Mirza ile birlikte kantin de oturmuş çikolata yiyorduk aslında ben çikolata yiyordum o ise beni izliyordu. İleride Edebiyat hocasını görünce yanına gitmek için ayaklandım. Ona teşekkür etmem gereken bir konu vardı. Mirza'nın nereye gittiğimi sorduğu sorulara cevap vermeyip hızlı adımlarla hocaya yetiştim.
"Hocam o gün neden orada olduğunuzu bilmesemde yardımınız için teşekkür ederim" bir çırpıda söyleyip kurtulmuştum. Daha önceden etmem gereken teşekkürü şimdi etmem utanmama sebep olmuştu. Ne olursa olsun o gün yanımda olmuştu ve bana destek olup,nasihat vermişti.
"Efe anlamayacaksın değil mi?" üzgün bir şekilde bana bakıyordu. Neyi anlamam gerekiyordu ki? Dikkatlice suratına bakıp anlamadığım her halimden belli olan ifadeyle bakıyordum. Derin bir nefes alıp suratını elleriyle sakladı. Ellerini çektiğinde bana bakıp bileğimden tuttu ve beni peşinden sürükledi. Ne oluyordu bu adama böyle?
Arka bahçeye geldiğimde ellerini bileğinden çekti. "Bak Efe belki inanmazsın ama ben ölmedim yani abinim tamam fazla şaşırmış olabilirsin ama yalan söylemiyorum bu okula da senin için geldim ama bir türlü anlatamadım sana çok mutlu görünüyordun kıyamadım ama artık gözlerimin içine bakıp bana abim demek yerine mesafeli bir şeklide hocam demen canımı yakıyor"
Abimin ölmediğini biliyordum ama tam gözümün önündeki edebiyat öğretmenimin olduğunu bilmiyordum şaşkınlığım ve üzüntüm yüzünden belli oluyor olacak ki üzülmüş gibi bana bakıyordu.
"10 yaşımdaydım. Kendimdeki diğer erkeklerden farklı olduğumu fark ettiğim yaşımdı. Senin doğmanı dört gözle bekliyordum isminin Efe olmasını çok istiyordum hep ismini Efe olmasını istediğimi dile getirirdim anneme o da kabul etmişti bana kıyamazdı hiç. Sonra annemle yakınlığımızın samimiyetinden olsa gerek kızlardan hoşlanmadığımı anlattım anneme. Şaşırmıştı çok aklımı birinin karıştırdığını söyleyip durmuştu bütün gün. Babam da biz konuşurken duymuştu yanıma gelip boş gözlerle baktı ve sonra tokat attı bana ilk defa babamdan dayak yemiştim. İlk ve son tokatı oldu o ama bir bilsen kalbimi nasıl ezdiğini. Bana benim oğlum ibne olamaz dedi. Zaten bir hafta sonra beni bir akrabalarının yanına gönderdiler ve bir daha yanıma uğramadılar. 20 yaşına gelip iyice aklım başıma geldiğinde aramak istedim,seninle görüşmek istedim ama babam bana senin gibi bir ibnenin oğlumun yanında işi yok dedi vazgeçmedim ama karşına çıkmaya cesaret edemedim. Özür dilerim kardeşim. Çok özür dilerim"
Gözlerim dolmuştu bizi ayırmaya nasıl kıymışlardı? Bir baba evladından onun elinde olmayan sebeplerden dolayı nasıl vazgeçerdi? Özür dilemesi gereken biri varsa o da babamdı.
Tereddüt etmeden kollarımı boynuna doladım. İç çeke çeke ağlıyorduk ikimizde. Evren bana büyük bir iyilik yapıp abimi vermişti. 18 yıllık hasretin son bulması tarifsiz bir histi. Gözlerimi kapatıp,kokusunu derince içime çektim. Benim abim yaşıyordu bundan ötesi var mıydı?
Gözlerimi açtığımda karşımda bana bakan bir Mirza beklemiyordum. Yanlış anlamasından korkup gerildim. Abimde değişen surat ifadesi görüp arkasına döndü. Mirza yanımıza gelip," Sevgilimin yanlış bir şey yapmayacağına eminim,ona güveniyorum ama burada ne olduğunu merak ediyorum" diye sakince konuştu. Bunları laf olsun diye söylemediğini bilmek kalbimin ısınmasına sebep olmuştu. Abim dediğim adam şu an burada olmasa her yerini
öpüp,ısırırdım."Yavrum seni çok seviyorum ne tatlı şeysin" dedim. Abimin burada olduğunu hatırlayıp öksürdüm. "Şey yani Mirza sana abimden bahsetmiştim ve yaşadığını söylemiştim o kişi edebiyat öğretmeni Teomanmış yani abimmiş" şaşırma sırası ondaydı ve az önceki rahat tavrı kaybolmuştu? Abim yüzünden mi gergindi o öyle?
