Uzun bir aradan sonra merhaba... Sana da merhaba sevgilim. Sevgilim dediğime bakmayın. O benim hiç sevgilim olmadı. Ama kalbimin sevgisi oldu. Bir gün öldüğümde de bu değişmeyecek. Hadi yazının detaylarına geçelim...
İnsan sevdiğine eziyet eder mi ? Sevdiği için eder. Çünkü sevmek de bir eziyettir. Lakin sevene. Ben ikinci doğuşumu senin gözlerinde yaşadım sevgilim. Ben ikinci batışımı senin boğazımı sıkan ellerinde yaşadım sevgilim. Benim kalbim balon gibi patlarken sen içimde yanan ateşte ellerini ısıtıyordun. Ben hiçbirini unutmadım. Fakat bekliyorum. Ben senin limanında senin hiç gelmeyecek geminle bekliyorum. Beynimin katili hayalimsin sen. Bana ne zaman bıraktıracaksın bu alışkanlığımı. Ben sen dedikten sonra hiç sigara içmedim sevgilim. Çünkü sen kadın kısmında hiç sigara içeni sevmezdin. Fakat anlamadım ki yalan söylediğini. Bu da senin diğer yalanlarından biriydi işte. Özlüyorum "saçımı okşa " deyişini. Irmakların en temizi kalbine aksın sevgilim. Belki bu sayede temizlenirsin. Şimdi diyeceksin ki sen beni seviyor musun yoksa dövüyor musun ? Ben seni severek yokluğunla dövüşüyorum her gündüz gece. Beni bilirsin kimseye bir fiske vuramam. Bütün insanlığa sarılmışken ben bir seninle dövüştüm. Bir seni sevdim, bir sana döndüm, bir senden gidiyorum. Korkma sevgilim gidiyorum dediğime. Yalan söyledim. Senin yalanına eşlik edeyim dedim. Bana bir gelseydin pir giderdin.
Baba... Merhaba babacım. Bana ilk kalp kırıklığımı yaşattığın için bütün ekipçe teşekkür ediyorum. Gittin ya hani sen ben kimdim baba. Bana gerçek kimliğimi niye göstermeden gittin ? Ben daha kim olduğumu bilmeden gittin ya hani ben ne yapacağımı bilemeden sadece oturdum. Duvarla konuştum ama asla kendimle konuşmadım. Aramızda dağlar vardı ama ben sana hep sarılırdım hayallerde. Bana vurduğun her yumrukta bir kez daha öldüm ben. Seviyorsun diyorum içimden evet bu adam beni seviyor diyorum ama sen her yumruğunda beni yalancı çıkarıyorsun kendime. Çalışmalarım gösteriyor ki senin nefretin yalnız bana değil. senin nefretin deliliğinden. Senin nefretin anneme. Senin nefretin kardeşime. Senin nefretin bakkalcı Hüseyin Amcam'a. Senin nefretin dönerci abiye. Senin nefretin kahvehaneci Şükrü abiye. Senin nefretin bütün insanlığa be baba. Yaş 40' ı geçmiş, ömrün yarısında fakat daha insanlığın başındasın. Ayrılık nedir sen bilmezsin baba. Sen sadece gitmeyi ve boş vaktinde kavga etmeyi bilirsin. Ağzından çıkan her küfür yanıyor kalbimde. Biliyor musun benim küçükken ayağım yandığında sarılacak kimseyi bulamadım ve tek başıma bir köşede ağladım evet baba bu sen yokken oldu. Kimseye gidip bak burası uf oldu diyemedim. Çıkar yol bulamadım babacım. Sadece gözyaşlarım kaldı yanaklarımda. Ağzımda gözyaşının tuzu hıçkırıyordum. Kalbimin her atışında sana minnettarım bana hücreni bağışladığın için fakat içimizden hücre bağışlamakla Baba olunmuyor. seni sev/nefret ediyorum baba...
Kaydet beni kalbine. Her daim yayında olacağım gözünde...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahın El Kitabı
RomanceBu kitapta yazmış olduğum çeşit çeşit konulardaki yazılarımı derledim. Bazı sayfalarda hüzünleri paylaşıcağız. Bazı sayfalarda gülüp eğleniceğiz. Bazı sayfalarda yalnızlığı yudumlayacağız. Bazı sayfalarda aşka tutkuyla bağlanıcağız. Ve başka sayfal...