Tae boğazındaki ellerle sinirlendiğini hissederken dönüşmüş ve sarı gözlerini ortaya çıkarmıştı. Boğazındaki ellerin bileklerinden tutarken ellerinden çıkan ısı karşısındakinin canını yakmaya başlamış ve bundan zevk alan sesi ile konuşmuştu.
"Çok özledim eski sevgilim"
Bileklerinden tuttuğu bedeni kalkan ile geriye ittiğin de Jin duvara çarpacakken arkasına yaptığı hava yastığı ile yavaşlamış ve duvarda asılı dururken o da sarı gözlerini ortaya çıkarmıştı.
Tae olmadan çemberi tamamlamış olsada çember normal gibi işliyor ve ona Tae nin özelliklerini kopyalama yeteneği veriyordu.
Bir anda Tae nin yanına ışınlandığında Tae yi buzdan yaptığı hançer ile yaralayacakken Tae de Jin in arkasına ışınlanmıştı. Hala sıcak olan elleri ile Jin in saçlarından tutup boğazını ortaya çıkarmıştı. Sıcak olan ellerinden birini boğazına dayadığında Jin den acı dolu bir çığlık yükselmişti. Tae ne yaptığını farkettiğinde Jin i aniden bırakıp ileri doğru itmişti.
Jin daha da sinirlenmiş bir halde kendini çabucak iyileştirirken hala şaşkın bir şekilde duran Tae ye doğru koşmuştu. Fakat Tae son dakika da kendisine koşarak gelen Jin i farkedip yan odaya ışınlanmıştı.
Jin Tae den kalan tozlarla onunla aynı yere ışınlanmış ve takip etmişti. Tekrar karşı karşıya gelen ikili yakın dövüşe başlamıştı.
Tae ateşle kapladığı eliyle Jin e yumruk atmaya çalışırken Jin yan tarafa doğru kaçmış ve Tae nin kolunu kökten uca derin bir şekilde buzdan hançerle kesmişti. Tae darbe ile yere düşerken odadaki aynayı kırıp parçalarını Jin e fırlatmıştı. Jin her ne kadar önüne buzdan kalkan yapsada çoğu parça kendisine isabet etmişti.
İkisi de nefes alış verişlerine devam ederken kana bulanmış bir şekilde iyileşmeyi bekliyordu.
"Senden nefret ediyorum. Ailenden nefret ediyorum. Krallığından nefret ediyorum."
"Ama benim ruhumun mührünü taşıyıp benim özelliklerimi kullanıyorsun."
"Seninle eş olarak yaratılmış olmak benim lanetimdi sanırım."
"Ah hadi ama benim gibi güçlü birisi ile eş olduğun için gururlanmalısın."
"Tch sanki benimle eş olmayı çok istemişsin gibi konuşuyorsun. Ne o yoksa seni nikahta bıraktığım için çok mu üzüldün?"
"Benim asıl aptallığım senin sevgine inanmak oldu!"
Tae içinde artan öfke ve güçle çok hızlı bir şekilde ışınlandığında yaptığı ateşten hançerle Jin i karnından yaralamıştı. Jin kan kusarken titrek gözleri ile Tae ye bakarken Tae onu itmiş ve bu seferde üstüne çıkıp yumruklar vurmaya başlamıştı. Jin bayılacağını hissederken gözünün önüne Tae ile ilk tanışmaları gelmişti.
°
Jin in annesi oğlunu güzelce giyinmiş ve saçlarını yana taramış bir şekilde bulmuştu. Kızları ve erkekleri kıskandıran yüzü ile çok güzeldi oğlu.
Krallık ta ki çoğu kadın ve erkeğin ilgisini çekecek kadar güzeldi. Bu güzelliği galaksiye bile yayılmış ve diğer gezegenlerden onunla evlenmek isteyenler geliyordu. Fakat Kim ailesi onun Tae nin eşi olduğunu anladığından itibaren hepsinin geri çevrilmesini emretmişti. Zaten Jin in de bu zamana kadar evlenmekle ilgili bir düşüncesi olmamamış ve gelenlerin hiç biri ilgisini çekmemişti. Bunu ailesine söyleyerek kendisinde bir sorun olduğundan bahsetmişti. Ailesi Jin e bunun eşi ile alakalı olduğunu eşini tanıdığında ona aşık olacağını o yüzden kimseyi sevemediğini söylemişti. Kaderinin eşi olduğunu anlayan Jin eşini çok merak ediyordu. Ve bugün nihayet eşi ile tanışacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİNGULARİTY /TAEJİN
FantasyYer yarılıyor gök renk değiştiriyordu...Ay ve güneş birbirine kardeş olurken son bin yılın en büyük felaketleri baş gösteriyordu. Eğer iki dünya birbirine bağlanmazsa bu ikisinin de sonu olacaktı. Tek bir çaresi vardı... Sonuçlarını bildiği halde y...