Olayı öğrendikten sonra ilk işim abimide alıp sözde ailemin kapısına gelmiştim ama babamın evde olmadığını öğrenmiştik. Bizi eve almıştı ve çay ikram etmişti. Anne demeye dilim varmıyordu işte. İkimizde ikram ettiği hiçbirşeyi yemememiş ve içmemiştik. Abiminde benim gibi vişne soslu keki çok sevdiğini öğrenmiştim. Annem bunu biliyordu özellikle ondan yapmıştı ama ikimiz de yememiştik. Bunu görünce üzülür gibi olduğunu hissetmiştim. Gözlerindeki yaşı silip," Bilemedim zamanında değişik olmandan korktum seni dışlarlar diye korktum oğlum biri sana bunları anlattı da aklın karıştı sandım. Cehalet çok kötü bir şeymiş. Hiç istemedim gitmeni sonra bir daha mutlu olamadım korktum hep Efe'de gider diye.Bu zamana kadar hiç hissettiremedim sevgimi. Özür dilerim" her ne kadar affedemesemde annemdi herşeyden önce klişe olacaktı ama beni sadece 9 ay karnında taşıdığı için bile ona minnet duymalıydım.
Affedemiyordum ama ben yıllarca ölmeyen abimin yasını tutmuştum. Bunu bana yapmaya hakları yoktu. Hayatımı yönlendirmeye,kendimden nefret ettirmeye hakları yoktu.
Bir saat sonra babam da gelmişti. Mutlu yüzü bizi görünce soldu. Tabi ki buraya komuşmaya gelmiştim saçma masal dinlemek sıkıcıydı. "Ne işi var bu ibnelerin evimde?" anneme bakarak konuşmuştu. Aslında o bunu söylemeden önce sakince ve seviyeli bir şekilde tartışmayı planlıyordum ama dedikleri sinirlenmeme yetmişti.
"sen kimsin ki bizim gibi özel insanlara çirkin etiketler yapıştırıyorsun. Sırf senin gözünde normal dışı diye insanları yargılamaya ne hakkın var?! Biz ibne değil eşcinseliz sen ise şerefsizsin pardon şerefsiz dedim ama şerefsiz olmak için bile bir karaktere ihtiyacın var sende o da yok. Anlayacağını bilsem bir sürü örnek verirdim kişiliksiz hareketlerle uğraşmaktan bakmamışsındır bile Hande Kader'i tanıyor musun? Sırf trans diye yakılarak öldürüldü ama haber bile olmadı neden çünkü o transtı!! Tek suçu bu Dünya'ya grlmekti.Sizden farklı ya hani. Bir sürü örnek var trans,eşcinsel olduğu için katledilen insanlar. Toplum baskısına dayanamayan bir kadın daha intihar etti ve son sözü çok sevdiği köpeğine iyi bakılmasıydı. Yapamadım dedi başaramadım olmadı dedi. İnsanın içi sızlıyor be baba sen,siz bunlara nasıl göz yumabiliyorsunuz. Bir şey söylemeden geçemeyeceğim asıl zihinleri kirli olan insanlar ötekileştirilmeli. Umarım nefretinde boğulmazsın"
Kendimi hiç bu kadar rahatlamış hissetmiyordum babamınsa söylediklerimi hazmetmeye ihtiyacı vardı. Hızla koltuktaki kot ceketimi alıp abime baktım gözleri dolmuştu ben ise gülümsüyordum eğer sinirimi atmasaydım belki onun gibi ağlardım ama içimi dökmüştüm. Kapıdan beraber çıkıp yürüdük. Bundan sonra ne olacağını merak ediyordum aslında. Abim ve ben 18 yıllık fragmanı film haline getirebilecek miydik? Cevabı belliydi biz bir olunca herşey olurdu. İlerdeki pastaneyi görünce gülüp abime döndüm.
"Bir sürü vişne soslu kek alıp kusana kadar yiyelim mi?"
...............
Değişik bir bölüm oldu ne bileyim duygulandım.
Ve üç gündür geceleri
uyuyamuyorum saçma ama grip olunca sanki gece uyursam nefessiz kalıp ölecekmişim hissine kapılıyorum ve bunu takıntı haline getirdim. Tşk SenaYa bu arada çok mutluyum batuş geri dönmüş!!
Belki bilirsiniz Batuhanolmakreal diye bir sayfa vardı bazı sebeplerden kapattı tekrar açmış
Birde ajdara fun club sayfası a'tım. Mutluyum
Birde bilin bakalım 14 gün sonra kimin doğum günü kvckdldö
Neyse birde şey diyeceğim sanırım bir kaç bölüm sonra final yapacağım. Sizi seviyorum
Birde bir dahaki bölüm sanırım smutmorrpanndapoposu hadi gözün aydın fkdlclxö
Sizi sevirem❤💜
RENKLERİNİZE İYİ BAKIN🌈🌈
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya mı? TEXTİNG
Short StoryEşcinsel konulu hikayedir rahatsız olacaksanız telefonun ekranını kilitleyip yavaşca yere bırakabilirsiniz.