2. Bölüm: Beden Dersi

1.5K 158 83
                                    

Umarım bölümü beğenirsiniz, iyi okumalar 💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜

Sınır: 25 vote 15 yorum

Bölümün Yayınlanma Tarihi: 16/06/2018

Bölüm Şarkısı: The Chainsmokers-Hates Me

I can't even check the time without facing regret
~Pişmanlıkla karşılaşmadan zamanı bile kontrol edemiyorum
Why do I still have to mean everything I ever said
~Neden hala söylediğim her şeyi demek zorundayım
And I'm not trying to be like "poor me," I made it
~Ve "bana acıyın" gibi olmaya çalışmıyorum, bunu ben yaptım
I'm just trying to stay normal now that they know what my name is
~Sadece normal kalmaya çalışıyorum, ismimin ne olduğunu biliyorlar.
Yeah, I just want to drink tequila with my friends
~Evet, sadece arkadaşlarımla tekila içmek istiyorum
They're the reason that I stared at who I am
~Benim kim olduğuma bakmamın sebebi onlar.
So I walk into the club like, everybody hates me
~Bu yüzden kulübe doğru yürüdüğümde, herkes benden nefret ediyor

~DEMİR~

Elif'i okula bıraktıktan sonra çantamın kollarını tutup, yavaş adımlarla okula doğru ilerlemeye başladım. Ders, çoktan başlamış olabilirdi. Zaten, koşsam da bir işe yaramazdı. Yanımdan ışık hızıyla geçen kız üzerine aniden durmuştum. Uzun kahverengi saçları, güzel bir fiziği vardı. Bakışlarımı omzunda ki çantasında takılı kalmıştı, bu çanta bana bir yerden tanıdık geliyordu. Ama nereden tanıdık geldiğini bilmiyorum. Belki, sınıfımdan bir kızdır, bu yüzden çanta tanıdık geliyordur.

***

Merdivenleri çıktığım gibi adımlarımı hızlandırıp, sınıfın tam önünde durdum. Tam kapıyı çalıp sınıfa giriyordum ki, kapı aniden açılmıştı. Bunun etkisiyle, hafif irkilmiştim.

''Korktunuz mu Bay Jung?'' edebiyat hocasının imalı sesi kulaklarımı doldurduğunda gülümsedim, bu okulda hayran olduğum tek bir öğretmen vardı. O da, hem bizim sınıf öğretmenimiz hem de edebiyat öğretmenimizdi. Eğilerek selam verip: ''Özür dilerim, uyuya kaldığımız için böyle geç kaldık. Tabii, bir de kız kardeşimi okula bıraktım.'' dedim gülümseyerek. Edebiyat hocası küçük bir tebessümle: ''İlk gün diye sesimi çıkarmayacağım Bay Jung, lütfen yerinize geçin.'' dedi. Eğilerek: ''Teşekkür ederim hocam'' dedim. Masasına doğru dönüp, ilerlediğinde bende en arkadaki boş sıradaki yerimi aldım.

''Bilerek geç kaldın dimi?'' dedi Emir, arkasına yaslanıp benim duyabileceğim bir ses tonuyla. Ensesine bir tane vurup: ''Kapa çeneni!'' dedim. Acıyla, inleyip dikleşti ve edebiyat hocasının bize bakmadığını garantileyip, orta parmağını bana gösterdi. Ah şu çocuk! 15 yıl geçmesine rağmen hala aynı kalmaya devam ediyor, üç yaşında da böyleydi, 18 yaşında da böyle.

***

Zil çaldığı gibi ayağa kalktım, Emir ve Rüzgar'da kalktığında hep beraber kantine doğru ilerlemeye başladık.

Kantinden içeri girdiğimiz gibi uzun kuyruk sırasıyla karşılaştık, bu kuyruk sırası asla ama asla bitmeyecek. Nedense, her yıl daha da uzuyordu bu kuyruk sırası, artık o nasıl oluyor bende bilmiyorum.

''Üff, bu sıra ne ya? Zaten 10 dakikalık ara!'' diyerek isyanlara başlayan Emir üzerine Rüzgar'la birbirimize bakıp, aynı anda gözlerimizi devirdik.

Yıldızlarda Buluşalım 3 | Yeni Nesil | ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin