sevdiğim: Oraya gelip o hocanın suratını dağıtmamak için kendimi zor tutuyorum
aşırı derecede kıl oldum o herife
derste sürekli sana sorular sormalar falan
bak şu mesajlarıma
Yanıma gelmen için 5 dakikan var
lolipopum: Birşey sormam gerekiyordu
Haşin erkeğim yerim seni
Kıskandın mı sen beni?
sevdiğim: evet
Ulan efe var ya
o hocanın ağzını yüzünü dağıtmak istiyorum
lolipopum: Boşver o hocayı ben seni özledimmm
sevdiğim: gelsene o zaman
lolipopum: okulu asalım mı?
Bir yere götürmek istiyorum seni
sevdiğim: olur
.....
Mirza'yı kendi özel yerime götürmüştüm. Hani insanların tek başına düşünmek için buldukları yerler olur ya,benimde uçurum kenarıydı. Babam bana ilk şiddet uyguladığında 15 yaşındaydım. Evden kendimi zor atmıştım o gün. Son olmadı da. İki sene boyunca hep dayak yedim. Hepsinde de hastanelik oluyordum. Adam resmen dinleme dinlene dövüyordu beni.
O gün ağlayarak evden çıktığımda başım aldığım darbeden dolayı hem kanıyor, hem de ağrıyordu. Otobüse binmiştim aslında nereye gittiğimi bilmiyordum otobüs gelmişti bende düşünmeden binmiştim. Son durağa geldiğinde inmem gerektiğini fark ettim. Nerde olduğumu bilmiyordum sadece yürümüştüm sonra burayı bulduğumda küçük,eski bir kulübe vardı. İçine girdiğimde kimsenin olmadığını görmüştüm. Yıkık değildi ama tadilata ihtiyacı vardı. Zamanla burayı yaşanacak hale getirmiştim.Bazen kalıyordum burada. Uzun zamandır gelmemiştim.
"Burası kimin?" sesinde huzur bulduğum adama çevirdim bakışlarımı. "15 yaşındayken buldum burayı,sahibi yok. Yaşanacak bir yere getirdim iki senede canımı sıkan birşey olduğunda buraya gelirim. Daha önce kimseye söylemedim bile ilk defa sen geldin" dedim. Hayranı olduğum ve 40 yıl geçse de heycanlanacağım gülümsemesi tüm yüzüne yayıldı.
Birlikte gelirken aldığımız poşetleri masaya bıraktık. Poşetten, aldığımız iki tane karamı çıkardım. Koltukta oturan Mirza'nın yanına oturdum. Yanına geldiğimde beni koltuğunun altına aldı. Başımdan öpünce gülümsedim.
"Bana birşeyler anlatsana kendinle ilgili. Mesela benim için seni sadece korkutacaklarını söylemiştim dedin. O ne demekti?" sesimin meraklı çıkmasına engel olamamıştım. "O gün için özür dilerim sadece yanından çok hızlı bir şekilde geçmelerini söylemiştim. Hızla gelip arabayı önünde kırdıklarında çok sinirlendim. zaten cezalarını çektiler" cezalarını çektiler de ne demekti? hayretle sordum,"öldürdün mü onları? bir kaç saniye şaşkınca yüzüme baktı sonra aniden kahkaha attı.
Çok güzel gülüyordu şerefsiz.
"Uçmuşsun sen oğlum. Film çekmiyoruz ya da kitap yazmıyoruz. Adamları neden öldüreyim. Sadece bir hayvan barınağına yüklü bir miktar bağış yaptılar ve kovuldular" dedi. Bu çocuk ne işi yapıyordu ki? "Mirza çok merak ediyorum sen ne işi yapıyorsun?" bir anda gerilmişti alt tarafı ne iş yaptığını sormuştum.
Konuşmak için boğazını temizleyip oturuşunu dikleştirdi.
"Efe ben Mafyayım. Biraz saçma gelebilir ama babamın yanında çalışıyorum. Kaçak silah işleri falan. Ama bu zamana kadar hiç yakalanmadım ama..." devam edecekti ama surat ifademi görünce durdu. "Efe iyi misin?"
Dilim tutulmuştu sadece suratına bakıyordum. Kolay birşey değildi. Sonuçta kaç kişinin sevdiği mafya olurdu ki? Gerçekten duyduklarım doğru muydu? İnanamıyordum. Sonunda kendime gelince konuştum
"Mafya mı?"
.................
Selam ben geldim.
Küçük dilini yuttu oğluşum.
djdjdhdnArtık böyle eskiden yaşadıkları şeyleri anlatmayı düşünüyorum.
RENKLERİNİZE İYİ BAKIN🌈🌈💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya mı? TEXTİNG
Short StoryEşcinsel konulu hikayedir rahatsız olacaksanız telefonun ekranını kilitleyip yavaşca yere bırakabilirsiniz.