Bölüm 7

101 12 1
                                    



b-"Imm. Neden yapmamam gerekiyor?"

Anne-"Belli değil mi? Kanatların yok. Sen uçabilen bir canlı değilsin muhtemelen. Senin türünde bir canlıyı ilk defa görüyorum. Bu diyarda tek zeki canlı ejderhalar sanıyordum. Kimsin?"

b-"Ben Bir Bine. insanım.." Tamam. Olaylar anlaşıldı. İyice alışmaya başladım olaya. Artık korkmuyorum. Gerçek değil yani. Olamaz böyle bir şey. Dünyada uçan bir yer olacak ve insanlar oraya bir şey yapmayacak? Yemin ediyorum Ali Ağaoğlu oraya ilk konut diken isimlerden olur. Ama ne kadar güvenip alacaklarsa. Zemin sağlam durmuyor bir kere. Parçalanıp düşebilir. Ben niye düşünüyorum yav bu detayları.

Anne-"Yalan söylemiyorsun. Zihninde biraz dolaştım. Kusuruma bakma. Çocuklarımı korumam lazımdı. Ama merak etme. Sadece gerekli olan kısımlara baktım. Yani sadece adını, ırkını ve yaşını biliyorum."

b-"O zaman karşılık olarak siz de adınızı söyleyin. Irkınızı da. Yaşınıza gerek yok." Sanki kendimi Skyrim'in içinde gibi hissediyorum. Skill ağacım nerede?

Anne-"Bana evlatlarımın seslendiği gibi anne diye seslen. Hem bizim ismimiz olmaz. İsim siz insanlara özgü bir şey olmalı. "

b-"Peki 3 çocuğunuzdan birini çağırdığınızda onlar nasıl anlıyorlar?"

Anne-"Sana göstereyim." Bir anda içimden gözlerine dikkatli bakma isteği geldi. Haa. Seslenme gibi ama bir tür telepatik yolla. "Bu arada ırkım sizin dilinizde Evren ve Ejderha olarak geçiyor. Ama daha sık olarak ejderhayı kullanıyorsunuz galiba." Daha sonra yanındaki ejderha yavrularından biri gözünü açtı. Pulları siyaha yakın bir renkte maviydi. Bana doğru baktı ve korktuğu her halinden belli bir şekilde annesinin kanadı altında daha çok girdi.

Anne-"Korkmana gerek yok. Zarar vermeyecek sana. Onun ismi Bir Bine."

"İsim nedir?" Sesi kız çocuğu gibi çıkıyordu.

Anne-"İsim onlara özel bir şey. Yani ona Bir Bine dersen sana bakar."

"Bir çeşit büyü gibi yani?"

b-"Yani. Öyle de sayılır."

"Tamam o zaman. Bir Bine."

b-"Merhaba." dedim ve elimi salladım. O da kanadını biraz kaldırdı, sonra mantıksız bir hareket yapıyormuş gibi düşünüp geri indirdi. Annesinin kanadının altından çıktı ve üzerime doğru yürümeye başladı. İlk baş biraz korktum. Ama belli etmedim. Geldi beni kokladı. Sonra kafasını kafama yaklaştırırken:

Anne-"Zihnini okuyamazsın. Kendine özel bilgileri var."

"Ama her şeyi öğrenmemiz gerek diyen sendin."

Anne-"İnsanlarda özel hayat diye bir kural var. Onun için zihinlerini okumamalısın."

"Tamam. Özür dilerim." Az önce sadece kafası kafama değseydi zihnimi mi okuyacaktı yani? Bu ejderhalar bir garip. Ama bu rüya ne zaman bitecek acaba?

b-"Sorun değil. Özür dilemene gerek yok. Bilmiyordun." dedim ve elimle kafasını sevdim. Tamam. İlk başta korkmuştum ama şimdi pek korkmaya gerek yokmuş diyorum. Dün boşu boşuna kendimi rezil ettim. Daha sonra diğeri de uyandı. Pullarının rengi annesine benzer şekilde kızıl renkteydi. Ama bu düşündüğüm gibi korkmadı. Beni gördü ve direk üzerime koşmaya başladı.

Anne-"Dur. Zararlı biri değil." demese üzerime atlayıp beni paramparça edecek. Gözlerini kedi gibi tehditkar bakıştan normal ve şaşkın bakışlara çevirdi.

"Anne. Bu anlattığın hikayedeki hiçbir kişiye benzemiyor. Bu kim?"

Anne-"İsmi Bir Bine. İsim ise onların türünde her insanın şifresi gibi bir şey Eğer Bir Bine dersen sana bakar ve seni dinlemeye başlar."

"Vayy be. Çok garip."

Anne-"Sen de duydun değil mi?" Kanadının altındaki son yavru ejderhaya baktı fakat gözleri kapalıydı. Onun da pulların rengi sarıydı. Birden gözlerini açtı.

"Hemen yakaladın mı uyku taklidimi. Ama çok iyiydi değil mi?"

Anne-"Yaklaştın. Az daha inanıyordum uyuduğuna." Evet. Mutlu bir aile tablosu. Aklıma annemle babamın arasında uyuduğum zamanlar geldi. Çok küçüktüm o zamanlar. Nasıl aklıma geldiyse. Oysa ki her şeyi zihnimden sildim sanıyordum. Ben de uyuyormuş gibi yapardım. Ama hemen anlar annem gıdıklardı beni. "Nasıl anladın?" diye sorduğumda "Anneler anlar." derdi. Yüzlerini hatırlamıyordum. Seslerini bile. Ne çok zaman geçmişti üzerinden. Birden kendimi onları izlerken buldum. Benim annem babam durmadan işe giderdi. Evde pek göremezdim diye hatırlıyorum. Bu düşünceler arasında dolaşırken birden üç yavru ejderhanın üzerime doğru geldiğini fark ettim. Etrafımda daire şeklinde dönüyorlardı. 

EJDERHA DİYARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin