Taehyung gözlerini açtığında dışarıda alçalmakta olan güneşi görünce önce anlam veremedi. Fakat sonra gece olanlar aklına geldiğinde tekrar korkmuş ve hemen yanında yatan Seokjin e sarılmak için dönmüştü. Karşılaştığı boşluk ve soğuk onu tekrar korkuturken ağlamaklı sesi ile bağırdı.
'Seokjin! SEOKJİN! NERDESİN SEOKJİN?'
Yanıt alamadığında sevdiğine bir şey olma korkusu ile hemen olduğu yerden kalkmış ve kapıyı açmıştı. Fakat karşısına evindeki gibi koridor çıkmamış etrafı aynalarla çevrilmişti. Ne olduğuna anlam veremezken tekrar geceki his geri gelmiş ve izlendiğini hissetmişti. Ensesinde hissettiği nefes ile refleks olarak kendini öne atarken arkasına dönmüştü. Fakat kimsenin olmadığını gördüğünde korkuyla titredi. Kalbi sanki kulaklarında atıyormuş gibi sesi ile kulaklarını delerken yutkunamıyor ve soğuk terler akıtarak etrafını saran aynalara bakıyordu. Kendi kalp sesi ve hızlı olan nefes seslerinin arasında birisinin nefesini daha duyuyor ama hiç kimseyi göremiyordu. Bu onu daha da korkuturken dayanamayıp gözlerini kapattı. Küçükken saklambaç oynadığı vakitlerde yaptığı gibi kendisi kimseyi görmezse kimse de onu görmez düşüncesi ile daha sıkı kapattı gözlerini. Fakat aniden duyduğu sesi ile gözlerini sonuna kadar açtı ama hayır kesinlikle o ses kendisinden çıkmamıştı.
'Aç gözlerini Taehyung gör beni'
'Aaaaa'
Aniden çığlık atarak arkaya doğru kendini sürümüş ve arkasındaki aynaya çarpmıştı. Ellerine kulaklarına kapatırken çığlıklar atarak kendini arkaya itmeye devam etti. Sarsıldığını hissederken kulağına yine kendisinden gelmeyen sesi ulaşmıştı.
'Sakin ol seni aptal her şeyi mahvediyorsun'
Ses git gide uzaklaşırken sarsılması artmış ve aniden sevdiğinin sesini duymaya başlamıştı. Gözlerini açtığında kendisine ağlayarak bakan ve ona seslenip sarılan sevgilisini görmüştü.
'Taehyung... Taehyung ne olur aç gözlerini geçti lütfen aç gözlerini'
'Se-seokjin...'
Kuruyan ağzından çıkan hırıltılı sesi ile Seokjin sanki kurduğunu anladığı dudaklara kapanmış ve sımsıkı sarılmıştı sevdiğine. Uykusundan Taehyung un inlemeleri ve sayıklamaları ile uyanmış onu uyandırmaya çalıştığında ise sonuç alamamıştı. Bir süre sonra Taehyung havayı tekmelerken çığlıklar atarak kulaklarına vurmaya saçlarını çekmeye başlamışdığında korkmuştu Seokjin, onu kaybetmekten korkmuştu. Bir gün bu yaşadıklarının ona ağır gelmesinden ve onun pes etmesinden deli gibi korkuyordu Seokjin. Korkudan terlemiş bedeni daha sıkı sarıp şakağından öptü sevdiğini.
'Geçti sevgilim burdasın benin kollarımın arasında güvendesin sevgilim.'
Taehyung Seokjinin sesi ile ağlamayı bırakmış ve iç çekişlerine başlamıştı. Kulağının dibinde onu sevdiğini ve güvende olduğunu söyleyen ses ile sonunda sakinleştiğinde geri çekilip ağlayan Seokjin in yüzünü elleri arasına aldı. Kendisi yüzünden dökülen yaşları tek tek dudakları ile öperken alnını alnına yaslayıp burnunun ucundan öptü.
'Seokjin bir şeyler oluyor hissediyorum. Korkuyorum Seokjin. Seni kaybetmekten benim yüzümden sana zarar gelmesinden korkuyorum. Lanetli birisi olmaktan ve bu laneti sana bulaştırmaktan korkuyorum Seokjin.'
'Bende korkuyorum Taehyung ama kendim için değil senin için. Bir gün pes edeceksin ve gideceksin bu dünyadan diye çok korkuyorum. Sakın gitme Taehyung yoksa seni asla affetmem.'
Birbirlerine sarılarak yine birbirlerinin nefesinde dinlendirdiler kalplerini. Seokjin artık yemek yemeleri gerektiğini söyleyerek Taehyung un elinden tutup aşağı inmiş ve televizyon izlerken uyuklayan Jikook ikilisine de söylemiş ve dışarı çıkmışlardı. Hep birlikte yemek yiyip sokaklarda gezmiş ve kafa dağıtmış yine hep birlikte eve dönmüşlerdi. Evin dışında gezen güvenlik ile daha rahat olduklarını hissedip derin bir uykuya dalmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİNGULARİTY /TAEJİN
FantasyYer yarılıyor gök renk değiştiriyordu...Ay ve güneş birbirine kardeş olurken son bin yılın en büyük felaketleri baş gösteriyordu. Eğer iki dünya birbirine bağlanmazsa bu ikisinin de sonu olacaktı. Tek bir çaresi vardı... Sonuçlarını bildiği halde y...