Dizlerim titremesini durdurmaya çalışıyordum. Olmuyordu bedenim artık beni dinlemiyordu. Gözlerim acıyla sızlarken göz yaşlarım tekrar akmaya başladı. Yatakta oturur pozisyona geçtim ve sadece kameraya bakıyordum. Uyku artık tek sığınağımdı ama korku ona ulaşmamı engelleyen kocaman bir çit gibi önüme serilmişti.
***
Kapının sesiyle irkildim. Yine yemek getirmiş olmalıydılar yavaşca ayağı kalkmaya çalışırken ayak sesleri dikkatimi çekti. Hemen yorganı üzere çekip uzandım. Sesler yaklaşıyordu. Peki kim geliyordu. Acaba beni çıkartmaya mı geliyordu. İçim bir anlık huzurla kaplanırken bu his yarıda kaldı. Ne kadarda özlemiştim bu hissi. Üzerimdeki battaniye hızla çekilirken saçımdaki el canımı acıtmaya başladı. Saçımı kavrayan el dahada sıkılaşırken yürümeye başladı. Yerde sürüklenerek ilerlemeye başladım . Kalbim sızlmıştı artık acıyı o kadar umursamıyordum.
***
Çığlıklarım odada bir bir yayılırken hiç bir hareket yoktu. Pes etmiştim. Başka bir odaya götürmüştü beni. Hızlıca yere fırlattı ve çalan telefonuna cevap verdi. Gözü benim üzerimdeydi. Kıpırdayamıyordum.
"Efendim patron. "
"Evet, getirdim"
"Siz nasıl isterseniz"
"Bekliyorum patron. "Telefonu kapattı ve başımda beklemeye başladı. Titreyen sesimle.
"Neden buradayız?. Neden beni kaçırdınız? "
Adamın yüzünde oluşan pis sırıtış titrememe neden oldu.
"Seni kaçırma nedenimizi gayet iyi biliyorsun. Buraya getirme nedenimize gelirsek emin ol çok beğeneceksin. "
"Ben ben bilmiyorum. "
Ses yoktu. Çok geçmeden içeriye başka bir adam geldi. Uzun boylu mükemmel bir fiziğe sahipti ve oldukça yakışıklıydı.
"Gidebilirsin."
Adam selam verip hızla dışarıya çıktı. Adını bilmediğim adam tam önüme geçip durdu.
"Lütfen kurtar beni. "
"Kurtarmak mı? "
Kahkası kulaklarımı doldururken içimi nedensiz bir mutluluk sardı.
Elimden tutup hızla ayağı kaldırdı ve sürükleyerek tahta bir yatağın yanına götürdü***
Tedirgin olmuştum ne yapacaktı şimdi bu dememe kalmadan hızla yatağa yapıştırıp ters döndürdü ve çırpınma fırsatı bile vermeden dört bir yandan kelepçeledi. Gerilen kollarım ve bacaklarım hafiften sızlıyordu.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen. Çöz beni hemen. "
"Eğer bir daha çeneni açarsan gözümü bile kırpmadan seni öldürürüm. "
***
Sertçe yutkundum ve susmaya kara kıldım. Yandaki çekmeceye karıştıran adam elinde bir makasla yanıma geldi ve üzerimdeki tişörtü kesmeye başladı."Ne yapıyorsun bırak tişörtümü. "
"Seni bir kez daha uyarmıyacağım. "Konuşmayı bıraktım ve gözlerimi sımsıkı kapattım.
***
Aras
Sonunda istediğim dakikalar yaklaşmaya başlamıştı. Hızla depoya doğru ilerledim. Odaya girdiğimde kız yüzü yerde oturuyordu.
"Gidebilirsin."
Kızın önünde durdum ve incelemeye başladım çok geçmeden konuştu.
"Kurtar beni"
"Kurtarmak mı ?"neyden bahsediyordu bu. Hızla kolundan kavrayıp en sevdiğim yere kadar büyük bir zevkle sürükledin. Bir kaç gevelemeden sonra susması gerektiğinin farkına vardı. Sonunda bulduğum makasla kıyafetini kesmeye başladım. Konuşmaması gerektiğini hatırlattıktan sonra gözlerini sımsıkı yumdu ve kendini bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suçsuzluğun Bedeli
ChickLitHer yer karanlıktı .Hiçbir şey göremiyordum . Korku yavaş yavaş içime sinmeye başlamıştı. Ne yapacağımı bilemiyordum. Ayağa kalkmaya çalıştım ama vücudum artık benim kontrolümde değildi...