#1

799 167 417
                                    

Ev artık sadece uyumak için kullandığım bir araçtı. Anne ve babamın vefatından sonra o lanet yere gitmeyi fazla sevmiyordum. Anılar beni tek tutandı. Evin her köşesi gözümde farklı dakikaları canlandırıyordu.  Ama yokluklarını tekrar fark etmem beynimden tekrar vurulmuşa dömeme sebep oluyordu.

Gece kendini belli etmeye başlamıştı. Sokaklar...  Sessiz bir o kadar ürkütücü görünselerde hiçbir şeyi görünüşe göre yadırgayamazdık. Her bir köşesinde farklı derdim vardı. Farklı acılarım... Farklı mutluluklarım... En iyi sırdaşımdı benim. Ailemin ölümünden sonra beni terk etmeyen arkadaşım... Gözlerimden akan yaşlar yavaş yavaş hızlanırken yalnızlığım tekrar kalbimi sızlattı.  Yalnızdık her ne kadar çevremiz insan dolu olsada sahneydi işte. Merteben yok olunca insanlarda teker teker yok oluyordu. Acıtıyordu.... Hiç olmafığı kadar derinden etkiliyordu.

Biranda herkesin gitmesi...Benliğimi şaşırmıştım. Kendimden ayrılmıştım.
Belki bir gün her şey tersine döner miydi acaba , masallarda ki gibi bizde mutlu olurmuyduk .Hayat belki belkide bize sırt çevirmişti artık .Kendi halimizde rüzgarda bir yaprak misali savruluyorduk öylece .Rüzgar nereye eserse oraya doğru hiç karşı koyamadan .  Belkide esirdik bu hayatta ama bir belki daha vardı hala içimde umut doluydu her şey düzelecek diyordu bir fısıltı şeklinde her şey ... Ama ne kadar düzelebilirdi bilemiyordum. Ailem dışında her şey. Hıçkırıklarım iyice artarken ilerideki banka yöneldim.
Ayaklarım iflas etmişti. Düşünmekten fark edememiştim.

Akşam sokakları hep kendime benzetirdim. Sessiz ve karanlık.Şimdi en sevdiğim yerlerin kabusun olabileceği aklımın ucundan dahi geçmezdi.Ne kadar ürkütücü görünselerde insanı en iyi onlar anlıyordu. Karanlığı bastırmaya çalışan sokak lambalarının loş ışığı ortamı farklı kılıyordu . Karanlığın ürkütücü tarafıydılar belkide. Ara ara gözüken soluk ışıkları ve görüntüleri. Zaman  hızla ilerliyordu saate baktığımda  2 ye geliyordu.

Nefesinimin tamamen düzene girmesi beklerken ileriden gelen çığlık ve silah sesleri beni düşüncelerimden alıkoydu. Ne  olduğunu merak etmiştim .Eskiden ürkütücü gelen bu olayları artık çok normalmiş gibi karşılıyordum. Duyunca saçma gelebilir ama yaklaşık 4 senedir buraya geliyordum ve böyle şeyleri sık sık görüyordum. Yapmam gereken tek şey buradan çabucak topuklamaktı.

İleride beliren gölgeler ve ayak sesleri artık gitme vaktimin geldiğini söylüyordu. Yanımdaki tellerden karşı sokağa geçmeye çalışırken ayak seslerinin bana doğru geldiğini fark ettim. Kalbimin ritmi bir anda değişmişti. Sadece duymak normaldi yaşamak değil.Daha hızlı davranarak evin yolunu tuttum. Eve geldiğimde paspasın altındaki anahtarı kapıp hızlıca içeriye girdim.Üzerimi dahi değiştirmeye mecalim yoktu. Kendimi hemen  yatağa bıraktım. Uyku en sevdiğim şeydi. Ve şuan oldukça ihtiyacım vardı.

Sabahın ilk ışıklarıyla uyanıp kahvaltımı yaptım. Üzerimdekilerden kurtulmak için odaya tekrar geri döndüm. Dolaba bir göz geçirdikten sonra salaş beyaz bir tişörtle siyah bir kotu hızlıca üzerime geçirdim.

Bir kafede çalışıyordum malum ev kendi kendine geçinemezdi . Ailemden kalanlarla değil kendi kazandığımla ayakta durmaya çalışıyordum.Hazırlanıp kafenin yolunu tuttum .Böyle şeylerden nefret ediyordum. İnsanların aşağılayıcı bakışları , suratsız yüzleri, yapmacık gülüşleri ve egoları. Ama katlanmak zorundaydım.Yorucu bir günün ardından sonunda mesaim bitmişti.

