Ruhsuz ve Aşık-2/5

1.6K 68 159
                                    

Bir duruma açıklık getirmek istiyorum. Beni yeni yeni tanıyanlarınız olabilir. En baştan beri yanımda olanlar da var. 'Bayan' 'kadın' kelimeleri konusunda birkaç şey söylemek istiyorum. Ben kitaplarım ve hayatım genelinde kadın kelimesini kullanıyorum. Ama gerekli yerlerde -hitap şeklinde- bayanı kullandığımda oluyor. Mesela; •Mr. Demirci •Mss Demirci Yani bay Demirci ya da bayan Demirci gibi yerlerde kullanıyorum. 

Bunu neden anlattığıma gelirsek kitapta bir yerde "bay ruhsuz ve bayan aşık" gibi bir hitap kullanıyorum. Ve yanlış anlaşılmak beni çok üzer. Duruma açıklık getirmem gerekti.

İyi Okumalar. Sizleri seviyorum.
____________________________________

Ömer tekrar ona dönerken sinirliyken ne kadar güzel olması kafasını karıştırmıyormuş gibi sözleri ile kalan siniride gitmek üzereydi. "Öküz? Her gün adım değişiyor ne güzel! Acil bir toplantım olmasa ben sana gösterirdim o öküzü ama bu sefer yırttın." Arabayı tekrar yola sokarken Defne'nin altan gülüşlerinin farkındaydı. "Ama bu konu kapandı sanma eve gidince görüşeceğiz seninle bayan düzenbaz aşık."
____________________________________

Defne son kez önündeki kapıya bakarken hemen açılması için can atıyordu. Çünkü arkasından kendini kovalayan ruhsuz kocası arabadan inmek üzereydi. Arkasını dönüp baktığı sırada açılan kapı ile kendine gelip hemen önüne döndü ve içeriye girdi. "Selamın aleyküm, aleyküm selam. Beni görmemiş gibi davranın." Kapıyı açan yardımcı rüzgar gibi giden Defne'nin arkasından şaşkınlıkla bakakaldı. Kapıyı kapatmasına ramak kala Ömer ayağı uzatıp engelleyince yardımcı kız ne yapacağını şaşırmıştı.

"Hoş geldiniz Ömer bey." Ömer bir merdivenin sonundaki Defne'ye bir de yardımcıları Nefes'e baktı. "Hoş buldum. Annem veya Oğuz evde mi?"

"Anneniz alışverişe gitti oradan da dünürlerine gideceğini söyledi. Oğuz bey de dışarıdalar efendim." Ömer hızla başını sallayıp merdivenlere yöneldi. 'Neyse ki bu olayı kimse duymadan çözeceğiz.' Diye geçirdi içinden. Odasının önünde durup kısa bir süre bekledi. Eli kapıya gidip yavaşça vurdu. "Defne girebilir miyim?" Defne'den ses gelmeyince eli kapı koluna gitti. Aşağıya asıldığı kapının koluyla beraber hareket etmeyen kapıya baktı.

"Defne şu kilidi açar mısın? Sorunsuz halletmek istiyorum." Sakince tane tane ikazda bulundu kadına. Defne yatağın ortasında oturup kapıya bakarak düşünüyordu. 'Nereye kadar kaçacaksın? Yargısız infaz yapma be defo! Ama o bir erkek her türlü yalanı önüne atabilir, hiçbirine kanmayacaksın.' Ömer'in sesi kesildiğinde gitti sanmıştı ama telefon sesiyle hala orada olduğunu anlamıştı. Ömer baş parmağıyla alnını kaşıyıp telefonu cevapladı.

"Efendim baba?" Defne yataktan kalkıp konuşmayı duyabilmek için kapıya yaklaştı. "Tamam dışarıdaki işlerimi halledeyim geleceğim." Uzun bir sessizlikten sonra kulağını kapıya daha da yaslayıp bekledi. "Tamam geliyorum baba!"
Ömer arkasını dönüp odasının kapısını yaklaştı. "Defne benim şirkete gitmem gerekiyor. Lütfen ben gelmeden önce bir şey yapma." Defne geri çekilip pencerenin önündeki berjere oturdu. Pencere arka bahçeye baktığı için Ömer'in gittiğini göremiyordu. Görmekte istemiyordu. Kahve masasına bıraktığı kitabını eline alıp yarım bıraktığı yerden devam etti. Kapısının tıklanması ile ilk başta Ömer sansa da Oğuz'un sesini duymasıyla kitabı masaya bırakıp kapıyı açmaya gitti. "Yengecim lütfen kurtar beni!" Oğuz alelacele odaya girip kapıyı kapattı.

"Yok yenge menge! Git kendin uğraş annemle." Defne kolundan asılıp kapıya sürüklese de Oğuz kendini geriye itip elinden kurtuldu. "Ya ama neden bir yengelik etmiyorsun bana?" Pencerenin önündeki karşılıklı olan bir berjere Defne'yi oturtup diğerine de kendisi oturdu. "Ben zaten yaptım yengeliğimi. Ya sen 2 hafta önce demedin mi 'haftaya getiririm gelininizi tanışırsınız.' diye? Annem 2 haftadır beni sıkıştırıyor. Madem getiremeyeceksin söyle bana da bir mazeret uyduralım. Çok zora koydun beni."

Tek Partlık DefÖmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin