TAEHYUNG
Ağlayan beden ile kendini suçlu hissetmiş ve onun canını yaktığı düşüncesiyle korkmuştu. Koşarak yanına gittiğinde Tae nin Jimin ve Jungkook a ağlayarak bakması onu şaşırtsada çok da üzerinde durmadı. Hala üzerindeki yeni ayılmış gibi hissetme sersemliğini atamamışken Seokjin in sesini duydu.
"Taehyung normal haline dönmelisin çok dikkat çekici gözüküyorsun birisi seni böyle görürse başımız belaya girebilir."
"Haklısın ama nasıl yapacağımı bilmiyorum."
"Yapabilirsin sana inanıyorum hayatım."
Seokjinin elini tutması ile gözlerine kenetlenmiş ve eski haline dönmek istediğini kendi içinde bir kaç kez tekrar etmişti. Seokjin in gülümsemesi ile başardığını anladığında hemen Tae nin yanına eğilmiş üzgün bir sesle konuşmuştu.
" Ben üzgünüm Tae bir an tutamadım içimde. Güç çok fazla geldi ve ne kadar tutmaya çalışsam da sana çarptı. Canın çok mu yanıyor neden ağlıyorsun?"
"Evet... Evet canım çok yanıyor ama bunun senle alakası yok onlarla var."
Jimin ve Jungkook a bakarak konuşması ile hepsi şaşırmıştı. İkili nasıl ve neden Tae nin bu kadar içten ağlamasına neden olmuş olabileceklerini düşünürken akıllardaki soruyu Seokjin dile getirmişti.
" Onlarla ne alakası olabilir ki? "
" Onlar... Onlar bana benim için çok değerli olan iki kişi hatırlattılar. Ben üzgünüm ama bugün daha fazla devam edemem. Size sonra ulaşırım."
Sözünü bitirir bitirmez ortadan kaybolması ile hepsi irkilmişti. Bir yandan hayranlıkla boşalan yeri izlerken bir yandan da onun için üzüldüklerini hissetmiş erdi. Neden ve nasıl olduğunu bilmeselerde Jimin ve Jungkook onu üzdükleri için kötü hissetmişlerdi.
°
Olaydan sonra bir süre ne yapacaklarını bilemez bir şekilde orada dursalarda guruldayan mideleri ile hep birlikte yemek yemeye gitmiş ve evlerine dağılmışlardı.
Seokjin Taehyunga onda kalmak istediğini söyleyip onunla birlikte evine gelmişti. Kapıdan girdiklerinde onları evin çalışanı karşılamış ve Taehyung un ailesinin onu salonda beklediğini söylemişti. Ikisi birlikte salona girdiklerinde Bay ve Bayan Kim, Seokjini görünce burun kıvırıp tiksinir bir ifade takınmışlardı.
Taehyung bunu farkettiğinde kanının kaynadığını hissetmişti. Onların ne haddineydi Seokjin e bu şekilde bakmak. Bu yaşına kadar doğru düzgün sevgi vermedikleri oğullarını karşılıksız seven birisine böyle davranma hakkını nerden buluyorlardı. Taehyung onlara inat Seokjinin elini tuttuğunda Seokjin utanmış ve başını eğmişti. Arsız birisi olabilirdi fakat Taehyung un ailesinin karşısında temas halinde bulunmaktan utanıyordu.
Sessizliği bölen Taehyung un sert ve soğuk sesi olmuştu.
"Neden çağırdınız beni?"
"Ne o acelen mi var yoksa şunu mu inleteceksin yine. Ne zaman kurtulacaksın ondan?"
"Kes sesini anne! O sizin aksine bana değer veren tek kişi!"
"Annene sesini yükseltme! Şu an konumuz bu değil. Kaç gündür okulu ve kursları aksattığını duyduk. Senin halüsinasyonlarını görmezden geldik bir erkekle olmanı görmezden geldik çünkü tek varisimiz sensin ama bunu görmezden gelemeyiz. O okulu adam akıllı bitirecek en iyi üniversiteyi kazanacak ve şirketin başına geçeceksin. Seninle bir anlaşmamız vardı Taehyung unutma. Eğer o anlaşmaya uymamı istiyorsan dediklerimi yapacaksın. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİNGULARİTY /TAEJİN
FantasyYer yarılıyor gök renk değiştiriyordu...Ay ve güneş birbirine kardeş olurken son bin yılın en büyük felaketleri baş gösteriyordu. Eğer iki dünya birbirine bağlanmazsa bu ikisinin de sonu olacaktı. Tek bir çaresi vardı... Sonuçlarını bildiği halde y...