Sabah olduğunda Azra başımda alarm gibi ötüp duruyordu . Aşağıya indik kahvaltı hazır değildi zaten canım da dışarıda kahvaltı yapmak istiyordu . Hemen üstümüzü değiştirdik , saçımı yukarıdan sıkıca bir at kuyruğu yaptım . Azra da hazırdı . Kahvaltı yaparken uzun uzun konuştuk . Tabi Ege konusu da açılmadı değil .
Kahvaltımız bittikten sonra hesabı ödeyip kalktık . Saat 9.30'tu okula varmıştık . Dersin başlamasına daha yarım saat vardı . Kantine geçtik kendimize kahve aldıktan sonra camın önündeki masada Can'ı gördük . Can da bizim deli Azra'nın sevgilisi olur. Önceden ne güzeldi ; ben , Ege , Can , Azra dördümüz dolaşırdık . Hiç ayrılmazdık . Delilikler yapardık . Biz de işte biraz da olsa Azra'dan aldık . Tabi Azra kadar olmasa da .
Her neyse , konsere az bir zaman kalmıştı . O kadar konuşmaya dalmışız ki hocalar beni çağırıyorlardı fark etmemiştim .
" Ada hadi tatlım üstünü değiştir her şey hazır bir tek sen burdasın . "
" Tamam hocam 5 dakikaya geliyorum . "
Adayla Can'ın yanından ayrıldım . Onlar da konserin yapılacağı alana gittiler . Ben de üstümü değiştirdim . Makyajımı da yaptılar . Aynanın karşısına geçtim . Şöyle bir kendime baktım da övünmeyi pek sevmem ama gerçekten de çok güzel olmuştum .
Sonunda vakit gelmişti . Sahnede yerimi almıştım . Herkes yerini almıştı . Koltuklar dolmuş çoğu kişi de ayaktaydı . O kadar kalabalıktı ki değimi yerindeyse iğne atsan yere düşmezdi . Aslında heyecanlı değildim ama o kadar insanı aynı anda karşımda beni beklerken görünce birden heyecan bastı . İnşAllah rezil olmazdım .
Notaların içinde kayboldum . Sanki eski Adaydım . Çok mutluydum . Ege ile hiç tanışmamış gibiydim . Sözler başlamıştı , gözlerim kapanıp kendini şarkıya vermişti .
" Her şey seninle güzel
Yolda yürümek bile
Olmayacak düşlerin
Peşinde koşmak bileHer şey seninle güzel
Bu toprak bu taş bile
İçimdeki bu korku
Gözümdeki bu yaş bileBeklenmedik bir anda
Ayrılık gelip çatsa ( ×2 )
Seninle paylaştığım
Tek bir gün yeter banaHer şey seninle güzel
Duyduğum bu ses bile
Yalnız içtiğim su değil
Aldığım nefes bileHer şey seninle güzel
Bu yağmur bu kar bile
Yüzümdeki gözyaşının
İzleri onlar bileBeklenmedik bir anda
Ayrılık gelip çatsa ( ×4 )
Seninle paylaştığım
Tek bir gün yeter bana
Yeter bana ( ×3 ) "Gözlerimi açtığımda herkes ayaktaydı . Elleri koparcasına alkışlıyorlardı . Bir kişi hariç . Ege ... Rahatlığından hiç ödün vermemişti . Umurunda bile değildim . Sanki o benim umurumdaymış gibi neden bunları düşünüyorsam . Siz düşünün Ece bile ayaktaydı , o da alkışlıyordu . Bi an Ege'yi dürttü . Ege , Ece'nin kolundan tuttu çekti . Koltuğa düştü Ece . Göz göze , burun buruna geldiler . O kadar yakınlaştılar ki . Ege'nin gözleri bi an Ece'nin dudaklarına kaydı . Ege daha da yakınlaştı ve yakınlaşmasıyla da suratına tokadı yemesi bir oldu . Ece çekti gitti .
Şarkımı söyleyeli aradan yaklaşık 3 saat geçmişti ama hâlâ övgüler yağıyordu . Artık bıktım . Sonra yanıma Burak geldi . Yanıma oturdu . Önüme kahve ve en sevdiğim çikolatayı koydu .
" Bu ne Burak ? "" Çikolata ve kahve . "
" Görüyorum . "
" Eee o zaman niye soruyosun . "
" Neden aldın ki şimdi ? "
" Çok fazla övgü veya tebrik falan sevmediğini gayet iyi biliyorum . Bu yüzden en sevdiğin şeylerle övgülerden daha mutlu olacağını tahmin ettim . "Resmen ağzım açık kaldı . Beni bu kadar iyi nasıl tanıyordu . Galiba yine kızardım .
" Te-t-teşekkür ederim . " diye kekeledim .
" Rica ederim prenses . " dedi ve gitti .
Bi dakika bi dakika , Burak az önce bana ' prenses ' mi dedi . Ohaaaa . Ege'nin en yakın arkadaşı . Ege'yle ayrıldığımıza göre Burak da benimle konuşmaz diye tahmin ediyordum . Ama öyle olmadı .
Eve gittim kendimi yatağa fırlattım . Neden bilmiyordum fakat içimde belli belirsiz bir mutluluk , heyecan vardı . Yavaş yavaş gözlerim kapanıp kendimi uykunun o masum sarhoşluğuna sahip kollarına teslim ettim .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALNIZLIĞIMIN EZGİSİ
Chick-Lityaşamın gerçeklerinin omuzuna attığı yüklere dayanamayan bir kızın günlüğünden