Gece kendini belli etmeye başlamıştı.Karşı sokağa geçip yürümeye başladım. Dertlerimle  tekrar başbaşaydım. Yürümeye devam ettim. Ve sadece o kadardı ... Tek hatırladığım bir el ve sonrada karanlık...

Gece kendini iyice belli etmeye başlamıştı . Bir kaç yıkık sokak lambası dışında etrafta hiç bir şey yoktu. Sessizliği çığlıklar ve silah sesleri bozmaya başlamıştı yerde oturan birisi ve etrafında dört tane adam . Ağlayış sesi iyice sinirleri bozarken içlerinden birisi direk boğazına sarıldı.

"Nerde lan kız söyle ! "
"Abi affet bilmiyorum kaçtı "
"Nasıl kaçtı ?nereye sakladın? söyle şerefsiz söyle "
"Ben bilmiyorum bir şey bilmiyorum "
"Yeter lan sonun yanındaki gibi olsun istemiyorsan konuşacaksın konuşursan salarız seni "
Sessizlik
"Gidin etrafa bakın bulun o kızı bana "
Ve bir silah sesi daha..
Boş sokakta koşan 3 tane adam ve virajın arkasında yürüyen masum bir kız .Nolucaktı şimdi? karanlık gibi sessizliğe mi gömülcekti kız?
Ayak sesleri ve gölgelerin etkisiyle yanındaki tellere yönelen kız belki de kurtulmuştu. Tek şansı hızlı ve sessiz olmaktı ama bunu farkında değildi . Kız ortalıktan kaybolmuştu ,sanırım kurtulmuştu.
Ama fark etmişti onu sarışın olan adam. Sessizce takip ettiler. Kızı evine kadar izlediler ve patronlarının yanına gittiler.
"Abi sanırım kızı bulduk."
"Aferin lan size . Peki emin misiniz o kız olduğuna? "
"Biz ararken virajın arkasındaydı ayak sesleriyle hemen sokağın yanındaki tellerden atlayıp koştu neden masum biri olayın gerçekleştiği virajda bekleyip bizden kaçsın ki?."
"Güzel. Yarın yakalayıp bana getirin. Kız yarın elimde olmazsa hesabını siz ödersiniz."
"Tamam abi olmuş bil."
Tekrar kızın evini gözetlemeye başladılar ve yalnız kalana kadar takip ettiler . Kızın tek suçu sokakları sevmesiydi .Arkasından adeta bir ruh gibi sessiz ve bir o kadar da dikkatli yaklaşarak kızı kavradı ve sonrası karanlık...

En son karanlık bir sokakta yürüdüğümü hatırlıyordum. Her şey gayet normal ilerliyordu . Sonra sonra kahretsin aklıma hiçbir şey gelmiyor. Sabah kaltığımda yada sadece sabah zannediyordum. Etraf simsiyahtı dört duvar arasında kilitlenmiştim.

Rüyamıydı bu ? Hayır kesinlikle bir kabus. Çığlıklarım bir bir yankılanırken korku içimi daha çok sarmaya başlamıştı.

Ne yapacaktım şimdi? Kim kapatmıştı beni bu lanet olası yere? Hiçbir şey hatırlamıyordum. İleride gelen cızırtı irkilmeme sebep oldu. Saklanacak hiç bir delik yoktu. Oturduğum yere iyice sinerken kapının açılışı göğüs kafesimi parçalamak istercesine kalbimin atmasına sebep oldu.

"Kim var orada? " Ses yoktu. "Kim var dedim. " Ve yine ses yok yaklaşık iki dakika boyunca sadece ayak seslerini dinledim . Sonra bir anda odayı loş bir ışık kapladı daha ne olduğunu anlayamadan kapının kilitlemiş sesini duydum. Biraz daha oturup ayağa kalkmaya çalıştım.

Tek başına yerde yatan masum bir kız .Karanlığın içinde kaybolmuş bedeni daha nerede olduğunu bile bilmiyor. Çok geçmeden uyanmaya başladı. Mosmor olmuş gözleri ve kireç gibi suratı ne halde olduğunu görse tanıyamaz sanırım. Titriyor korku bedenini çoktan ele geçirmiş. Ne yapacağını nereye gideceğini bilmiyor .Sadece boş boş etrafa bakıyor. Oysa bu onun suçu değilidi. Sadece yanlış bir anlaşmanın kurbanı. Korkusu odanın rutubet kokusunu ve soğukluğunu fark etmesini engelliyor o sadece 18 yaşında masum bir kızdı .Ama artık üzerine yıkılan bir suçtan masumluğundan zerre kalmayacaktı....

Düzenlenmiştir....

Suçsuzluğun BedeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin