Bölüm 11 "Hemhâl"

75 27 43
                                    

Ben sussam kelimeler haykırır mı söyleyemediklerimi?
Kelimeler itiraf eder mi acıya nasıl katlandığımı?

Aslında ölmekten çok yaşamak zordu.

Sıla kurtulmuştu bense hala küllerin içinde boğulup giden taraftım.

Ne çıkabiliyordum nede kalabiliyordum.

Omzuma dokunan el, bir anda tedirgin olmama sebep olsa da asaf olduğunu anlayıp arkama dönmedim.

"Sıla bana bir abisi olduğundan bahsetmemişti." Dedim mezar taşına bakmaya devam ederken.

"Sıla sana bir çok şeyi söylememiş." Dedi kısık bir sesle konuşmaya başladığında sanki ağlamıştı.

"Neden sakladı." Yüzümü asafa çevirip gözlerine baktım. Evet gerçekten ağlamıştı gözlerinin içi hala kırmızıydı.

Bir erkeğin ağlaması nedense hep tuhafıma gitmiştir.

"Çünkü ilk defa gerçek bir arkadaşı olmuştu" deyip ayağı doruldu. Biraz bana baktı biraz sılanın mezarına, öyle içten ve temiz bakıyordu ki ona baktıkça sıla ile eğlendiğim o güzel günler aklıma geliyordu.

"Nasıl yani" dedim hiç arkadaşı yokmuydu sılanın.

Ben sılayı sadece yanıma geldiğinde gördüm ne evini nede ailesiyle ilgili birşey anlatırdı.
Sadece dinleyen taraftı, hep benim konuşmamı isterdi.

"Vardı ama senin gibi değillerdi. Seni daha çok seviyordu." Bir kez daha mezara bakıp "gidelim" dedi.

"Gidiyorum ama yine geleceğim Sıla Arman" deyip asafı takip ettim aramızda 2 3 adım vardı. Arabaya binip kemerimi taktım.

Asaf sessizce arabayı kullanıyordu. Ortam buzdan bir kafesti soğuktu yada ben üşüyordum. Ellerimi ovalayıp birleştirdim.

"Üşüyor musun sen" bir eliyle arabanin direksiyonun tutarken sağ eliyle elimi tuttu.

Kalbim bir anda hızlı hızlı atmaya başlayınca gözlerimi gözleriyle buluşturdum. Derin ve çözemediğim güzel bir bakışı vardı.

Sanki saatlerce baksam sıkılmam.

"Buz gibi olmuş ellerin" demesiyle ellimi biraz geri çektim oda ellini çekip arabanın kaloriferlerini açtı.

"Birazdan ısınırsın" diyip tekrardan direksiyonu iki eliyle sımsıkı tuttu.

Sıcaklık bütün arabayı sararken bende biraz ısınmaya başladım.

"Asaf artık birşeyleri bana anlatmayacak mısın?"

Bilmek öğrenmek istediğim çok soru var ama her defasında cevaplar yanıtsız kaldı.

Gözlerini bana doğru çevirip   "Gidelim anlatacağım" dedi sonra tekrar yola bakıp hızını artırdı.

Camdan dışarı bakip derin bir nefes aldım. Sonun da neler olduğunu öğrenecektim.

"Sonun da." diye fısıldadım.

"Birşey mi dedin ? "

Yüzüne bakıp "Diyorum ki sonun da birşeyleri öğreneceğim" biraz duraksayıp " tabi beni oyalamıyorsanız." diye ekledim.

Cevap vermeyip arabayı sürmeye devam etti.

Bu adama güvenmekle hata mi ediyorum acaba?

UMUDA YOLCULUK " Watty2019 "Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin