ki bunları çıkartırken çok zorlandım. Her yeni güne gözlerimi açtığımda onu görücektim karşımda artık. Neden mi? Çünkü az önce çıkardığım fotoğrafları kalp şeklinde duvara aşmıştım bu beş sene de anca böyle özetlenebilirdi. Onu Canımı verecek kadar çok seviyorum...

***

Bu anı hiç unutamayacağım diyebilirim. Yaşadığım en kötü anlardan birisiydi çünkü.
Bana az önce beni istedemediğini , benden sıkıldığını söylemişti.Ve bunu söyleyen çocukluk aşkımdı. Evet çocukluk aşkım! On dört yaşında tanışmıştık. İnsanlar genellikle çarpışır kitaplar yere düşer ve öyle tanışırlar, ama bizim hikayemiz farklı ydı. Yaz tatiliydi. Ailemle bir düğüne davet edilmiştik. Zaten herşey orada başlamıştı. Çocuğun gözlerinin hep üzerimde olduğunun farkındaydım. Bir an göz göze gelmiştik. Ama çocuğu tanımıyordum bile. O gün geçtikten sonra bir mesaj geldi messenger'dan. Mesaja baktığımda çocuğu bir yerden tanıyordum. Evet bu çocuk düğünde gördüğüm çocuktu. Adı da Aras idi. Çocuk "selam" yazmıştı. Klasik işte.

İyi de nereden bulmuştu beni . Bunu düşünürken de çocuğa yani Arasa yazmayı ihmal etmemiştim. Bende "selam" yazmıştım. Hemen cevap geldi "tanışabilir miyiz?" Ve bende kabul edince 1 ay falan konuştuk birbirimizi tanıdık nelerden hoşlandığımızı öğrendik birbirimizden. Aras bir anda bana benden hoşlandığını söylemişti. Ben ne diyeceğimi bilmiyordum. Sanırım bende ondan hoşlanıyordum. Sonuçta yakışıklı çocuk kim hoşlanmaz ki.

Biz Arasla sevgili olduk ve çok güzel anılarımız vardı onunla. Ama artık hepsi uçup gitti. Ne anı vardı ne de Aras. Ve artık 19 yaşındaydım. Onca beş sene boşunaymış...


Beni bu akşam parka çağırmıştı, önemli birşey söyleyeceğini söylemişti tabi haliyle bende gittim. Aras parkta bir bankta oturmuş öylece bakınıyordu. Yanına gittim ve "Sevgilim ben geldim." dedim. O da ayağa kalktı."Artık senin sevgilin değilim Hayal." Dediği an kaynar sular başımdan aşağı döküldü sanki. Bir süre öyle donup kalmıştım. Şuan ne hissettiğimi ben bile bilmiyordum. Sonra Aras'a dönüp "Aras sen iyi misin?" dediğimde "Evet hayal. Gayet iyiyim sadece sıkıldım ve artık olmuyor,seni üzmek istemiyorum. Uzatmadan bitirelim bence hoşçakal." dedi ve arkasını dönüp giderken ben gözyaşlarımı tutamayıp ağlamaya başladım. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum resmen. Sonra kendi kendime bağırmaya başladım. "Seni tanıdığım güne lanet olsun. Sen beni üzmek için mi girmiştin hayatıma koskoca 5 Senem boşuna mıydı senin gibi bir şerefsiz için. O kadar çok inanmıştım ki beni sevdiğine, bana aşık olduğuna ama yalanmış. Beni, anılarımızla baş başa bırakıp gitmek o kadar kolay olmamalı. Beş seneyi böyle çöpe atamazsın."
 
***

Parkta neredeyse bir saatten fazla oturup ağlamıştım. Kendimi çok yorgun ve yıpranmış hissediyordum. Yürümeye
Bile halim yoktu. Arabalara aldırış etmeden yürüyordum, hala ağlıyordum tabi durduramıyordum gözyaşlarımı.

Eve gittiğimde annem"hoşgeldin kızım."dedi. "Hoşbuldum anne." Dedim hafif gülmeye çalışarak ve soğuk bir sesle. Nasıl gülecektim ki içten. Şu anda kocaman bir hayal kırıklığı yaşıyordum.

***

Yine alarm sesiyle uyanmıştım. Bugün Aras'ın olmadığı birinci gündü. Ne vardı gitmeseydi? Onunla daha yaşayacağımız birçok şey vardı. Peki ya kurduğumuz hayaller... Bir dokunuşta yıkmıştı hepsini.

Bugün hiç havamda değildim. Okula gitmek istemiyordum. Sadece biraz sessizlik ve uyumak istiyordum. Aslında kafamı dağıtmam gerekiyordu. Çünkü oturarak daha çok Aras'ı düşünüp delirecektim.
Okula gidip kafa dağıtmak en iyisi diye düşünüp yatağımdan kalktım ve lavoboya gittim, yüzümü yıkadım. Odama gidip ne giyeceğime karar veremedim. Üniversite'ye gittiğim için okul formamız yoktu. Sivil olarak gidiyordum. Beyaz bir tişört altına da kot pantolon giyinip saçımı da dağınık bir topuz yapıp aşağıya kahvaltı etmeye indim. Annem yine döktürmüş kahvaltı da ama canım hiç istemiyor. Oturup biraz bişeyler atıştırdıktan sonra kalktım, spor ayakkabılarımı da giydikten sonra evden çıktım. Yolda giderken kafamın içinde bir sürü soru vardı. Onları düşünmemek istiyordum ama olmuyordu. Omzuma bir el uzandığında irkilerek geri çekildim. Bu Naz'dı . Allah'ım Naz'ı evinden nasıl almayı unutmuştum? Şimdi iki saat başımın etini yiyecek. "Ya kızım bizim eve her zaman ki saatte gelmedin bende merak ettim size gittim Aysun teyze çıktığını söyledi (Aysun teyze annem). Niye beni almadın hee?" Dedi ve ben şaşkınlıkla ona bakıyordum. O kadar hızlı konuşmuştu ki anlamakta zorluk çekiyordum. Bende " Şeyy Naz özür dilerim kardeşim kendimde degilim, unutmuşum seni almayı." dedim.  "Ne oldu?"dedi. Akşam ki olayı anlattım, Aras'ın beni ne hale soktuğunu. Naz beni teselli etmeye çalıştı,ama ne kadar başarabilir ki aşık olduğum adam beni öylece bırakıp gitti. Adam demeye de zorlanıyorum ona.

***

Birkaç saat ders işledikten sonra stajerlik için bir şirkete gönderdiler bizi. Naz ile aynı bölümü okuyorduk. Büro yönetimi, sekreterlik işte. Dışarıdan kocaman gözüküyordu şirket. Acaba içerisi nasıldı? Yavaş yavaş içeriye girdiğimizde şirketin her köşesini tek tek inceliyordum. Bir anda karşıma çıkanı görünce şaşırdım, ne yani bu adam burayı mı yönetiyordu? Yirmili yaşlarda birisiydi, yakışıklı ve uzun boyluydu. Şaşırdım çünkü üniversite okuması gerekiyordu, genç birisiydi. Bu şirketi siz mi yönetiyorsunuz diye sorduğumuzda aslında bu şirketin onun olmadığını babasının ona görev verdiğini söyledi. Ama sonuç olarak babası yaşlandığı için işler ağır geliyor olmalı ki ona yığmıştı bütün işi. Naz ve benimle tanıştıktan sonra bize ofisi gezdirmeye başladı. Daha sonra Naz'ı başka birinin yanına yönlendirdi, bende onun yanında kalmıştım. Biraz sohbet ettik kendini tanıttı. Bende kendimi tanıttım, iyi hoş çocuktu aslında samimi bir konuşması vardı.

Naz ile beni evimize bıraktı. Aslında tatlı çocuktu. Sıcakkanlıydı, Karizmatik ve yakışıklı... "Ay Hayal ne saçmalıyorsun sevgilinden daha yeni ayrıldın düşündüklerine bak."dedim kendi kendime.

Arkadaşlar votelemeyi ve yorum yapmayı unutmayın:)

Aşk Olsun (Çocukluk Aşkım)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin