Yıldızlarda Buluşalım 3 | Yeni Nesil | ✔️

7. Bölüm: Cetvel

Günaydınlar! Sınır geçmiş bende hemen paylaşayım dedim. Umarım bölümü beğenirsiniz, iyi okumalar 💜💜💜💜💜💜💜

Sınır: 20 vote, 20 yorum

Bölümün Yayınlanma Tarihi: 25/06/2018

Bölüm Şarkısı: Shawn Mendes-Stitches

  I thought that I'd been hurt before
~Daha önce de yaralandığımı düşünürdüm.
But no one's ever left me quite this sore
~Ama daha önce kimse beni bu kadar acı içinde bırakmamıştı.
Your words cut deeper than a knife
~Sözlerin bir bıçaktan daha derin kesti.
Now I need someone to breathe me back to life
~Şimdi bana hayat öpücüğü verip, beni hayata döndürecek birine ihtiyacım var.

~MİRA~

''Peki sana ne demeli kızım? Çocuğun namahrem yerine nasıl vurursun?'' diyerek bakışlarını bana çeviren müdür üzerine gözlerimi devirmemek için kendimi zor tutup:

''O da bana orospu demeseydi!'' dedim, dedim demesine de parmaklarıma sertçe cetvelle vurulması da bir olmuştu. Acıyla yüzümü buruşturduğumda gözlerimi kapattım. Cidden, zaten ağlamak için yer arıyorum bunun üstüne bana vurması, kendimi tutmamı zorlaştırıyor.

''Terbiyeli konuş!'' diyerek bağırdığında müdür, gözlerimi aralayıp: ''O da bana, önüne gelen kişilere veren kızlardan olduğumu söylemeseydi.'' dediğimde cetveli bir kez daha parmaklarıma yemiştim.

''Hala terbiyesizliğe devam ediyorsun!''

''Benden terbiyeli konuşmamı istediniz bende kelimeyi size açıkladım.'' dediğimde bir kez daha parmaklarıma cetvel yiyordum ki parmaklarımın üzerine konulan eller cetveli yemişti. Bakışlarımı ellerden, elin sahibine çevirdim. Chan, parlayan gözleriyle bana bakıyordu, pişmanlık yavaş yavaş ayaklarımdan kalbime doğru hücum etmeye başladı. Bu çocuğun, beni bu kadar çok koruması ve buna rağmen onunla oynamam pişman olmamı sağlıyordu.

''Çek ellerini Chan'' diyerek bağıran müdür üzerine ikimizde gözlerimizi kaçırdık.

''Elleri zaten kızardı hocam'' dedi öfkeli bir ses tonuyla.

''Bundan sanane!'' diyerek bağırdı müdür. Adam, bağırmak dışında başka bir şey yapmıyor resmen.

''Orospusunu koruyor hocam, rahat bırakın onları.'' diyen Rüzgar üzerine Chan ellerini yavaşça geriye çekip yumruk yaptı ve yan tarafa dönüp ona doğru gidecekken onu kolundan tutup: ''Lütfen Chan, değmez.'' dedim. Müdür: ''Benim odamda kızlarla erkeklerin yakınlaşması yasak!'' diyerek elime cetvel vurmasıyla acıyla inleyip ellerimi Chan'in kolundan çektim. Cidden, artık daha fazla dayanamayacağım.

''Öyle mi? O yüzden mi sekreteriniz odaya girdiğinde odanız kilitli oluyor ve içeriden gülüşme sesleri geliyor!'' diye öfkeyle bağırdım. Benimde bir sabrım vardı tamam mı? Benim de bir canım vardı, ben erkekler kadar güçlü değilim. Cildim hassastır, en ufak dokunuşta bile moraran bir cildim var. Cildimi geçin, canım fazlasıyla tatlıdır.

''Seni terbiyesiz velet!'' cetveli havaya kaldırıp, sert bir şekilde bana indirecekken Chan beni kendine çekip, sırtını ona doğru döndü. Cetvel ne Chan'e gelmişti ne de bana, bakışlarımı yavaşça müdüre çevirdiğimde Rüzgar, müdürün kolunu tutmuş ve vurmasına engel olmuştu. Gözlerimden yaşlar harıl harıl akarken, Chan'in gözlerinin içine bakıp: ''Lütfen, lütfen beni eve götür.'' dedim.