Asya'dan:
Dün kütüphaneden yeni bir kitap aldım ve yine aynı şey ile karşılaştım.Birçok cümlenin altı çizilmişti.Neden bu kafama takılmıştı bilmiyordum.Her gün aynı yere bırakılmış sahipsiz kitabın benim için bırakıldığını düşünmeye başlamıştım.Belki biri tarafından izleniyordum.Bile bile kitapları buraya bırakıyordu.Hem merak içindeydim hem de izlenme düşüncesi beni korkutmuştu.Bu olayı biriyle paylaşmalıydım yoksa delirecektim.Şevval eve döndüğünde konuyu ona açmaya karar verdim.
...
-Hoş geldin Şevval.
-Hoş bulduk canım.N'aber?
-Ani olacak ama seninle hemen konuşmam gerek.
-Aa, dur bakalım ne oldu?
-Birkaç gündür tuhaf şeyler oluyor ya da bilmiyorum bana öyle geliyor.
-Nasıl tuhaf şeyler,anlatsana.
-Geçenlerde kütüphaneden bir kitap seçtim.Rafta filan değildi. Köşeye konulmuştu..İlgimi çekti ve aldım.
-Eee!
-Eve gelip okumaya başladığımda bazı cümlelerin altı çizilmişti.
-Ne var bunda?
-Kütüphane böyle çizilmiş,yıpranmış kitapları pek almaz.
-Bence kuruntu yapıyorsun.Anlattıklarının hiç tuhaf yanı yok.
-Ama iki gün önce oraya gittiğimde yine aynı yerde bir kitap daha..Aynı zamanda bazı cümlelerin altı çizilmiş.
-Hala beni bunun tuhaf olduğuna ikna edemedin.En iyisi sen biraz daha böyle kontrol et.Aynı şeyler olursa o zaman bakarız bir çaresine.
Şevval'in bana masal anlatıyormuşum gibi bakması, inanmaması ağrıma gitti elbette.Arkadaşım bile inanmazsa kim inanırdı ki?Dediği doğruydu aslında.Bu gizli kişiyi bulmam gerekiyordu.Yarın ki planım erkenden oraya gitmek ve bir köşede gelenleri tek tek incelemek.
...
Kahvaltı bile yapmadan kütüphaneye gitmiştim.Gizli kişiyi o kadar merak ediyordum ki.İnsanlar birer birer gelmeye başlamıştı.Ama hiç o köşeye doğru giden yoktu,cümlelerin altını çizen yoktu,etrafı izleyen biri yoktu.Buraya geleli üç dört saate yakın olmuştu.Gerçekten saçmaladım diye düşündüm ve kendimden utandım.Tam kalkacakken Şevval geldi ve:
-Buldun mu bizim şu gizli prensi?
-Hayır,hem prens olduğu ne malum.
-Ne bileyim, bu kadar merak ettiğine göre.
-Off Şevval!
-Ya tamam.
-Kim olabilir,kim?Kitapları oraya bırakan kim?
Bizim bu konuşmamız sürüp giderken bize doğru gelen çocuk bir sandalye çekip yanımıza oturdu.Şevval:
-Sen kimsin ya?
-Evet sen kimsin? Sen böyle her insanın yanına izinsiz oturur musun?
-Merhaba bayanlar. Konuşmalarınıza kulak misafiri oldum istemeden.Bunu...Aslında...Şimdi açıklamak istemezdim ama...
-Neyi açıklamak istemezdin, dedim tereddütle.
-O kitapları her gün senin için bırakan benim. Bu şekilde söylemek istemezdim ama oldu işte.
Şevval ile şaşkınlıkla birbirimize baktık.
-Neden böyle bir şey yaptın?
-Ben senin için yaptım söylediğim gibi. Seni ilk gördüğüm anda sana aşık oldum.